Bu korkunç katliamda şehit düşen bu gül yüzlü bebek belki de sadece
kendi ölümünü değil, insanlığın da ölümünü anlatıyor. O, adı büyük,
kendisi küçük teşkilatların da iflasını ifade ediyor. Birleşmiş
Milletlerin iflasını, İnsan Hakları Teşkilatlarının iflasını ve dahası
dünyadaki insanlığın iflasını.
Dünyaya
demokrasi ve insan haklarını hakim kılacağım diye diye insanları
kandıran küresel katillerin de maskelerini düşürdü bu fotoğraf. Belki
zamanla bu katliamlar da tarihin kara sayfaları arasında yer alacak ama
bu fotoğraf insanların hafızasından asla silinmeyecektir.
Köşelerinde,
Amerika�ya, İsrail�e, İngiltere�ye ve bütün küresel katillere övgüler
düzenlere, bu fotoğrafa iyi bakmalarını tavsiye ediyorum.
Burada katledilen çocuğun yerine kendi çocuklarını koyarak bakmalarını tavsiye ediyorum. Babalar, anneler, ablalar, ağabeyiler,
bu fotoğrafa tekrar tekrar bakın. BOP�un Türkiye Temsilcilerinin yüzüne
çarpmak için bakın... BOP�un vizyon ve stratejik ortağı olarak
kendilerini görenlerin yüzlerine bu fotoğrafı tekrar tekrar çarpmak
için bakın...
Bu
fotoğrafa baktıktan sonra içimden hiç yazı yazmak gelmiyor. Dünyayı
yaşanmaz hale sokanların yüzlerine tükürmek, bağırmak, haykırmak
geliyor içimden ama bunlar da az gelir diye düşünüyorum. Eğer bizler
seslerimizi çıkarmazsak, bu
küresel katillerle ortak vizyon anlaşmaları yapanlara sandıkta gereken
dersi vermezsek inanın hepimiz ama hepimiz vebal altında kalırız.
Artık dünyada haklının değil güçlünün kanunları hakim olmuş. Yeniden
haklının kanunlarını hakim kılmak için, karanlıktan şikayet etmek
yerine bir mum yakmayı denemeliyiz. Televizyonlarında, gazetelerinde
İsrail'in korkunç katliamlarına kılıf hazırlayanlara, bunların hesabını
demokratik yollardan sormak için bu fotoğrafı unutmayın. İsrail�in
katliamlarını televizyonlarında öven Murdoch�lara televizyonlarını
satanlara göstermek için bu fotoğrafı saklayın.
Ne
yazarsanız yazın bir şey fark etmiyor, sesiniz medya kartellerinin
kirli sesleri arasında boğuluyor. Çanakkale�de denize döktüğümüz,
�Çanakkale geçilmez� dedirttiğimiz insanların oğulları şimdi gelmiş,
evlerimizin içine kadar girmiş... Bu memleketin çocukları Murdoch�un
dedesini Çanakkale�de püskürtmüştü, ama Murdoch ve onun gibiler şimdi
evlerimizin içine kadar girdiler.
Onlara
aracı olanlar, bugün iktidarda ülke yönetiyorlar. Rubert Murdoch�un
TGRT�yi satın alırken RTÜK yasası gereğince hisse sınırına takılmasını
konu alan bir soruyu başbakan Recep Tayyip Erdoğan bakın nasıl
cevaplıyor: � Bence medyada yabancı sermayeye sınır olmamalı. Zaten
kanun öyleydi, ben dışarıdayken Meclis�te değişti. Sınırı kaldırmak
için kanunu yeniden getirebiliriz.� Başbakan, bir gazetecinin, �Ama
efendim, Murdoch�un Fox TV�sinin İsrail yanlısı yayınlarını izlerken
insanın içinden televizyonunu kaldırıp pencereden atmak geliyor�
yorumuna gülerek ve şakayla karışık şu tepkiyi gösteriyor: �İyi de,
benim de bazı yerli kanalları izlerken televizyonu kaldırıp atmak
geliyor içimden�
Bizim
de içimizden bazı televizyonları atmak geliyor ama bu sorunun cevabı bu
değildir. Ortada, çocukların katledilişini sevinçli haberlerle duyuran
bir televizyonun Türkiye�de önemli bir yayın kuruluşunu satın alması
var. Bu soruyu şakaya getirip gülmek bile konuyu ciddiyetinden
uzaklaştırmaktır.
Allah
aşkına kapakta yayınladığımız bu fotoğrafı gördükten sonra siz nasıl
hâlâ bu katliamlarla ilgili soruları gülerek karşılayabilirsiniz?
Soruyorum
size, eğer medyadaki yabancılara satışla ilgili sınırlar kalkarsa siz
bu fotoğrafları bile artık basınımızda göremeyebilirsiniz. Hepiniz
İsrail�in katliamlarının ne kadar haklı olduğuyla ilgili haberleri,
yazıları sayfa sayfa okur, bütün ekranlarda bu katliamları başarılı
birer operasyon gibi veren televizyonları seyredersiniz.
Biz
uyarıyoruz. Bu gidişe dur demek için, akan kanların durdurulması için,
teslimiyetçilere meydanı dar etmek için artık silkinip ayağa
kalkalım...
Türk
milleti ayağa kalkmadığı müddetçe bütün İslam dünyasında da kan
durmayacaktır. Ama işe teslimiyetçileri başımızdan indirmekle
başlayalım.
|