Sululuk yapmayı mizah sananları kucaklayan kucaklayana. Güngören günler gören, yaz yaşayan yazlar yaşayan bu milletin değerlerini küçümseyenlere ödüller veren verene. Düşünce öbekleri ile düşünce balonlarını birbirine karıştıran karıştırana. Olasılık diyerek gerçek dışı ifadeleri peşpeşe dizen dizene. Yan yana, yana yana yürüyen yürüyene.
Varsayım türeticiliği artık bir meslek olmuş. Çıraklar ustalara danışman yapılmış. Çırak ustaya varsayım türeterek kendi malı olmayanları satma peşinde. İşin ehli olanların sözleri yerine mantıkçı, düşünce adamı pozlarıyla varsayım türedilerinin kibir kokan varsayımları rağbet görmekte. Tepecik olmaktan aciz akıllar alaca karlı dağ oldukları iddiasında. Kör görüşlerle hor görüşlüler el ele, kol kola ziyafet sofraları düzenlemekte. Uzak görüşlerle hoş görüşlüler varsayım türedilerinin oyuncağı sanki. Lâfları ortalığa savuran savurana. Ağlaya sızlaya hıçkıran hıçkırana…
Varsayım kurnazlarının düşünceleri, sanki olmazsa olmaz cinsindenmiş gibi millî iradeyi etkisizleştirme amacında. Saçmalığın daniskası olan bu tür konuşmalara öyle primler verilmekte ki. Düşünce işlemlerinin doğrudan niyetle ilişkili olduğunu düşünen yok. Varsayım türedilerinin varsayımları ise niyetin kötüye kullanılmasının tipik göstergesidir. Aynı sorulara farklı yanıtlar, farklı sorulara aynı yanıtlar verilebilir. Aynı manzaraya farklı pencerelerden bakılabilir. Lakin niyetli davranış ve tutumların doğrultularını saptırmak neden? Düşüncenin sağı solu diye saçmalamak niçin? Arkasına bakarak döne döne giden gidene…
Akıl terazileri her türlü yükü taşıyacak kadar bozulmuş olan varsayımcı türedilerin lâf üretmelerine diyecek yok doğrusu. Öyle üretken ve girişken bir tutumları var ki. Onlar için varsa yoksa soba ve su borusu. Yalan, yanlış ve hatalı düşünme yöntemleriyle tuhaf, garip ve acaip varsayımlar, bilim kurgu romanlarına bile taş çıkartmakta. Lâflarının önüne geçmek mümkün değil. Her şeyi bilen onlar. Onlardan başka kimse bir şey bilmiyor. Onların gözünde herkes cahil. Laf cadıları, büyücüleri, sihirbazları, tılsımcıları, kâhinleri ve efsuncuları bile onların yanında solda sıfır. “Beş kuruş ver konuştur, on kuruş ver sustur” sözünün içeriğinde tanımlanan insan tipi bunlar. Haber var sana! Deseniz, “ihtiyacım yok sana!” yanıtını verirler. “Neler yaptın anlatsana!”deseniz, anlattıkları bin bir gece masallarındaki olaylardan daha fazladır. Masal mantığı ile bilim mantığından yapılmış çorbayı içirmeye çalışırlar.Yalan,yanlış şeyler söylemekten hiç sıkılmazlar. Önüne baka baka ayak sürüyen sürüyene.
Sohbet umutlar, beklentiler, ülküler ve varsayımlar mevcut oldukça hoş olur. Varsayım kurnazlığı değersiz, önemsiz, anlamsız, gereksiz olan ne varsa onları gerçek sanarak kanıtlanmamış, delillendirilmemiş ve belgelenmemiş olanlar üzerinde fikir üretmeye soyunmakta. Fikirlerinin doğrulanacağı umuduyla faraziyeler dünyasında kahraman kesilmekte. “Ben demiştim, daha önce söylemiştim. Dediklerim bir bir çıkacak. Bak göreceksiniz, söylediklerime inanmıyorsunuz ama…” biçimindeki ifadeler varsayım türeticilerinin ifadeleridir. Nereden geldiği, ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı belli olmayan deneysel olanın ötesinde ne varsa, varsayım türedileri onların peşindedir. Ne ispatı, ne inkârı mümkün olmayan önermeleri tercih ederek, çok bilmişliklerini sergilemekten zevk alırlar. Düşünce güçlerinin herkesten daha güçlü olduğu yanılgısıyla ömür tüketirler.Yanıltıcı hayallerini hep gerçek diye satmaya bayılırlar. Türeme varsayımlarla türetilmiş varsayımlar arasında gezinip dururlar. Türetme varsayımlarıyla yeni bir şey keşfettikleri hissine kapılarak, varsayımlarının nedenlerini pek düşünmezler. Varsayım türevleriyle varsayım üstüne varsayım üreterek varsayım zincirleri oluşturup kendi varsayımlarını yüceltip dururlar. Tutarlı, kesin ve doğru fikirleri taşlayıp dururlar. Taşları tekmeleye tekmeleye gezen gezene…
Varsayım türbelerinde türbedarlığa talip olurlar. Ölü varsayımlarını kutsal bilinçleriyle canlandırmaya çabalarlar. İç dünyalarındaki seslerden ilham aldıklarını iddia edip, türedi faraziyeler denizinde yüzerek ömür geçirirler. Karanlığa kızıp havaya yumruk atan atana…
Üstü örtük deliller, belgeler ve kanıtları ortaya çıkaran varsayımlarını deneysel sonuç diye benimsemişlerdir. Anlamsız içeriklerin etkinleşmesiyle oluşan çağrışımların peşinden sürüklenip durduklarının farkında değillerdir. Anlam alanında gönderge ve göstergeyi birbirinden ayıramazlar. Sözcük, kavram, terim ve kuramın işlevlerini bilmezler. Göndergelerdeki bulanıklığın göstergenin anlaşılmasını zorlaştırdığını ve bu yüzden anlam belirsizliğinin ortaya çıktığını da anlamazlar. Varsayımları kesin ve mutlak doğrular olarak kabul edip onların peşinden koşup dururlar. Koşarken duran taşları geçen geçene.
İddia edilebilecek içeriklerle edilemeyecek olanları ayırt etmeden varsayım ötelerinden varsayım türettikleri iddiasıyla sazlarını çalmaya başlarlar. Varsayım tutkusuyla pişirdikleri pilavı herkese yedirmek isterler. İyiyi dışlaya dışlaya kötü eden edene.
Toplumsal bilince yol gösterme iddiasında olan varsayım türedileri, bu bilincin önündeki en büyük engel olduklarını bir bilebilseler. Bazıları da kendileri için, yandaşları için parti kurup siyasette varsayım kurnazlığına soyunur. Siyasetçi olmak başka, siyası fırıldakçı, çıkarcı, yiyip yutucu ve cani olmak başkadır. Siyasetin meşhurları, ünlüleri çok, fakat kahramanları ve büyükleri çok azdır. Siyasette varsayım türetme çılgınlığının zararını Türk milleti çok çekmiştir. Kendini kontrol edemeyen, düzenleyip disiplin altına alamayan, idare edemeyen, kural koyamayan ve eğitemeyen siyasetçiler elbette varsayım kurnazlığından medet bekleyeceklerdir. Düşünce yeteneğinin niteliği, çevikliği, bağımsızlığı ve eleştirel aklın derinliği olmadan varsayım türetmeye kalkmak, aptallık göstergesidir. Çünkü siyasi eylem ve etkinlik bilinci, egemenlik ve niyet etkisiyle ortaya çıkar. Dinozorlaşmış varsayım türediliğini düzeltmek de çok zordur. Siyasi irade, siyasi etkinliğin özel bir biçimidir. Bu alanda varsayım türedilerinin iradesizliği milletimize çok pahalıya patlamıştır. Hala sorumsuzluğunu başkalarının üstüne yükleyip keyif çatan çatana. Yüze gülüp arkadan hançeri milletin sırtına saplayan saplayana..
Kötü niyetli icranın eylem ve etkinlikleri, varsayım türedilerinden medet ummakta. Onları hukukçu olarak icra mevkiine taşımak istemekte. Tilki kümese bekçi olma peşinde. Gördüğünü götürücüler bu türedileri el üstünde tutmakta. Olasılık, gerçeklik ve zorunluluk alanlarındaki yargıları varsayım evreninde utanmadan tahta çıkarmak isteyen isteyene...Olanak, olasılık diye diye dilleri dışarı pabuç gibi çıkan çıkana..
Tumturaklı, cafcaflı varsayım türedilerinin itibarı öyle fazla ki. Gençlere onları örnek almaları önerilmekte. Bilimsel yöntemle saçmalık biçimlerini birbirine karıştıranlara ödüller verilip kahraman yapılma yoluna gidilmekte. Gerçek yaşam ilişkileriyle oluşan ve yapılaşan bilinç, varsayım türedilerinin bilinci olamaz. Sonuçlarla sebepleri, delillerle zelil düşünceleri birbirine karıştıran bilincin niteliği, varsayımlarla avunmaya yöneliktir. Bilincin davranışı ve düşünceyi işlevi bozulursa, varsayım temelli düşünce zihinde kök salmaya başlar. Gerçekliği karanlıkta aramaya kalkan kalkana. Göğe baka baka kuyuya düşen düşene…
Kendi başarılarıyla doğru ilişki kuramayanların benliklerindeki ahlaki ölçütlerin yapısı da bozuktur. Bu yüzden varsayımcı kurnazlar, kendi başarılarını aşırı abartır, herkesi aptal yerine koyarak davranırlar. Tarihimizde bu türden türedilere öyle çok örnek vardır ki. Yüze güle güle öyle can alanlara ne demeli? Tüysüz ve toy olduğu halde hindi gibi kabaran kabarana. Fikirsiz düşünme modasına uyan uyana. Eğitim-öğretimde kalite nutukları atan atana. Öğrencinin hevesi, öğretmenin nefesi, babanın da kesesi çokça olunca öğretimin kalitesi, bunu söyleyen de İsmail’in dedesi…diye eğitim-öğretim alanına dikkat çeken bir kültürü görmezlikten gelmenin anlamı ne ola ki...Ortak kader, kıvanç ve tasada birlik bilincinden sapanların öğütlerine güvenen güvenene. Şeytana bile külâhı ters giydirme yarışına çıkan çıkana... Varsayım kurnazlarının ceplerini dolduran doldurana...Toplumsal sorularla sorunları birbirine karıştıran karıştırana...Kamuoyunu yanıltma yarışmalarıyla varsayım kurnazlığını millete gerçeklik diye utanmadan satan satana ...
|