Azerbaycan Haber

 

Orhan Hasanoğlu  

Azerbaycan Muhalefetinin Rino abisi…


Günlerdir Azerbaycan’ın Özerk Cumhuryeti olan Nahcivan’dan başlayarak gezimize Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye doğru devam ediyorum. İzlediklerimden sonra Sayın Gedikli’ye söylediklerinin çok çok gerçekçi olduğunun ve bu isimlerini açıkladığı kuruluşların maalesef Azerbaycan’da artık çalışmalarında “başlat düğmesi”ne bastıklarının şahidi oluyorum.

Sevgili Ufuk Otesi okuyucuları. Hazar Rüzgârı adlı köşemize bir süre Hazarın rüzgârlarıyla tanınan Bakü’den yazmaya devam ediyorum. Bazı engelleri zorlukları aşarak geldiğimiz Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de hadiselerin gidişini seyrediyoruz.
Daha aylar önce Ufuk Otesi’nin geçmiş sayılarından birinde Sayın Yusuf Gedikli beyefendinin Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Ilham Aliyeve yazdığı açık mektup makalesinin yayınlandığını hatırlıyorum. Makalede Sayın Yusuf Gedikli yakın tarihte Azerbaycan Cumhuryeti’nde de yabancı, sözde demokrat, barışı seven ve birçok olmayan özellikleri kendisinde topladığını iddia eden kuruluşların faaliyetlere başlayacaklarını Sayın Aliyev’in bunlara karşı tedbirlerini şimdiden alınmasının gerektiğini kaydediyordu.
Günlerdir Azerbaycan’ın Özerk Cumhuryeti olan Nahcivan’dan başlayarak gezimize Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye doğru devam ediyorum. İzlediklerimden sonra Sayın Gedikli’ye söylediklerinin çok çok gerçekçi olduğunun ve bu isimlerini açıkladığı kuruluşların maalesef Azerbaycan’da artık çalışmalarında “başlat düğmesi”ne bastıklarının şahidi oluyorum.
Yine daha çok geçmeden Ufuk Ötesi’nin son sayılarından birinde Sayın Alptekin Cevherli’nin Soros’un Türk Dünyası’ndaki çalışmalarıyla ilgili güzel bir makalesini hatırlıyorum. Geçmiş Sovyetler Birliği’nin müttefikliğinden ayrılıp kendi cumhuriyetlerini kuran bir çok Türk Cumhuryetinin dahilinde vatandaşlarının daha demokrasiden habersiz ve ne olduğunu anlamadan teşvikle adını “Özgürlük, bağımsızlık” v.s koyarak iç savaş durumuna sürüklüyorlar.
Azerbaycan Ukrayna’nın Soros ilacını Gürcistan’dan alıp kullandığı gibi, Kırgızistan’ın şifa yerine içtiği gibi ve bahaneleri de Gürcistan’a mutluluk vaad eden bu mübarek zatların kendilerine de mutlu yarınlar verecekleri inancındadırlar. Anladığımız, duyduğumuz, gördüğümüz kadarıyla Azerbaycan Muhalefetinin de “agabeyi” olmuşlar bu günlerde. Soros sen neymişsin be… Üstüne ilaç yokmuş… Sars dünyayı tehdit ederken acaba bu Soros hilas edemezmiydi?
ABD’nin Azerbaycan Büyükelçisi Rino Harnishn ne ise Azerbaycan’ı gezmeye başlayıp. Şimdi diyebilirsinizki o ABD’nin sadece Bakü sefiri değil Azerbaycan sefiridir. Bu “alemi- seyride” gayet doğaldır. Huzurlarınıza arzedeyim ki bu onun ilk gezisi değil o bu geziye Nahcivan’dan başlayıp, Azerbaycan’ın büyük vilayetleriyle mola vermeden devam ediyor. Tıpkı Ankara sözcüsünün başkent yerine Adana’ya Sefer ettiği gibi…
Rino’nun bu gezileri Azerbaycan Muhalefetinin ruhuna ruh, damarlarına taze kan katıp. Bu gezilerden en çok keyiflenen herşeyden habersiz bir takım muhalif ABD’nin ülkemize kesinlikle demokrasi ve mutluluk getireceğinin inancında. Bununla kalmayan muhalefet basında da bunlara geniş yer ayırmakta. Hatta izlediğimiz kadarıyla bazı liderler ve muhalif millet vekilleri bu gezilerinden dolayı bu mübarek adamı övüp durmakta. Öyle ki toplantılarda, konferanslarda Rino’nun ülkesinin milletlere verdiği bağımsızlık savaşlarındaki desteği anlatıp duruyorlar. Soros ilacıyla beraber hiç ayrılmadan gezen Rino abi Azerbaycan halkına mutluluklar vaad ediyor. Bu gezilerin seçim senesine de tesadüfi değildir. Yıllardır kümesinden çıkmayan bu abiler ne olmuşta Azerbaycan’ı dolaşır halkın derdini dinlemekle meşguldürler… Zavallı abiler napsınlar baktılar Azerbaycan’da halkı dinleyen yok bari biz dinleyelim dediler. Ne de olsa bu toprağın buğdayının unundan ekmek yiyoruz…
İnkılâp istiyormuşlar…
Halk inkılâp istiyormuş, diyorlar… Azerbaycan’da inkılâba değil savaşa ihtiyaç var. Topraklarının %20’sini kaybetmiş bir ülkede halkı inkılâba ayaklandırmakta ne oluyor. Bir milyondan fazla göç etmek zorunda kalmış ve Bakü etrafinda çadır kurmuş vatandaşı olan bir ülkede inkılâp neyimize. Muhalefeti devlete karşı ayaklandıran bu sivil toplum kuruluşlarıyla dolaşan büyükelçinin ülkesinin siyasetinden Azerbaycan muhalefeti neden habersiz? Öylemi dersiniz? Azerbaycan’a azadlık verecekmiş. Azerbaycan muhalefetinin büyük bir kısmı Elçibey siyasetini savunur. Yalnız tabi sözde. Bu abiyi destekleyen muhalifet Elçibey’in Azatlık ve bağımsızlık savaşında halkıyla beraber verdiği mücadeleyi hiçe saymıyor mu? Hala ders almayan, dış siyasetini oluşturamadığı gibi iç siyasetini de planlayamayan kuruluşların inancı tek noktada birleşir. Tek cephede birleşemeyen bu eski cepheciler Soros etrafında toplanıyorlar. Tabi ülkelerinin geleceğini karanlığa ittiklerinden habersizcesine. Bu hadise her ne kadar hükümeti rahatsız etse de seçimi kazandıklarında elcalan abilerinin desteğini unutmamışlar…
Muhalefet davasında iktidar koltuğuna sarılmakta olsun. Sonra demediler demeyin. Bakalım büyük abimiz Turkiye’ye misyonerler nasıl sömürge altına almışlar. Ders götürelim birleşelim. Aramıza dostça girip düşmanlık eden bu gayri Türklere meydan vermeyelim. Bunların siyaseti bizi parçalamaktan başka bir sey değildir. Dünyaya hakim olmaya çalışanlar Türkü kendilerine köle edebilmek arzusundalar. Yüzyıllarca imparatorluk yapan atalarımızın yüzünü karaltmayalım. Türk topraklarına sahip çıkalım. Parsellenip satılmakta olan vatanımıza ve halkımıza sahiplenelim…


www.ufukotesi.com - 04 / 2005  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.