Çapraz Ateş

 

Kemal Çapraz  

Amerika ile terör pazarlığı


TBMM’de 507 oyla geçen tezkere karşısında bütün dünyanın gözü Türkiye’nin güney sınırlarına çevrilmişti. Türkiye’nin olası bir sınır ötesi harekâtı meşrulaşmıştı. Ama hükümetin oyalayıcı tavırları bu tezkerenin de ciddiyetini ortadan kaldırmıştır. Olay sürüncemede bırakılmış ve bölgede kış şartları ciddi bir operasyonu çok ama çok zorlaştırmıştır. Zaten istenen de oydu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden, sınır ötesi operasyon için tezkerenin çıkmasıyla birlikte Türk kamuoyu ciddi bir operasyon beklentisi içine girdi. Bütün Türkiye ve yurtdışındaki Türkler terör mitingleriyle Mehmetçiğimize tam destek verdi. Artık Türkiye’nin terör belasından kurtarılması için ciddi adımların atılacağı kanaati tam kamuoyunda oluşmaya başlamıştı ki, başbakan konuyu önce İngiltere başbakanı ile konuşmaya gitti… Peşinden de Amerika’da aynı terör konusunu başkan Bush ile konuşmaya gitti…
Peki, “İcazet dönemi bitti” diye kamuoyunu rahatlatan açıklamalar yapan başbakanın ne oldu da Amerika’dan icazet alması icap etti. Amerika, Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki oluşumu olumsuz etkileyecek bir operasyona izin verecek mi? Bunu hepimiz bilmekteyiz ki vermeyecek. Amerika sürekli zaman kazanma peşinde olan bir devlet. Bu bölgede yapmaya çalıştığı Amerikan üstleri tamamlanıncaya kadar da Türkiye’yi oyalamaya devam edecektir. Peki bu konuyu başbakan Erdoğan bilmiyor mu? O da biliyor. PKK’ya Amerikan silahları verildiğini, Amerika’nın lojistik destek sağladığını bizzat başbakan söylemiyor muydu?
TBMM’de 507 oyla geçen tezkere karşısında bütün dünyanın gözü Türkiye’nin güney sınırlarına çevrilmişti. Türkiye’nin olası bir sınır ötesi harekâtı meşrulaşmıştı. Ama hükümetin oyalayıcı tavırları bu tezkerenin de ciddiyetini ortadan kaldırmıştır. Olay sürüncemede bırakılmış ve bölgede kış şartları ciddi bir operasyonu çok ama çok zorlaştırmıştır. Zaten istenen de oydu. Türkiye’de yağıp gürleyen başbakan acaba Bush’la neyin pazarlığını yapacaktır. Terörün pazarlığı olur mu?
Evet, neyin pazarlığının yapılacağını da Genişletilmiş Irak’a Komşu Ülkeler Toplantısı’ndan öğrenmiş olduk. Başbakan Erdoğan’la ABD’ye gidecek ve Bush’la yapılacak görüşmeye katılacak olan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, “Başkan Bush’a iki mesaj vereceğiz: “Ya Kuzey Irak’a kendin gir ve PKK sorununu hallet, ya da biz girdiğimizde karşımıza çıkma” diyeceklerini ifade ediyor. Peki terör konusunu biz daha önce defalarca Amerika ile konuşmadık mı? Ne oldu? Hatta ortak koordinatör atamadık mı? Her seferinde terör örgütüne ve ABD’ye zaman kazandırmaktan başka ne işe yaradı? ABD yine zaman kazanacak, yine terör örgütüne karşı göstermelik operasyonlar yapılacak ve iş yine sürüncemede bırakılacak… Amerika zaten Irak’ın güvenliğinden sorumlu değil mi? Burayı işgal eden başka bir ülke mi sanki? Peki sorun sadece PKK sorunu mu? Irak’ın kuzeyinde kurulu bulunan bu uydurma devletin varlığı Türkiye için tehdit değil mi? Bu çete başları Türkiye’ye kafa tuttuğu müddetçe terör daha da azmayacak mı?
Bakın bu konuda da ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice yaptığı açıklamada, PKK’nın Türkiye ve ABD’nin ortak düşmanı olduğunu belirtmiş. Peki ortak düşmansa ABD niye PKK’ya her zaman lojistik destek sağlıyor? Niçin silah veriyor? Daha birçok soru var ama uzatmak istemiyorum. Bakın konuşmasında başka nelere dikkat çekmiş Rice… Irak hükümetinin terör örgütüne topraklarını kullandırtması gerektiğini ifade etmiş. Kuzey Irak’ta bölgesel yönetimin Türkiye’nin kararlılığını gördüğünü ve durumun ciddiyetinin farkına vardığını, terör örgütünü destekler görünmek istemediğini de sözlerine eklemiş.
Bakın yine ABD topu kuklalarına atarak kendisinin bu işte hiçbir dahli yokmuş gibi davranmaktadır. Irak hükümeti ve bölgesel yönetim dedikleri insanlar kimdir? ABD’nin kuklası değil midir? Ayrıca cümledeki ifadeye çok dikkat etmek gerekir, “Terör örgütünü destekler görünmek istemediklerini” yani destekleyecekler ama öyle gözükmesini istemiyorlar. Ben buradan böyle anlıyorum. “Desteklemeyecek” demiyor, “Destekler görünmek istemediklerini” diyor.
Buradan ve Irak’a Komşu Ülkeler Toplantısı’ndan çıkan sonuç şu ki, hükümet ABD’den izin almadan böyle bir operasyona imza atamayacak. Bütün bu yağıp gürlemeler Türk kamuoyunu yatıştırmak için yapılmış hareketlerdir. Ayrıca Başbakan Erdoğan’ın Irak Başbakanı Nuri El Maliki ile yaptığı görüşmedeki fotoğrafları incelediğimizde sanki birbirlerine fıkra anlatır gibi bir halleri olduğu gözükmektedir. Her ikisi de gülmektedir. Ortada Türkiye’nin ciddi manada şehitleri vardır. Ama biz kukla bir başbakanla güle oynaya yemek yiyen yöneticilere sahibiz.
Kimse merak etmesin başkan Bush’la da aynı hava içersinde yemek yenir, Türk kamuoyunu rahatlatan bir iki açıklama ve operasyon yapılır, bu iş de kapatılır.
Türkiye terörle mücadelede çok büyük bir fırsatı daha kaybetmiş olur.
Yazık bu ülkeye, yazık bu insanlara… Artık bizim çıkaracağımız tezkereye filan da kimse itibar etmez.
Koskoca Türkiye artık icazetle yönetilir bir ülke olmuş, yazık hem çok yazık…


www.ufukotesi.com - 11 / 2007  

kemalcapraz@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.