|
|
|
Soykırım’dan Kırım’a 59 yıl
|
“Yer ağladı, gök ağladı, millet ağladı,
Dağlar kara bulutlardan şallar bağladı” işte tarihin kaydettiği en korkunç sürgünlerden biri olan Kırım sürgününü şair böyle ifade ediyor. Soykırım’ı andıran ve Kırım Türklerinin nüfusunun yüzde 46’sını kaybettiği bu korkunç sürgünün yıldönümünde yine Kırım Türkleri ayakta, yine o acılı günleri gözyaşlarıyla andılar. |
18 Mayıs günü, Akmescit’in merkez meydanında, Kırım Türklerinin sürgün edilmesinin 59. yıldönümü münasebeti ile yas mitingi yapıldı.
Saat 10.00’da tren garında ve “Salgır” parkındaki anıt taşlarına çiçekler konularak mevlüt okunduktan sonra birer miting yapıldı. Akmescit’in farklı bölgelerinde oluşturulan katılımcı grupları, şehir caddelerinden geçerek, merkez meydanda toplandılar.
Saat 13.00’te Kırım Müftüsü Haci Emir Ali Ablayev bir dua okuduktan sonra, Kırım Tatar Milli Meclis Başkanının Birinci Yardımcısı, Ukrayna Parlamento Milletvekili Refat Çubar, yas mitingini açtı. Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları, Milli Azınlıklar ve Milli İlişkiler Komitesi’nin Başkanı, Ukrayna Milletvekili Gennadiy Udovenko, Ukrayna Milletler ve Migrasyon Devlet Komitesi’nin Başkanı Gennadiy Moskal, Kırım Başbakanı Sergey Kunitsin, Kırım Parlamentosu Başkan Yardımcısı Hilmi Ömer, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten, KTMM’nin Romanya Temsilcisi, gazetemizin Romanya Temsilcisi, Romanya Parlamentosu Milletvekili, Necat Salih, “Kırımçaklar” cemiyetinin başkanı Yuriy Purim, “Kırım Karaylar” cemiyetinin başkanı V. Örmeli, Ukrayna Parlamentosu Milletvekili V. Koval birer konuşma yaptılar.
Kırım Tatar Milli Meclis Başkanı, Ukrayna Parlamentosu Milletvekili Mustafa A. Kırımoğlu, yaptığı konuşmasında “Geçmiş yıllarda yaptığımız gibi bu yıl da milli yas günümüzde burada toplanmış bulunuyoruz. Fakat bu gün, bizim için sadece tarihe karışan komünist rejimi tarafından halkımıza karşı yapılan cinayetin kurbanlarını anma günü değil. Bu günde biz, yas tutmakla birlikte, milletimizin birliğini ve haklarını geri almak için sonuna kadar mücadele etmeye kararlı olduğunu gösteriyoruz. 18 Mayıs’ta bizler, bugünkü durumumuzun değerlendirmesini yaparak, geçmiş yıllarda nelere ulaştığımızı ve halkımıza karşı yapılan cinayetin neticelerini ortadan kaldırmak için daha yapmamız gerekenleri konuşuyor ve devlet organlarına olan başlıca taleplerimizin yazılı olduğu miting bildirisini kabul ediyoruz.” dedi. Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şube Başkanı Celal İçten de mitingde yaptığı konuşmada, “Aramızda Karadeniz olsa da, gözümüz, kulağımız ve yüreğimiz her zaman sizinledir” dedi. İçten konuşmasına şöyle devam etti: “ Bu hareketin içinde Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu gibi liderler ve kahramanlar çıkarırken, aynı zamanda milli davamıza ihanet edenler ve darbe vurmak isteyenler de çıkmıştır. Bu hainler milli hareket tarihinde birer kara leke olarak kalmışlardır.”
20 binden fazla kişinin katıldığı Kırım Türklerinin sürgününü telin mitinginin sonunda, Kırım Türklerinin halkının taleplerinin yer aldığı bildiri kabul edildi.
MİLLİ MEKTEPLERE RESTORASYON
18 Mayıs mitingine katılmak üzere Türkiye’den giden 19 kişilik heyet de Kırım’da restorasyonu yapılan üç milli mektebin açılış törenine katıldı. Karasupazar’daki Zuya Milli Mektebine destek olan Melih Cisim, Erkan Cisim ve Şeref Cisim’e teşekkür belgeleri verildi. Kentogan Milli Mektebine destek olan Nurettin Ölmez, Osman Ölmez ve İsmail Ölmez’e de teşekkür belgesi takdim edildi. Daha sonra Sarıbaş Milli Mektebine geçilerek buranın restorasyonuna katkıda bulunan Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şube Başkanı Celal İçten’e ve Ayhan İçten’e de birer teşekkür belgesi törenle verildi. Milli Mekteplerin açılış törenlerinde, milli oyunlar oynayan öğrenciler kültürlerini bütün canlılığıyla yaşattıklarını gösterdiler. Ayrıca, bu üç bölgede de, toplu sünnet merasimleri yapılarak 100 yakın çocuk erkekliğe adım attı.
OKULLARDA MİLLİ YAS GÜNÜ
Kırım’da bulunan 13 milli mektepte 18 Mayıs sürgün günü dolayısıyla, programlar hazırlandı. Kırım Türkleri Milli bayraklarına, sürgünü telin amacıyla siyah kurdela bağlandı. 10 yıl önce kurulan ilk milli mekteplerden İsmail Gaspıralı Mektebi’nde düzenlenen milli şehitleri anma gönünde öğrenciler kendi yazdıkları şiirleri okudular. Ve 18 mayıs faciasını andılar.
Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu'nun tarihi konuşmasından :
Çocuklarımız kendi milletinin kim olduğunu bilerek büyümeli
Her milletin, kendi vatandaşlık ve milli haklarını koruyabilmesi için, icra ve temsil organlarında en azından toplam nüfustaki oranlarına göre tespit edilen sayıda temsilcileri olmalıdır. Bizim halkımızın ise Kırım parlamentosundaki milletvekili sayısı, Kırım nüfusundaki oranımıza göre olması gerektiğinden iki kat, icra organlarındaki temsilcilerimizin sayısı ise olması gerektiğinden 4-5 kat daha düşüktür. Kırım’ın bazı bakanlık ve resmi dairelerinde ise bir tek Kırım Türkü bile yoktur. Bir yerli halkın kendi topraklarında bu derecede diskriminasyona uğratıldığı başka bir yer dünyada yoktur.
Bilindiği üzere, halkımızın esas zenginliği, vatandaşlarımızın cebindeki paralar, bindikleri pahalı arabalar ya da pahalı giysiler değildir. Esas zenginliğimiz, halkımıza ait olan topraktır. Bir halkın toprağı yoksa, parlak istikbali söz konusu olamaz"
"Kırım Tatar Milli Hareketinin hedefi; bütün Kırım Türklerini, Kırım'a geri toplamak, burada milli muhtar cumhuriyetimizi kurmaktır. Dinimizi,dilimizi ve milli kültürümüzü yeniden öğrenmek ve geliştirmektir."
Fakat, milletimizin güçlü iradesi ve Allah’ın yardımı ile bizler kaybolmadık, milli özelliklerimizi yitirmedik ve Vatan’a dönüp haklarımızı geri almak uğruna uzun süren zor bir mücadeleye başladık. Milletimizi yeryüzünden silmek isteyen ve dünyanın en kudretli güçlerinden biri olarak bilinen Sovyet rejimi yok oldu ve bizler, muazzam zorluklarla da olsa Vatanımız’a dönüp, yerleşmeye, kültür, dil, din, milli gelenek ve göreneklerimizi yeniden canlandırmaya başladık.
Yarım asıra yakın süre ile sürdürdüğümüz mücadelemizde hiçbir zaman kaba kuvvete başvurmadan, kimsenin kanını dökmeden, ancak ve ancak demokratik yöntemleri kullandığımız ayrıca kaydetmeye değer. Bu mücadele yöntemi, halkımıza ve mücadelemize büyük itibar kazandırdı. Artık birçok uluslararası konferanslarda son derece insansever ve demokratik olan Kırım Tatar Milli Hareketi’nin dünyadaki tüm milli özgürlük hareketleri için bir örnek teşkil etmesi gerektiği fikirlerini duyuyoruz.
Binlerce vatandaşımız Vatan’a dönemeyerek, sürgün yerlerinde yaşamak zorundalar. Vatan’a dönmeyi başaran binlerce vatandaşımızın ise kendi evi yok, Kırım Tatarlarının yaşadığı birçok yeni yerleşim birimlerinde su, yol, ısınma imkanları, okul, cami, bazılarında elektrik bile yok. ınsanlarımızın yaşadığı koşullar, dünya standartlarından çok uzak.
Çocuklarımızın sadece yüzde 10’u bugün Kırım’da ana dilinde eğitim görebilmektedir. En yakın zamanda 90-100 civarında milli okul, sürekli Kırım Türkçesinde yayın yapan televizyon kanalı açmalı, diğer tedbirleri almalıyız. Aksi takdirde, halkımız topyekün ruslaşma ve milli özelliklerini yitirme gerçeği ile karşı karşıya kalacaktır. Bu gerçekleşirse, Vatan’a dönmek adına yıllarca yaptığımız mücadele ve verdiğimiz kurbanlar boşa çıkacaktır.
Kurulacak bu milli muhtar cumhuriyette sadece Kırım Türklerinin adlarını taşıyıp, Rusça düşünen ve konuşan, milli kültür, gelenek ve göreneklerimizden uzak insanlar yaşayacaksa, bunun bir anlamı olur mu? Böyle bir muhtariyet kime lazım?
Milletimizin güçlerini birleştirme ve koordine etme amacı ile bizler, 12 yıl önce demokratik seçimleri organize ederek, Milli Kurultay’ımızı topladık. Bu Kurultay, periyodik olarak yeniden seçilen Kırım Tatar Milli Meclisi’ni seçti. Gerek Kurultay, gerekse de yerli ve bölgesel meclis seçimleri esnasında bazı yanlışlıklara meydan verildiği doğrudur. Bu ölçüde yanlışlıklar tüm dünyadaki seçimlerde yapılır. Önemli olan bu yanlışların önlenebilir ya da minimuma indirgenebilir olmasıdır. Bunun için vatandaşlarımızın siyaset aktivitesi yüksek olmalıdır.
Bir milletin güçlerini birleştirmek ve koordine etmek için, halkın kendisi tarafından seçilen siyasi yapılardan başka bir yol dünyada yoktur. Bizim rakiplerimiz, birlik olan bir milletin ne kadar büyük bir güç olduğunu çok iyi biliyorlar.
Şimdi bu adamlar, halkımızı Arap kökenli hocalarının talimatı üzerine din olarak da bölmeye çalışarak, Kırım’daki müslümanları “doğru” ve “yanlış” Müslüman gruplarına ayıran ve bizim asırlara dayanan adetlerimize “putperestlik” sıfatını kazandırmaya uğraşan şahıslarla birleşti. Bu grup, milli yas günümüz olan, ortak hedef uğruna ve binlerce suçsuz öldürülen vatandaşımızın hatırına herkesin geçmişteki kavgaları unutması gerektiği ve haklarını almak için birliği ve kararlılığı sergilemek gerektiği bugün bile bir ayırma eylemini yapmaya çalıştı.
|
Bu haber defa okundu.
|
Ufuk Ötesi : 2003 / 06
|
|
|