Hoca Ahmed Yesevî Vakfı Genel Merkezi’nin bulunduğu Küçük Hüseyin Ağa Medresesi’nde kalabalık bir topluluk tarafından takip edildi. Başta Türkmenistan Büyükelçiliği Müsteşari Annaguli Nurmemet olmak üzere Türk Dünyası’nın çeşitli yörelerinden pek çok misafir bu kutlamalara katıldı. Dr. Muhsin Kadıoğlu, son zamanlarda bölücüler tarafından kullanılan “kırmızı-sarı-yeşil” renklerin 1950’li yılların başında Türkler tarafından kullanıldığını belgelerle bir bir ortaya koydu. Gazetemizin Yayın Danışmanı Prof. Dr. Ali Osman Özcan, Nevruz’un Türk tarihinin derinliklerinden gelme bir gelenek olduğunu, bu geleneğe sahip çıkmak isteyenlerin de olduğunu söyledi. Hoca Ahmed Yesevî Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Aslıyüce, Nevruz ile ilgili şu görüşleri dile getirdi: “Nevruz; Yengi Kün-Yeni Gün Bayramı, Türklerin tabiatın dirilişini önemli bir değişimin başlangıcı saydığı gün, Tanrı’ya şükrünü ifade ettiği özel bir gündür. Yeni Gün’ünüz, Nevruz’unuz kutlu olsun!..” Konuşmalardan sonra, Nevruz ateşi yakıldı. Konuklar, göğe yükselen ateşin üzerinden atladılar. Örs üzerine konan demir, çekiçle dövüldü. Demir dövme töreninden sonra dağıtılan yumurtalar davetliler tarafından tokuşturuldu. Türk Dünyasından gelenler sürpriz olarak hazırlanan folklorik deve oyununu takdir ve neşe ile seyrettiler. Bünyamin Aksungur’un Türk Dünyası’ndan estirdiği ezgiler arasında Yesevî bereketiyle kazanda pişirilen pilav konuklara ayranla beraber dağıtıldı. ÖRS ÜZERİNDE DEMİR DÖVÜLDÜ- Türk Ergenekon Bayramı Nevruz törenleri, bu bayramın sembolü olan Örs üzerinde demir dövme töreni ile başladı. AKSUNGUR ÇOŞTURDU- Türk Dünyası’nın dörtbir köşesinden derlediği ezgilerle davetlileri çoşturan sanatçı Bünyamin Aksungur, Nevrüz kutlamalarına ayrı bir mana kattı.