Direnç Noktası

 

Arzu Erdem  

2009 yılı yüzümüzü güldürecek mi?


Yılsonu yaklaşırken piyasalar hareketlendi, ekonomik beklentiler belli oldu. 2008 başı itibarı ile diken üstünde seyreden piyasalar yılsonuna doğru hareketlendi ve yılsonu ekonomik beklentiler belli oldu. Eylül başı itibarı ile ham petrol fiyatları 110 doların altına düştü. ABD Doları ise dünyanın önde gelen para birimleri karşısında son ayların en yüksek düzeyine ulaştı.

Petrolün düşmesinin en önemli sonucu küresel ekonomik büyümenin yavaşlayacağı ve petrol talebinin azalacağıdır.
Avro 1,4434 dolardan işlem görürken, İngiliz Sterlini 1,7715 dolara geriledi. Doların değer kazanması sonucunda petrolün varil fiyatı 110 doların altına düştü.
Bu arada Merkez Bankası’nın anketine göre yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 11,01 olarak belirlendi. Bu doğrultuda enflasyon beklentisi, Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) bazında 0,25 puan artarak yüzde 11,01 oldu. Temmuz ayının son dönem anketinde, yılsonu enflasyon beklentisi 10.76 idi.
Dolar kuru beklentisi ise yılsonu itibarı ile 1,35332 YTL’den 1,30999 YTL’ye geriledi.
Bu ve küresel veriler ışığında yurtiçindeki duruşunu belirleyen Türkiye Para Piyasaları önemli bir konuyu da takip etmektedir. Karadeniz. Kısacası piyasaların yeni korkusu Karadeniz. Konuyu hatırlayacak olur isek ABD savaş gemileri boğazları geçerek Karadeniz’e açılmışlardı. Bu da “Montrö” tartışmalarına sebep oldu. Bu anlaşmaya göre boğazlar üzerinden Karadeniz’e giren bir savaş gemisinin 21 gün içinde Karadeniz’i terk etmesi gerekmektedir. Bu süre ise 12 Eylül 2008 tarihi itibarı ile dolacak. ABD savaş gemisinin Karadeniz’i terk etmemesi durumunda Rusya Türkiye’den Montrö anlaşmasının gereklerini yapmasını isteyecek. ABD’nin gemilerini konuşlandırmayı sürdürmesi halinde piyasalar dengesini yitirecek. Buna benzer bir tezkere krizi 1 Martta da yaşanmış idi. Belki etkileri o denli olmaz ancak piyasalar yüzde 10 kayıp yaşar.
Genel değerlendirme sonucunda yılsonu itibarı ile tüm sektörlerin daralma yaşadığı bir yıl olacak 2008 yılı. 2009 yılı ise tüm sektörlerde iki daralan yılın sonrasında büyüme ve patlama yaşanacak bir yıl olarak değerlendirilmektedir. Zaten hepimizin ihtiyacı bu değerlendirme ile doğru orantılı. Tüm sektörlerin ve bunlara bağlı işletmelerin ve vatandaşın yara sarmaya, toparlanmaya ihtiyacı var. Bu yılın 2009 yılı olması da büyük olasılıklar arasında! Kanaatimce 2009 yılı yüzümüzü güldürecek, çünkü 2007 ve 2008’de yaşanabilecek ne kadar olumsuzluk var ise yaşandı.


www.ufukotesi.com - 09 / 2008  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.