Reymanca

 

Reyman Eray  

AB’ye Sevgilerle...


“President”larınızla, “şansölye”lerinizle ve “Roth”larınızla, Türkiye’yi küçümseyerek / hiçimseyerek, bir yandan da “mutsuz”larımıza sanal umutlar vaadederek “güzelliklerimizin üzerine konma”yı hedeflemiştiniz; halkınız sizden daha akıllı çıktı! “Uyum yasaları”nızla özgürlüklerimizi artıracaktınız... Bir ölçüde başardınız. Birilerinin “hainlik etme özgürlüğü” alabildiğine arttı; güvenlik güçlerimizin “engelleme özgürlüğü” ise alabildiğine kısıtlandı...

Geçmiş olsun! Neredeyse dağılmanın eşiğine gelmiştiniz... Olur böyle şeyler. Sanırım kendinize -ve birbirinize- fazla güvendiniz. Birbirini boğazlama günlerinden “kucaklaşma günleri”ne pek de kolay geçilmiyormuş demek ki... Kim bilir, belki de Tanrı, Türkiye’ye yaptığınız haksızlıklardan ötürü cezalandırıyor sizi. Bildiğimiz kadarıyla “haksız”lığa hiç tahammülü yoktur! Kitabımızda böyle yazıyor. Eminiz, sizin kitabınızda da böyle yazıyordur...
“President”larınızla, “şansölye”lerinizle ve “Roth”larınızla, Türkiye’yi küçümseyerek / hiçimseyerek, bir yandan da “mutsuz”larımıza sanal umutlar vaadederek “güzelliklerimizin üzerine konma”yı hedeflemiştiniz; halkınız sizden daha akıllı çıktı!
“Uyum yasaları”nızla özgürlüklerimizi artıracaktınız... Bir ölçüde başardınız. Birilerinin “hainlik etme özgürlüğü” alabildiğine arttı; güvenlik güçlerimizin “engelleme özgürlüğü” ise alabildiğine kısıtlandı...
Ah zavallı AB!.. Bilesiniz ki, size katılmak için can atıyor gibi gözüken büyüklerimizin (!) pek de umurunda değilsiniz! Onların uygarlaşmak / çağdaşlaşmak / özgürleşmek gibi bir “dava”sı yok! Hiç olmadı! Sizler, bu büyüklerimizin “seçim sandığı can simidi”siniz yalnızca. Varlıklarını sürdürebilme nedenisiniz. Hepsi bu!
Umarız anlıyorsunuzdur. Anlamakta zorluk çekiyorsanız, şöyle bir kolaylık gösterelim: Birçok aydın yurtseverimizde “hanginizin ne yapmak istediği; yurdumuzdaki işbirlikçilerinizin ne yapmaya çalıştığı”nın ayrıntılı listesi var. Var ama, sizin “ifade özgürlüğü” buralarda yanlış yorumlandığından ve yeni basın yasamızda “ifade etmeme özgürlüğü”ne dönüştüğünden, ad vermiyoruz. Bizim buralarda mahkemeler yıllar sürüyor.
Gene de, birilerine “bir şey deme”nin sayısız yöntemi var...
Konuyla uzak-yakın ilgisi yok ama, bir de şiir yazdık:

Size “eşek” der miyim hiç?
Büyüksünüz siz!
Güçlüsünüz üstelik.
Tepersiniz “eşek” olunca.
Hem,
Ne diye “eşek” diyecekmişim
Kullanabileceğim
Sözcükler varken bunca:
Gözleriniz çok güzel
Kulaklarınız da uzunca...


www.ufukotesi.com - 08 / 2005  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.