15 Eylül 1938’de İstanbul’da doğan Kaplangı, 1951’de Şehir Tiyatrosu’nun “Şafakta Gelen Kadın” oyunundaki üç çocuktan biri olarak sahneye çıktı... Sonrası, “Sokakta”, “Annemi Hatırlıyorum”, “Figaro’nun Düğünü”, “Halanın Mirası”, “Peer Gynt”, “Cyrano de Bergerac”, “Hamlet”, Edebiyat Mükâfatı”, “Çat Kapı”, “Birtakım İnsanlar”, “Davet”, “Sinekler”, “Köprüden Görünüş”, “Gazeteciden Dost”, “Çalıkuşu”, “Dövme Gül”, “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, “Sezuan’ın İyi İnsanı”, Kireçli Bahçe”, “Bu Ne Tesadüf”, “Tehlikeli Güvercin”, “Bernarda Alba’nın Evi”,”Kuşlar”, “Göç”, “Aynaroz Kadısı”, “Oskar”, “Kanlı Düğün” ve bir bir sayamayacağımız sayısız oyun... Sanatçı, son 17 yıldır aralıksız sahnelenen “Lüküs Hayat”ın sevimli Şadiye’si rolüyle ve “Ünlü Tiyatro Şarkıları”nda ayakta alkışlanmaktaydı...
Ferih Egemen, Muhsin Ertuğrul, Vasfi Rıza Zobu, Max Meinecke, Haldun Dormen gibi ustalarla çalışmış olan Birsen Kaplangı, konservatuarda aldığı müzik ve bale eğitimini oyunculuğuna katmayı bilen ve yarattığı unutulmaz kompozisyonlarla tiyatroseverlerin kalbinde taht kuran bir sanatçıydı... “Kibarlık Budalası” ve “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” oyunlarındaki başarısından ötürü “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü almış olan Kaplangı; irili-ufaklı daha birçok ödülün de sahibesiydi... Kurumun “Sanatçı Yetiştirme Birimi”nde eğitmen olarak da görev yapan sanatçı, Şehir Tiyatrosu “as”larından Saltuk Kaplangı’yla uzun ve mutlu bir evliliği sürdürmekteydi... Kaplangı’ların iki çocuğundan Nihal Kaplangı Kaya, kalıtsal bir yeteneğin sahibesi olarak, aynı kurumda kostüm tasarımcısı olarak çalışıyor...
Birsen Kaplangı’nın Yeşilçam’a katkıları ise başlı başına bir yazı konusu. Yıllarca Ayşecik’e, Ömercik’e sesini veren sanatçı; oyunculuğunun, şarkıcılığının, ve dansçılığının yanı sıra, “dublaj” alanındaki başarılarıyla da milyonlara seslenmişti...
Sanatçıya Tanrı’dan rahmet; eşine, çocuklarına, ve tüm sevenlerine başsağlığı dilerken; o anlamlı şarkıdaki gibi “Sen gözlerimizde bir renk, kulaklarımızda bir ses ve içimizde bir nefes olarak kalacaksın Sevgili Birsen” diyoruz...