Pusula

 

Bayram Akcan  

Şu bizim iktidar!


Şu bizim iktidar hangi siyasi yapıdadır? Muhafazakâr desek değil, çünkü ne başörtüsü meselesini çözebilmişlerdir ne de Kur’an kursları meselesini. Sayın Başbakanın New York Katolik Kilisesi St. John Üniversitesince verilen "Tanrı’nın Kuzusu" rütbesini papaz cüppesiyle alması, Musevi cemaatince kendisine "Üstün Cesaret" ödülü verilmesi artık muhafazakâr olmadığının bir delilidir. Erdoğan’ın, dinler arası diyalog adı altında, papaz ve hahamla dinler bahçesini açması, bu diyalogdan yüz bulan papazın güneydoğuda şehid olmuş askerin mezarını kutsaması da üzerinde düşünülecek bir meseledir.

Şu bizim iktidarı bir türlü anlamak mümkün değildir. Ne yaptıklarının mesulüdürler, ne de yapamadıkları işin... Her işin çözüm adresleri de kendileridir, çözemeyen kişileri de. “Şu bizim iktidarın” durumunu "meşhur gelin kıza” benzetiyorum. Geline hadi oyna demişler "yerim" dar demiş. Yerini genişletmişler, gelin bu kez de: "yenim dar" demiş... Bizim iktidar da aynen öyle işte. Meseleyi çözecek misin diye sorulunca “evet” cevabını verir, hadi tek başına iktidarsın “çöz” denilince de, izin vermiyorlar diye yan çizmeye başlar.


TÜRKİYELİ OLMAK!


Şu bizim iktidarın göreve gelmesiyle birlikte terör yeniden hortladı. Başbakan Erdoğan, kendi iktidarıyla tekrar hortlayan terörü bitirmek için "Türkiyelilik" kimliğine (!) sarıldı. Bu "Türkiyelilik" lafı yeni ortaya çıkmış değildir. 1980 öncesinde anarşist sol tarafından çok sık kullanılıyordu, daha sonra da bizim "siyasal" İslamcılarca rağbet görmeye başladı. Siyasal İslamcılardan kastımız, samimi, dindar Müslümanlar değil elbette. İslam’ı ideoloji haline getirerek, siyaseti bununla yürütmeye çalışan, Türklüğe karşı alerjileri olanları kastediyoruz. İşte Sayın Başbakan da "Türkiyelilik" gibi ucube kavramı kullanarak, terörü önleyeceğini zannetti.


Ne garip tecellidir ki, bebek katili Öcalan da “Türkiyelilik” üst kimlğinden bahsediyordu. Türkiye’nin mozaik olduğundan dem vuran Erdoğan, hatta bir ara terör destekçileriyle de toplantı yapmıştı. Fakat baktı ki, "Türkiyeli" olmakla terör durmuyor, “Türkiyelilik” Mehmetçiğin şehid olmasını engellemiyor ve anladı ki parti oy kaybediyor hemen Türklük kimliğine sarılıverdi. Madem sonunda Türk Milleti diyecektin, niye teröre prim verdin diyen bir Allah’ın kulu da çıkmadı.


Peki ya "şu bizim iktidarın" meslek ve İmam hatip liselerinin, ÖSS’ye girişindeki katsayılarının düz lise ile eşitlenmesinde geri adım atmasına ne demeli? Sayın Başbakanın, pişkinlikle "Millet arkamda durmuyor" diyerek kendisini anayasayı bile değiştirecek çoğunlukla iktidar yapan millete kabahati yüklemesini neyle izah edebiliriz?


GÖMLEKSİZ İKTİDAR!


Şu bizim iktidar hangi siyasi yapıdadır? Muhafazakâr desek değil, çünkü ne başörtüsü meselesini çözebilmişlerdir ne de Kur’an kursları meselesini. Sayın Başbakanın New York Katolik Kilisesi St. John Üniversitesince verilen "Tanrı’nın Kuzusu" rütbesini papaz cüppesiyle alması, Musevi cemaatince kendisine "Üstün Cesaret" ödülü verilmesi artık muhafazakâr olmadığının bir delilidir. Erdoğan’ın, dinler arası diyalog adı altında, papaz ve hahamla dinler bahçesini açması, bu diyalogdan yüz bulan papazın güneydoğuda şehid olmuş askerin mezarını kutsaması da üzerinde düşünülecek bir meseledir.


İktidarımız milliyetçidir desek? Hayır, maalesef milliyetçi de değildir. Değildir, çünkü elin gâvuruna stratejik yerlerden vatan toprağının satışını onlar yapmıştır. PKK terörünü “Kürt Meselesi” diye tanımlamışlar, Irak’taki kırmızı çizgileri rafa kaldırmışlardır. Ve daha nice şeyler!..


Demokratik midir bu iktidar? Demokratik de değildir. Sayın Başbakanın en küçük eleştiriye bile tahammülü olmadığını Mersinli vatandaşa gösterdiği tepkiden anlıyoruz.


Bizim şu iktidar ne muhafazakâr, ne milliyetçi ne de demokrattır. "Milli Görüş" gömleğini çıkardıktan sonra her önüne gelenin gömleğini giyen, arada bir gömleksiz dolaşan biri gibidir. Bazen “deve” olur, bazen “kuş” olur. Şartlara göre hemen değişebilir. Velhasıl “şu bizim iktidarı” anlamak mümkün değildir.


www.ufukotesi.com - 07 / 2006  

bayramakcan@mynet.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.