Zekice

 

Zeki Hacı ibrahimoğlu  

Van savcısı ve Şemdinli olayları


TSK’nin kararlı ve kesin tavrı üzerine HSYK, Van Cumhuriyet Savcısı hakkında soruşturma açmış ve neticesinde savcı suçlu bulunarak görevden ihraç kararı verilmiştir. Şimdi bir hukukçu olarak şunu söylemek isterim. Eğer C. Savcısı görevden alınacak kadar bir suç işlemişse hakkında adlî soruşturma yapılıyor mu? Savcı sanıklar hakkında iddianame hazırlamış ve dava açmıştır. Buna göre Ağır Ceza mahkemesinin iddianameyi kabul etmeme, geri çevirme hakkı varken neden geri çevirmemiş, kabul etmiş ve duruşma günü vermiştir? Suç unsuru içeren bir iddianameyi kabul eden mahkeme heyeti de aynı suçu işlemiş olmaz mı?

Şemdinli’de bir başkaldırı hareketi başlatılmış ve bir han odasında bomba patlatıldığı iddiasıyla yüzlerce PKK militanı bir anda hanın etrafında toplanmış. Aynı anda ROJ TV olayları görüntülemek için olay yerine gelmiş. PKK militanları tarafından Şemdinli âdeta işgal edilmiş ve sokakların kontrolü PKK militanlarının eline geçmiştir. Sokaklarda kontrol kulübeleri kurmuşlar ve halkın gidiş gelişlerini PKK militanları kontrol altına almıştır.
Böyle bir ortamda dükkânı bombalandığı söylenen Seferi Yılmaz olayın mağduru pozisyonuna sokulmuş ve devletin güvenlik güçleri acz içinde kalmıştır.
Şimdi Seferi Yılmaz’ın teröristbaşı Öcalan’ın yargılandığı dosyadan kim olduğunu bilgilerinize sunalım.
“Seferi Yılmaz Şemdinli ilçesini iyi bildiği için bize kılavuzluk yapıyordu, önümüze düştü. Baran Mehmet Ağaaslan ve Celil’i Jandarma Karakolu karşısındaki cami ile yol arasına yerleştirdi. Bizi de yanına alıp önceki plan gereğince inşaat halinde olan askerlik şubesine götürdü. Askerlik şubesi inşaatının kapısından girerken bir şahısla karşılaştık. Bu şahsı yakalayıp Seferi Yılmaz’a teslim ettik. Askerlik şubesinin içerisine girdiğimizde orada yatan işçiler vardı. 6-7 kadar işçiye “korkmayın size bir şey yapmayacağız” dedik. Bu şekilde konuşma yaptıktan sonra bunların başına Hamit kod adlı Mardinli arkadaşımızı koyduk. Seferi Yılmaz bizi şubenin üst katına çıkardı. Daha sonra kendisi dönüp Abdullah Ekinci’nin yanına gitti. Askerlik şubesi inşaatının üst katına çıktığımızda bende BİSİFİNG denilen roketatar, Şerif’de G-1, Halit’te DİKTİRİOYOF, Hamit’te G-1 silahları vardı. Önce ben roketatarla gazinoyu hedef alıp bir el ateş ettim. Roketatar ağaca çarptı. Bana verilen talimata göre atışa devam ettim. Diğer arkadaşlarım subay gazinosunu sürekli olarak ateşe tuttular. Dört dakika kadar ateş ettikten sonra inşaattan çekildik. Abdullah Ekinci ve Seferi Yılmaz biz yukarıda gazinoya ateş ederken onlar da gazinoyu hedef alarak ateş etmişlerdi. On dakika sonra Şemdinli’yi tamamen terk ettik.” Daha nice böyle eylemlerin yöneticisi olan ve Şemdinli’yi çok iyi bilen terörist Seferi Yılmaz şimdi kendisinin hazırladığı provokasyon eyleminde mağdurları oynuyor.
Bu işin en ilginç tarafı ortada adlî bir vaka var ancak yargıdan önce TBMM alelacele komisyon kuruyor ve olayı güya incelemeye alıyor. Van Cumhuriyet Savcılığı da olayın soruşturmasını başlatıyor. Ancak sayın savcı soruşturmayı kendisi yürüteceği yerde meclis komisyonundan bilgiler istiyor. Komisyonun raporuna dayanarak PKK yanlılarının ifadelerini delil olarak iddianamesine alıyor ve Kara Kuvvetleri Komutanı’nı çete kurmakla suçluyor
TSK’nin kararlı ve kesin tavrı üzerine HSYK, Van Cumhuriyet Savcısı hakkında soruşturma açmış ve neticesinde savcı suçlu bulunarak görevden ihraç kararı verilmiştir.
Şimdi bir hukukçu olarak şunu söylemek isterim. Eğer C. Savcısı görevden alınacak kadar bir suç işlemişse hakkında adlî soruşturma yapılıyor mu? Savcı sanıklar hakkında iddianame hazırlamış ve dava açmıştır. Buna göre Ağır Ceza mahkemesinin iddianameyi kabul etmeme, geri çevirme hakkı varken neden geri çevirmemiş, kabul etmiş ve duruşma günü vermiştir? Suç unsuru içeren bir iddianameyi kabul eden mahkeme heyeti de aynı suçu işlemiş olmaz mı? Mahkeme heyeti hakkında da bir tahkikat var mıdır?
Bu davanın kokusu bütün ülkeyi sarmıştır. Meclis yargıya müdahale etmiş sayın savcı töhmet altındadır. Olayın perde arkası hiç açılmamıştır. Sayın savcıya mesleğin en ağır cezası verilirken kamuoyunu tatmin edici bir açıklama neden yapılmamıştır?
Bu dava artık Van’da görülemez. Van’dan alınıp büyük şehirlerden birinin Ağır Ceza Mahkemesine nakledilmeli. Yargılama orada yapılarak olayın üzerine bütün ayrıntıları ile birlikte gidilmelidir. Bu dava hukuk ve adalet açısından bir örnek teşkil edecektir.


www.ufukotesi.com - 05 / 2006  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.