Ünlem !

 

Asuman Özdemir  

Ölüm; borçları paklamaz, miras olarak bırakır!


17 Ocak 2002 tarihli BDDK’nın basın duyurusunda “Bilindiği üzere, hisselerinin tamamı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna ait olan Sitebank A.Ş.’nin Nova Bank S.A.’ya satışına ilişkin Hisse Devir Sözleşmesi 11 Ocak 2002 tarihinde imzalanmıştı. Adı geçen Bankanın hisselerinin Novabank S.A.’ya devredilmesi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 16 Ocak 2002 tarih ve 596 sayılı Kararı ile uygun görülmüştür. Kamuoyuna saygı ile duyurulur” diyordu.

İyi de Nova Bank S.A. neyin nesi, kimin fesi idi?
Nova Bank S.A. bir Yunan Bankası idi.
Yani, Finansbank’ın satışı ile Yunanlılar Türk finans dünyasına giriş yapmadılar. Bakmayın siz o malum medyanın balık hafızasına. Aslında hepsi çok iyi biliyorlar da bu satışı şak şaklamak gerek. Bu yüzden ilk satışı görmezden geliyorlar.
5 Nisan 2002 tarihinde Avcılar, Bakırköy ve Ataköy Rotary Kulüpleri, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı’nın ev sahipliğinde, "Dış Ticarette Türk - Yunan İşbirliği: Dünya Ticaretinde Yeni Güç Kaynağı" toplantısı düzenledi. Toplantının organizasyonunu Bakırköy Rotary Kulüp Başkanı ve BDDK Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Tengiz yaptı.
TİM konferans salonuna, Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi İoannis Corantis, Yunanistan Ekonomi ve Ticaret Müşaviri, İstanbul Başkonsolosu Lampis Kounalakis geldiler. Yunanistan’ın Türkiye’deki en yüksek temsilcileri ile katıldığı bu toplantıda Türk tarafını temsilen Konsey üyeleri yoktu. Buna rağmen iş hacminin nasıl büyülteceklerini uzun uzun tartıştılar, yapılacak yatırımları konuştular.
Bu toplantıdan tam iki ay sonra, Bilkent Holding’in kuruluşlarından Meteksan Sistem, Yunan İntracom ile ortaklık için ön protokol imzaladı ve takriben de 5 ay sonra ortaklıkları kati’ye bağlandı. Meteksan ise Türkiye’nin bilişim sektöründeki lokomotifidir.
Nisan 2005’te HC İstanbul Menkul Değerleri 25 milyon dolara satın alan EFG Eurobank Ergasias S.A. menkul kıymetler piyasasında hemen ilk üçe girdi.
Bundan tam bir yıl önce 9 Mayıs 2005’te Türkiye ve Yunanistan banka yöneticileri Atina’da bir araya geldiler, “Türkiye ve Yunanistan Banka Yöneticileri Yıllık Toplantısı”nda CEO denen bay ve bayanlar bir takım kararlar aldılar.
Türkiye’den; Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş.,Türkiye İş Bankası A.Ş., Akbank T.A.Ş., Türkiye Garanti Bankası A.Ş., Yapı ve Kredi Bankası A.Ş., Türkiye Halk Bankası A.Ş., Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O., Finansbank A.Ş., Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş., Denizbank A.Ş., Oyak Bank A.Ş., Türk Eximbank, Türk Ekonomi Bankası A.Ş., Şekerbank T.A.Ş., Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş., Tekfenbank A.Ş. katıldı.
Yunanistan’dan ise; Alpha Bank A.E., ASPIS BANK, Bank of Attica, Commercial Bank of Greece (Emporiki Bank), EFG Piraeus Bank S.A, Egnatia Bank, Eurobank Ergasias S.A., General Bank of Greece, Greek Postal Savings Bank S.A., Laiki Bank (Hellas), National Bank of Greece S.A., Nova Bank, Omega Bank, Panellinia Bank katıldı.
Şimdi bir bakalım,
Türk Dış Ticaret Bankası Temmuz 2005’de Belçika-Hollanda ortaklığı Fortis’e satıldı. Adı bile kalmadı…
Şekerbank T.A.Ş.’nin hisselerinin yüzde 51’ni Rabobank International Holding B.V. satın aldı. Ekim 2005
MNG Bank Dubai Prensi Muhammed El Maktuma satıldı. Dubai İslam bankasının satış sırasında Türkiye’de sadece bir temsilciliği vardı. Atina’daki toplantıda ise MNG bank yoktu.
O toplantıya katılan Finansbank’ın yüzde 46 hissesi Yunan NBG’ye satıldı.
Tekfenbank’ın yüzde 70 hissesini Yunanlı EFG Eurobank Ergasias S.A. satın aldı.
Denizbank'ın yüzde 46 oranındaki hissesini geçtiğimiz günlerde Fransız-Belçika sermayeli Dexia Bank'a satmak için 'prensip'te anlaştığı öğrenildi. Aynı hafta borsa sert düşüş yapınca, Zorlu grubunun sert yükselişi çok dikkat çekici oldu. Hemen kendi yatırım kurumları piyasadan Denizbank hisse senedi toplamaya başladılar. E yakışır yani…
Oyak Bank, Özelleştirme İdaresi tarafından mahkemeye verildi. 200 bin küçük ortağın Oyak aleyhine dava açması için çağrıda bulundu. Bir yerler biraz daha asker ve ordu ile uğraşırsa sonu TMSF’de biter. Hem de İmar Bankası mudilerinden beter…
Halk Bankasından sonra sırada Vakıflar Bankası ve Ziraat Bankası var. Hükümet her ne kadar özelleştirilecek dese de, bankacılık dünyasının yüzde 75’ni yabancılara kaptırmış bir başbakan ne kadar direnebilir? Hemen burada geçen gün EFG İstanbul Menkul Değerler Genel Müdürü Elif Bilgi Zapparoli’nin açıklamasını hatırlayalım:
“2006’nın en önemli özelleştirilmesi olan Halk Bankası’nın halka arz olarak değil, stratejik satış olması gerekir… Böyle olursa hem yerli hem yabancı firmalar Halk Bankasını satın almak için yarışırlar. Koç gibi güçlü firmalar da tek başına girebilsin satışa… Finansbank’ın satışı politiktir. Bu da AB kapısında Türkiye’ye kolaylıklar sağlayacaktır…”Yani Bayan Zapparoli diyor ki; “Halk Bank’ı da bırakın biz alalım. Bakın size ne kolaylıklar sağlanacak AB kapılarında…” Tıpkı çocuğu şekerle kandırıp, elindeki oyuncaklarını almak gibi…
Bu arada “yerli müşteri ile çalışmayız” diyen Zapparoli, Yeni Türk Lirası yüzde19 değer kaybederken, değerine değer kattı. İMKB’de ilk üçte olan EFG’nin kazancı ne oldu? Kimin parası kimin cebine girdi? O para ile hangi banka satın alınacak? Zapparoli bir de ne demişti; “Yunanistan’da nüfus az ama yatırım alanı da az! Onlar artık Türk insanın giyimi, dinî ile ilgilenmiyorlar, sadece yatırım alanları arıyorlar!” Yatırımının olduğu yerde insan yaşamaz mı? O zaman bakmaya devam ediyoruz…
Mortgaga yasasının çıkmasını beklemeden 2002 yılında toplantılara ev sahipliği yapmaya başlayan başta Oğuz Satıcı ve arkadaşları inşaatçılığa başladılar. Evlere alınan gazetelerin yarısından çoğu banka kredisi ile çok kolaylıkla sahip olunacak lüks evlerin reklâmlarıyla dolu. Bankalarını satanlarda inşaatçılığa başladı. Kimi iki katlı kimi üç katlı, kimi köşk kimi konak ha babam de babam metrekaresi en az 1.000.-YTL den ev satmaya çalışıyorlar.
Şimdi;
Geçen hafta ki gibi bir dalgalanmada yüzde19 değer kaybeden YTL, borçlanma süresince (25 yıla kadar) en iyi niyetle üç kere dalgalansa, o evlerde ilk sahipleri mi oturur yoksa Yunanlı, Belçikalı, Hollandalı, İngiliz bankacıların vatandaşları mı?
Şu banka kredilerini kullanmadan önce en az yüz kere düşünmekte fayda var derim…
Ölüm; borçları paklamaz, miras olarak bırakır. Hatırlayınız kredi kartlarını!
Sadece maddi olarak olsa neyse de…


www.ufukotesi.com - 06 / 2006  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.