Türkiye’de uygulanan makroekonomik politikalar ve ABD dolarının düşüş eğiliminde olması hazır giyim ve konfeksiyon ihracatını olumsuz etkileyen en önemli faktör. ABD dolarındaki düşüş nedeniyle Türkiye, pazarda Uzakdoğu ülkelerinin fiyata dayalı rekabetinde zorlanıyor. ABD’nin önemini dikkate alarak, bu pazara yönelik ihracatımızın düşüş trendini durdurmak ve pazardan daha fazla pay almak üzere acilen önlem alınmaya ihtiyaç var. |
Düşük döviz kuru hangi sektörleri vurdu? Kimler düşük döviz kurlarından nemalandı? Düşük seyrin altında yatan başka amaçlar mı var?
Düşük dolar kuru, tekstil sektöründe Türkiye’nin yaşadığı kayıplardan biri olan Avrupa Birliği’nden sonra ikinci büyük pazarı olan ABD pazarını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya getirdi. Yılın ilk 9 ayında ABD’ye yapılan genel ihracatta da yüzde 19,1 oranında ciddi bir düşüş yaşayan Türkiye’nin hazır giyim ihracatı yüzde 20,4 oranında geriledi. Bizim azalan payımızdan ise Çin, Hindistan, Endonezya ve Vietnam nemalandı.
Tekstil sektörü bu konuda sürekli raporlar hazırlasa da tespitler kanayan yaraya fayda sağlamıyor. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, doların düşüş eğiliminde olmasının ABD pazarına yönelik hazır giyim ve konfeksiyon ihracatına zarar verdiğini söyledi. Orakçıoğlu acil önlem alınmasını istedi. ABD’ye ihracat yapan Yeşim Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Şenkaya ise Türkiye’den ABD’ye mal satmanın neredeyse imkânsız hale geldiğini söyledi.
Türkiye 2006 yılında toplam ihracatının 4.9 milyar dolarını ABD’ye yaptı. Genel ihracat içinde ABD’nin payı yüzde 5,9. Ancak ABD’ye hazır giyim ihracatında olduğu gibi genel ihracatta da son yıllarda düşüş yaşanıyor.
Azalan Paylar nereye gidiyor?
Azalan paylar sırası ile Çin, Meksika, Hindistan, Endonezya ve Vietnam’a kaydı. ABD hazır giyim ithalatında yüzde 1,3 payı olan Türkiye ise 22’nci sırada. Bu ülkelerden Meksika hariç diğer ülkelerin ihracatı her geçen yıl daha da artıyor. Çin’in ABD’ye olan hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı 2006’da yüzde 17,7 artarak 25.9 milyar dolara, Hindistan’ın yüzde 6,1 artarak 4.6 milyar dolara, Endonezya’nın yüzde 26,7 artarak 3.9 milyar dolara, Vietnam’ın ise yüzde 18,1 artarak 3.4 milyar dolara çıktı.
Doların düşüş eğilimi ihracatın en büyük düşmanı
Türkiye’de uygulanan makroekonomik politikalar ve ABD dolarının düşüş eğiliminde olması hazır giyim ve konfeksiyon ihracatını olumsuz etkileyen en önemli faktör. ABD dolarındaki düşüş nedeniyle Türkiye, pazarda Uzakdoğu ülkelerinin fiyata dayalı rekabetinde zorlanıyor. ABD’nin önemini dikkate alarak, bu pazara yönelik ihracatımızın düşüş trendini durdurmak ve pazardan daha fazla pay almak üzere acilen önlem alınmaya ihtiyaç var.
Gelelim diğer sektörlere. Ekonomik tablo ortada. Sancısı olmayan sektör yok denecek kadar az. Tabi ki bu durum bazılarının işine de geliyor. Örneğin yurt dışından dolar kullanarak mal ithal edenler; hazinenin, petrol ihracatçılarının... Yani yerli ihracatçı perişan...
Makroekonomik politikaların temel amacı ve dolar kuru ile ilişkisi
Düşük dolar kuru milli geliri zıplatacak!
Hedef kelimesinin çok önemsendiği günümüzde hedefi olmayan sektör yok gibi. Otomotivde adetsel hedefler, bankacılıkta kredi tuarı nispetinde hedefler, tekstilde ciro hedefleri ve bunun gibi sınırsız sayıda hedefe odaklanmış işletmeler mevcut. Hedef kelimesi artık evimizin içine kadar girdi, çocuklarımıza not hedefleri vermeye başladık... Hükümetin ekonomik politikaları da hedefler içeriyor. Makroeknomik politikalar ve yıllık program hedefini bir hatırlayalım. Yıllık programda 410.7 milyar dolar olacağı öngörülen 2007 gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) rakamı, 2006 yılı rakamlarının tahminlerin 9.6 milyar dolar üzerinde çıkması nedeniyle program hedefini geçecek. Yani düşük dolar kuru seyri böyle devam ederse kişi başına milli gelir 6.000 doların üzerine çıkacak.
Herkes hedefini tutturmak için birilerini harcarken , Türkiye’de de harcanan vatandaş mı oluyor yani ?..
|