Kulvar

 

Cihangir Arık  

Hatay’da bir garip ilçe; Hassa


Hassa; Hatay’ın kuruluşundaki en eski ilçelerinden biri (1865). Adını Osmanlının ‘Has’ askerlerinden almış, insanının ‘has’ oluşundan dolayı padişah tarafından adı Hassa olarak konulmuş ve bir anlamda ödüllendirilmiştir, her yönüyle çok şirin bir ilçe Hassa. Ama her şey bu ödülle bitivermiş ve sonra makûs kaderine terkedilmiş. Mevsim olarak her şeyin yetişmesi mümkün, yılda iki ürün alınır topraklarından.

Ama insanı kaderine razı olmuş, ‘ne gelirse kabulüm’ düşüncesini fazlasıyla benimsemiştir. Bunda bugüne kadar ilçenin siyasi olarak ileri gelenlerinin de etkisi büyüktür. Siyasete kurban edilmiş veya üvey evlat muamelesi görmüş Hassa.
Şu anda çok acı bir gerçekle karşı karşıya Hassa. Bir ilçenin mülkî amiri Kaymakamdır. O ilçenin her türlü sorumlusudur mülki amir. Peki neden Hassa ilçesinde yaklaşık bir buçuk yıldır Kaymakam yok? Bu insanlar bu ülkenin insanları değil mi? Burada insanların dertlerini, dinleyecek, dertlere çare olacak kimdir? Mahallenin sarı çizmeli Mehmet ağası mı? Nasıl bir devlet anlayışıdır bu? Nasıl bir ülke yönetmedir? Aslında sadece bununla da bitmiyor ki, kaderine terkedilmiş bu güzelim ilçemizde üniversite açılsın diye yapılan bina şu anda başka bir alana hizmet ediyor, zamanın mülkî amiri ve din sorumlusu şahıslar da yüksek okulun açılışını engellemiş ilçede, bu nasıl bir zihniyettir? Bir buçuk yıldır bir mülkî amir atanmamasının nedenini biz bilmiyoruz, biri bize açıklasın da görelim! Belki de kanunî bir engel vardır, biz bilmiyoruz, Hassa ilçemizin insanı da bilmiyor bunu, ve biz de merak ediyoruz. Yoksa siz bu güzelim ilçeyi memleketten mi saymıyorsunuz? Bu ilçenin ismine bakın da ne demek istiyor bu ilçemiz anlayın. Hemen aklımıza bir söz geldi; ‘yan gelip yatmak.’ Ülkemiz yoksa böyle mi yönetiliyor? Bu söz kime aitse bir hatırlatmak lazım, bu ülke yan gelip yatmakla, satmakla, atmakla yönetilmiyor. Bu vatan toprağının her karışındaki insanımın derdiyle ilgilenmekle olur yönetmek, insanlar sizi bunun için seçiyor, sizler bu milleti temsil ediyorsunuz, bu millet ‘saldım çayıra Mevlam kayıra’ tabiri ile karşı karşıya bırakılmasın diye seçiyor sizi! Gerçi ne kadar doğru karar veriliyor, en büyük mesele burada zaten. Ha diyorsanız ki; biz beceremiyoruz bu işi, o zaman gidin. Aslında bu ilçemiz sadece bir örnek, deve misali ‘nerem doğru ki’
Hassa ilçesi aslında her anlamda bir örnektir. Vatanımın içinde bulunduğu içler acısı duruma, kimsesizliğe, sahipsizliğe. Türk milletini bu kadar zavallı yerine koyup, adam kayırmacılık ve rant derdine düşmekten nelerin yapıldığı, nelerin yapılmadığı gün gibi aşikardır. Bu aslında Türkiye’min içinde bulunduğu durumu en iyi şekilde ortaya koyuyor. Herkes oturduğu koltuğu sağlama almanın, herkes oturduğu koltuğun arkasındaki kasayı doldurmanın sevdasında. Kime ne Mehmet dayının hastasından, kime ne Ayşe ninenin yiyecek ekmek bulamamasından… Vay benim insanım, vay benim güzelim memleketim. Ama şu soruyu sormadan da edemiyor insan; Biz bunları hak ettik mi yoksa? cihangir_arik@yahoo.com


www.ufukotesi.com - 01 / 2007  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.