Türkiye’yi ödüllendirmek için mi yoksa cezalandırmak için mi verildiği konusu anlaşılamayan Nobel Edebiyat ödülünü Orhan Pamuk İsveç Kralının elinden aldı. Herhalde bugüne kadar Nobel Edebiyat ödülü alan yazarlar içinde kendi milleti tarafından en fazla eleştirilen ve en önemlisi en çok nefret edilen yazar Orhan Pamuk olmuştur. Türk olarak bilinen Orhan Pamuk, küresel baskı gruplarına (bu gruplara Nobel ödül komitesi dahil ve en başta gelir) şirin görünebilmek amacıyla Türk milletine attığı iftiraları Türk milleti asla unutamadı ve onu affedemedi.
Orhan Pamuk ödülü aldı ama Türk milleti onu bağrına basmadı. Nobel ödülü verildiği açıklandıktan sonra Amerika’dan Türkiye’ye dönen Pamuk havaalanında terkedilmiş bir bavul kadar yalnızdı. Türk halkı onu affetmediğini daha yurda girerken belli etti. Bunu gören küresel ajan takımı Orhan Pamuk’u Türk milletine kabul ettirmek için hemen koro halinde yaygaraya başladılar. Neymiş efendim Orhan Pamuk Türkiye’nin gururuymuş. Omuzlarda taşınmalıymış. Millî kahraman ilan edilmeliymiş. Küresel ajan familyası hakim oldukları medyada vakit geçirmeden bas bas bağırmaya başladı.
Bu gibi dönmedolaplara artık binmeyen Türk milleti tabi ki bu laf salatalarına karnım tok dedi. Pamuk baktı olmuyor, Türk milleti ondan nefretle bahsediyor, Türk milletine şirin gözükmek için bu seferde ödül törenin de Türkçe konuştu. Sanki orada Türkçe konuşmak Türk milletine verilen bir lütufmuş gibi küresel ajan familyası anında bize milliyetçi nutuklar atmaya başladı. Orhan Pamuk’u Türk milletine şirin gösterme kampanyası hızlandı.
Orhan Pamuk’a Nobel verilmesi aslında o kadar önemli değil. Asıl bombalar bundan sonra gelecek. Orhan Pamuk Türk milleti için onur, gurur ve şeref abidesi olarak kabul ettirilince ardından yıllardır konuşulan diğer ödüller verilecek.
Şimdi bu verilmek istenen ödülleri hatırlayalım sevgili halkım. Orhan Pamuk’a ödül veren bu Nobel komitesi yıllardır Türkiye’yi bölmeye, parçalamaya çalışan bazı isimlere de Nobel Barış Ödülü’nü vermeye çalışırlar. Kim bunlar? Leyla Zana ve Abdullah Öcalan. Zamanı gelince bu ödülü verecekleri için şimdiden altyapıyı hazırlamaya başladılar.
Nobel ödüllerinin önemi, değeri üzerine yürütülen bu kampanya sonucunda Türk halkı Orhan Pamuk’u kabul ederse, arkadan sıra Abdullah Öcalan veya Leyla Zana’ya gelecektir. Küresel ajanlar bu işte başarılı olurlarsa bu sefer de barış havarileri olarak pompalanma sırası Zana’ya, Öcalan’a gelecek. Zemin hazırlanıyor. Türk halkının tepkisi ölçülüyor.
Gırtlağına kadar siyasete batmış, sömürgecilerin afyonu vazifesini gören Nobel ödülleri tıpkı Oscar ödülleri gibi dünya kamuoyunu yönlendirme amaçlıdır. Küresel güçler yok etmek istedikleri kültürleri bu cafcaflı hale getirilmiş ödüllerle baskı altında tutmaktadırlar.
Oyun artık herkes tarafından biliniyor.
İlk önce ulaşmak istenilen hedef seçiliyor. Sonra bu hedefe uyan bir isim belirleniyor. Arkasından yoğun bir kampanya açılarak bu ismin üzerinden siyaset yapılmaya başlanıyor. En sonunda da ödül verilerek bu insan kutsallaştırılıyor. Tabii bu kimsenin ağzından çıkan her laf, yaptığı her hareket kutsal olarak gösteriliyor. Senaryo bu şekilde işliyor.
Orhan Pamuk’a verilen ödülde biz bu senaryonun her aşamasını gördük. Sıra diğer isimlere geldi. Türk milleti önce Orhan Pamuk’la gurur duyacak! Ardından Leyla Zana ile onurlanacak! Ve... Abdullah Öcalan’la şereflenecek!!!
Hadi len oradan.
|