|
|
|
Fatih ve Fetih
|
İstanbul’un 550. Fetih yıldönümüne TRT muhteşem bir belgeselle hazırlandı
İstanbul’un Fethi’nin bu yıl ki 550.yıl kutlamalarına TRT’de muhteşem bir belgeselle katıldı. “Fatih ve Fetih” adlı belgesel 29 Mayıs akşamı saat 20:25’de 60 dakikalık bir bölüm halinde TRT 2 ekranlarında seyircisiyle buluştu.
Asırlardır güzelliği ve sahip olduğu konumuyla pek çok kavmin uğruna savaş verdiği Şehr-i İstanbul, genç bir Osmanlı padişahına Fatih olma şanını kazandırmıştır. Asla feth olunamayacağına inanılan bu kentin alınışı; dünya tarihinde çağlara etkide bulunan bir başarının da ifadesidir. |
Bize fetih gururunu yaşatan Fatih Sultan Mehmet ve şanlı ordusunun, Sultan Mehmet’in kararlı şahsiyetinin, fethin zorluğunun ve büyüklüğünün anlatılması bir zorunluluk haline gelmişti. Böyle bir eksikliği giderdiği için de belgesel ayrı bir değere sahip.
Tarih bir milletin sahip olduğu en büyük bilgi hazinesi. Bu hazinenin yeni nesillere aktarılması da önemli bir görevdir. Bu görüşü temel alarak hazırlanan belgeselde, 550 yıl önceki fetih, dramatik sahnelerle görsel bir belge niteliğine dönüştürülmüş.
Çekimleri fethin yapıldığı aynı gün ve saatlere rastlayan dramatik belgeselde; özellikle akşam çekilen savaş sahnelerinde, meşalelerin, alevli top ve okların arasında savaşan askerlerle hepimiz 550 yıl önceki fetih mucizesini yaşama imkanını bulduk. Etkileyici ve anlaşılır canlandırma sahneleri ve animasyonlarıyla da bu güne kadar benzerine az rastlanan bir tarih belgeseli izledik. Birkaç ay gibi kısa bir zamanda hazırlanan Fatih ve Fetih belgeseli serüveni arkasında pek çok insanın gayret ve emeğinin de ifadesi.
Genel danışmanlığını ve metin yazarlığını Prof. Dr. Halil İNALCIK’ın yaptığı belgesel; Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun 700.yılı münasebetiyle hazırlanan 9 Bölümlük “Osmanlı Devleti’nin Doğuşu” adlı belgeselin devamı niteliğinde olup, “I.Murat’tan Fatih’e Osmanlı Devleti” adıyla 13 bölüm olarak yapılması düşünülen belgesel projesinin de iki bölümünü oluşturmaktadır.
Belgeselin yapımcı ve yönetmenleri Neşe Sarısoy KARATAY – Zafer KARATAY. Başarılı yapımcı ve yönetmenler, TRT’de 2000 yılında yayınlanan “Osmanlı Devleti’nin Doğuşu” Belgeseli ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Ödülleri Yarışmasında 2000 Yılı Televizyon Ödülünü ve yine aynı yıl Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği’nin yılın en iyi belgeseli ödüllerini almışlardı. Aynı belgesel ve görüntü yönetmeni Bekir Yıldızcı da Gazeteciler Cemiyeti başarı ödülleri yarışmasında ilk defa bir belgesele verilen en başarılı kamera çalışması ödülünün de sahibi olmuştu.
Belgeselin müziklerini “Osmanlı Devleti’nin Doğuşu” belgeselinin müziklerini hazırlayan değerli besteci ve müzisyen Hasan Cihat Örter hazırladı.
Belgeselde; Görüntü Yönetmeni : Tevfik ÖBER
Dramatik Sahneler Senaryo: Neşe Sarısoy KARATAY
Yönetmen Yardımcıları : Gökhan TAYGAN, Ayşe Hilal TUZTAŞ
Kurgu : Nuray BELEN, Sıdıka ERALP, Özlem BİRECİK
Jenerik : Nuray BELEN
Sanat Yönetmenleri : Tolga ZIPKINKURT, Seda ÖZTOPRAK
Yapım Yardımcıları : Engin GELDİKAYA
Seslendiren :Emin BAYKIRKIK
2.ses :Sinan YASTIMAN
2.Kamera : Ferhat PARLAK
Kamera Asistanı :Murat ARSLAN
Efekt :Salih BAYRAK
Ses Efekt : Uğur DEMET
Şaryo :Muammer KERİMOĞLU
Set Ekibi : Muharrem ÜRGÜPLÜ, Fahri ÇOBAN, Yılmaz OĞUZ, İsmet SAYGAN, Nazım AYDIN, Şükrü SAYGAN
Belgeselin yapımına Ocak 2003 tarihinde başlandı. Birkaç aylık sürede kostüm ve aksesuarlar gece gündüz demeden genç bir ekibin yoğun çalışmalarıyla tamamlandı. Bu sürede Fatih’in Macar usta Urban’a yaptırdığı Şahi topunun maketi ve Fatih’in otağı hazırlandı.
Çekimler sırasında Genelkurmay Başkanlığının katkılarıyla sayıları 80 ile 500 arasında değişen asker , figürasyon ve Askeri Mehteran’ın da görev aldığı, toplamda 2000 kişinin bir fiil katılımıyla 550 yıl önceki savaş sahneleri görsel bir şölene dönüştürülmüş. Kötü hava şartları nedeniyle çekimlerine Nisan ayında ağırlık verilen belgeselin çekimleri İstanbul Surları ve Hadımköy’de gerçekleştirildi. Ordunun Edirne’den İstanbul’a toplarla ilerleyişi ve saldırı sahnelerinin bir kısmı da Kırklareli’ne bağlı Üsküp kasabası ve Armutveren köyü civarında tamamlandı. Bu çekimlerde her türlü kolaylığı sağlayan Kırklareli valisi Ali Esendal ve Belediye Başkanı Cengiz Bağdan ‘nın, Kültür müdürünün yardımları yanında halkın yoğun ilgisi ve katılımıyla zorluklar yaşanmadan, keyifli bir çalışma gerçekleştirildi.
İstanbul’un kuşatılması, gemilerin Haliç’e indirilmesi, dönem haritaları gibi görsel zenginliğine katkıda bulunacak grafik animasyonlarını Ankara Televizyon Müdürlüğü grafikeri Ümit Yüksel hazırladı.
Bize fetih mucizesini yaşatan böyle bir çalışmaya destek olan ve emeği geçen herkese Türk tarihine hizmetleri adına teşekkür ederiz. Yaşanan tarihin hatırına böyle güzel yapıtların çoğalmasını, görsel belgelemenin yaygınlaştırılmasını, kültüre katkıda bulunan çalışmaların desteklenmesini de arzu ederiz. Daha bilinçli bir nesille aydınlık yarınlara ulaşmak, geçmişi bilmek ve anlamakla mümkün olabilir.
Ayşe Hilal TUZTAŞ
aysehilal@yahoo.com
Editörün Notu:
29 Mayıs akşamı TRT 2’de İstanbul’un Fethi’ni konu alan “Fatih ve Fetih” adlı bir belgesel seyrettim. Görüntüler mükemmeldi. İlk defa böyle bir tarih belgeselini dramatik bir film tadında izlediğimi söyleyebilirim. Kalabalık bir oyuncu kadrosu ile yapılan canlandırma sahneleri ve animasyonlarla zenginleştirilmiş böyle bir programın yapılması için geç kalınmış olsa da TRT’ye teşekkür ederiz. Ancak üzerinde durmak istediğim, beni üzen, bazı noktaları da belirtmeden geçemeyeceğim. TRT’de pek çok programın, yabancı filmlerin günlerce, haftalarca tanıtımı yapılırken neden ciddi bir emekle hazırlanmış fetih belgeselinin tanıtımı yeterince yapılmadı, duyurulmadı? Ayrıca kitlelere daha kolay ulaşabileceği düşünülerek TRT1’de yayınlanmamış olması da anlaşılabilir gibi değil. Başka kanallarda haberlerin yayınlandığı bir saatin tercih edilmiş olması da izlenme oranını eminim kötü etkilemiştir.Böyle bir çalışmayı izledikten sonra bütün böyle haksızlıkları hazmetmek zor. Halkı bilinçlendirmek amacıyla hazırlanan bu tip programların yapımını sağlamak kadar, izlenmesi içinde belli bir çaba sarf edilmelidir diye düşünüyorum. Özellikle bu konuda TRT’nin daha dikkatli davranacağını umut ederdim. Böyle yanlışlıkların tekrarlanmaması temennisiyle.
|
Bu haber defa okundu.
|
Ufuk Ötesi : 2003 / 06
|
|
|