Yansıma

 

Gülay Özmen  

Ağladım


Boğazı öylesine düğümlenmişti ki genç kızın adeta yumruk oluşmuştu. Sevgilinin onun belini sarmasıyla koyuvermişti kendini. Yutkunmaya zorlanan genç kız, gözyaşlarına boğulmuştu. Bir anda gözlerimi alamamıştım onlardan. Bırakıverdim kendimi, yaşlar süzülüverdi birden farkında olmadan, düğümlenen boğazım açılmaya başlamıştı.

Bir genç kız gördüm Belçika’da, güzeller güzeli, kızıl sarı saçlı, beyaz tenli, mavi gözlü, uzun boylu bir kızdı. Neden dikkati mi çekti, neden onun gözlerinden akan yaşlar beni bir anda etkiledi ve aynı gözyaşları, aynı acıyla benden de dökülmeye başladı? Neydi bu iki birbirini tanımayan, birbirine uzak iki ayrı ülke insanını aynı duygularla ağlatan? Onun için ağladığımı hiç öğrenmiycekti genç kız, gerçekten gözyaşlarım onun için miydi?
Gelelim genç kıza, Belçika’nın Antwerpen şehrindeyim, havaalanına gitmek üzere otobüs bekliyorum. Otobüs geldi. Eşyalarımı koydum ve koltuğa oturdum, ön koltuğu tercih ettim, yaklaşık 35 dakikalık otobüs yolculuğunda çevreyi daha iyi görebilmek ve tanıyabilmek için.
Bir süre sonra bir çift belirdi durakta, belki de hep oradalardı o an dikkatimi çektiler. Güzeller güzeli bir genç kız ve sevgilisi, şişmiş gözlere bakılırsa yolcu olan genç adamdı.
Boğazı öylesine düğümlenmişti ki genç kızın adeta yumruk oluşmuştu. Sevgilinin onun belini sarmasıyla koyuvermişti kendini. Yutkunmaya zorlanan genç kız, gözyaşlarına boğulmuştu. Bir anda gözlerimi alamamıştım onlardan. Bırakıverdim kendimi, yaşlar süzülüverdi birden farkında olmadan, düğümlenen boğazım açılmaya başlamıştı.
Genç kız kokladıkça kokluyordu birazdan yanından ayrılacak sevgiliyi. Genç adam güçlü bir kişilik sergiliyordu. Yakışıklı, esmer, düz saçlı, beyaz tenli, hoş bir gençti. Kendine güvenen aynı zamanda. Belli ki bir başka ülkede öğrenimine devam ediyordu. Bu nedenle ayrılıyordu hem yardan hem de ülkeden. Gencin kendine olan güveni beni etkilemişti. Genç kızı teskin ederken bir o kadar da duygusal görünüyordu. Hani filmlerde olurya romantik, karizmatik, yakışıklı esas oğlan, işte onlardan biri gibiydi. Mümkünse filmi o karizmatik, yakışıklı, romantik adam için izleriz biz hatunlar.
Genç adam böyle bir şeydi işte, genç kız ise bir taraftan güçlü görünmeye çalışıyor, belli ki sevgiliye öyle bir söz vermişti. Diğer taraftan gence akan gönlü buna izin vermiyordu. O güzelim mavi gözler kan çanağına dönmüş, kızarmış yanaklar korku ve endişe dolu bir genç kız vardı karşımda.
Ben de gözlerimi dikmiş bu hikâyenin sonunu tahmin etmeye çalışıyorum. Gönlü birkez birine aktı mı kişinin, tutabilene aşk olsun. Bırakın tutmayı onu durdurabilmenin de mümkün olmadığını düşünüyorum.
Boğazında oluşan yumruk aşktı genç kızın, ağlamamak için ısırdığı dudakları da, kan çanağına dönmüş gözleri de, işte buların hepsi, ben aşkım diye bağırıyordu.
Genç adam, arkasını dönüp uzaklara gittiğinde, o güzeller güzeli kızın yüreğine hiç söndürülemeyecek bir alev atılacaktı. Sürekli acı hisseden yüreği, belli bir süre sonra bu acıdan, zevk almaya başlayacaktı. Belli bir süre sonra aşk için çektiğiniz acının size sevk verdiğini hiç hissettiniz mi? Onu düşündükçe duyduğu özlem acıya dönüşecekti.
Her nefes alışında adını sayıklayacak, hatta onun adıyla nefes alacaktı, her arkası dönük yanından uzalaşan erkeği sevgili sanacak, adımları hızlanıp yaklaştığında hayal kırıklığına uğrayacaktı.
Her uzaktan gelen sesi o sanacak, ama olmadığını öğrenince alevli bir köz daha atılacaktı yüreğine, sürekli ona karşı hissettiği kaybetme korkusu bir sonraki acı nöbetlerinin de nedeni olacaktı, taaaa ki o dönünceye kadar.
Sarı kızıl saçlı kızın gözünden akan yaşlar bana bunları hissettirmiş, gözyaşlarım bu nedenle akıvermişti gözlerimden, yol boyunca iki sevgilinin ayrılış sahnesi gözlerimin önünde canlanıyordu.
35 dakikalık yol boyunca işte böylesine fırtınalar yaşamıştım içimde, havaalanına vardığımda. Ya genç adam, o neler hissediyordu? Diğer taraftan da onu düşünüyordum. Belli ki öğrenimini yurt dışında tamamlayan bir gençti.
Havaalanında uçak saatini beklerken, bir süre sonra minik kızımın ihtiyaçlarını görmek için lavaboya götürdüm. Ben de ağlamaktan kızaran gözlerimi rahatlatmak için biraz soğuk su çarptım. Biraz olsun rahatlamıştım.
Çıkışta, az önce sevgilinin yolculadığı gençle karşılaştım. Bir anda göz göze geldik. Beni birlikte geldiğimiz araçta fark ettiğini anladım o an. Bir anda bana bakan gözleri şaşkınlık içinde benden kaçmaya başladı. İki damla yaş daha süzüldü gözlerimden. Yazık dedim.
Neydi biliyor musunuz beni böyle fena halde etkileyen, onun ise gözlerini benden kaçırmasına neden olan şey?
50 dakika önce sarı kızıl saçlı sevgiliyi Antwerpen’de bırakan genç, Bürüksel havaalanında esmer ince yapılı bir başka genç kızla birlikteydi. 55 dakika önce bir başka genç kıza sarılan kolları, şimdi bir başka geç kızın ayaklarını yerden kesiyordu.
Bunların üzerine söz var mı bende, yok. Sizde varsa siz devam edin.


www.ufukotesi.com - 01 / 2008  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.