Aziz okuyucularımız önce Yüce Allah’a sonra sizlere dayanarak çıktığımız bu yolda her zaman sizlerin desteğini hep hissettik. Üç senelik bu zorlu maratonu beraber yürüdük. Bu kutlu yürüyüşümüzde bizlere destek olanları, gönül verenleri hiçbir zaman mahcup etmedik, etmeyeceğiz. Üç yıl içinde 36 sayı ile üç büyük cilt oluşturduk. Bu geçen zamanda yazdıklarımızın kehanet olmadığına ve gündemin ne kadar ilerisinde koşarak milletimize bu tehlikeleri işaret ettiğimize her sayımız şahitlik edecektir. |
Elinizdeki bu sayı ile dördüncü yılımıza merhaba diyoruz. Sizlerle geçen dolu dolu üç yılı şöyle bir düşündüğümüzde ne büyük sıkıntıları birlikte göğüslediğimizi hatırlıyoruz. Teslimiyetçilere karşı birlikte direndik. Türkiye üzerine oynanan oyunları desteklerinizle bir bir ortaya koyduk. Ufuk Ötesi’ni çıkarmaya karar verdiğimiz günleri dün gibi hatırlıyorum. Kararlı, ne yapmak istediğini bilen, önce Cenab-ı Allah’a sonra da yüce Türk milletine güvenen bir ekiple yola çıktık. Hak bildiğimiz hiçbir şeyi yazmaktan çekinmedik, yılmadık. Her türlü baskılara siz aziz okuyucularımızdan aldığımız güçle karşı koyduk, direndik. Basınımız her geçen gün kan kaybederek milletin sesi olmaktan çıktı, patronların istekleri doğrultusunda, ABD’nin ve AB’nin sesi oldu. Millî sesteki yayınlarımız ise “marjinal” olarak gösterilerek küçümsenilmek istendi. Ama her geçen gün milletin müşterek sesi olan yayınlar güç kazanarak toplumda etkili olmaya başlayınca da basını yeni yasalarla susturmak için yoğun bir gayretin içine girdiler. Cumhurbaşkanlığından dönen, medya kuruluşlarını yabancıların satın alabilmesiyle ilgili yasanın ise Türkiye’nin temeline konulmuş dinamitlerden biri olduğunu bu sayfalardan haykırdık. Eğer bu kanun yeniden düzenleme yapılarak geçirilirse ki, çalışmalar o yöndedir, artık her Türk ailesinin içersinde bir veya birkaç misyoner bulunacağından hiç şüpheniz olmasın. Uluslar arası medya tröstleri karşısında hangi medya kuruluşumuz direnebilecektir ki… Zaten önemli ölçüde batıya ayarlanmış ve kiralanmış olan medyamızın varlığından artık söz bile edemeyeceğiz. İşte Ufuk Ötesi ve Ufuk Ötesi çizgisinde yayın yapan millî kuruluşlarımızın önemi burada ortaya çıkmaktadır. Satın alınamayacak kalemler, yıkılamayacak kaleler olarak milletin refleksini ve kararlılığını bu sütunlardan haykırmaya her ne surette olursa olsun devam edeceğiz. Ufuk Ötesi yazarıyla, okuyucusuyla bir aile sıcaklığında buluşan bir yayın olmaya devam edecektir. Ufukla yetinmeyenlere, Ufkun ötesindeki gelişmeleri gösteren bir gazetedir. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün ifade ettiği gibi, “Yalnız Ufku görmek yeterli değildir, Ufkun Ötesi’ni de görmek ve bilmek gerekir” sözü bizim yayınlarımızın ana çizgisini oluşturmaktadır.
GÜÇLÜ BİR KALE
Ufuk Ötesi hiçbir kişi ve kuruluştan destek almadan, yayın hayatına atılmıştır. Bu şekilde de devam edecektir. Biz sadece ve sadece bizlere inanan ve güvenen yüce milletimize sırtımızı dayadık. Sizlerin bir yıl için ödediğiniz 25 YTL abone ücretleri ile ayakta duran ve bu parayı en verimli şekilde kullanmaya gayret eden bir ekibiz. Her vatandaşımızın rahatlıkla verebileceği bu abone ücreti ile ayakta durmaya çalışmaktayız. Eğer sizler Ufuk Ötesi’nin yayınlarından memnunsanız, teslimiyetçilere karşı bu kalenin daha güçlü olmasını istiyorsanız, aboneliklerinizi yenilemelisiniz. Her abonemiz üç yeni abone bularak bu gazetenin tirajını en az üç katına çıkartmalıdır. İşte o zaman fikirlerimiz toplumda çok daha etkili olur. Yayınlarımız her köşe bucakta okunur hale gelir. İşte o zaman, bu ülkeyi bir yerlere peşkeş çekmek isteyenler adımlarını denk atmak mecburiyetinde kalırlar. Evet, Ufuk Ötesi’ni güçlü kılmak Türk milletinin direnç noktalarını kırmak isteyenlere en güzel cevap olacaktır. Ufuk Ötesi’ni güçlü kılmak, Türk milletinin kırmızı çizgilerini çiğnemeye kalkanlara birer cevap olacaktır. Ufuk Ötesi’ni güçlü kılmak, yüce milletimizin değerlerine her gün hayâsızca saldıranlara birer cevap olacaktır.
Aziz okuyucularımız önce Yüce Allah’a sonra sizlere dayanarak çıktığımız bu yolda her zaman sizlerin desteğini hep hissettik. Üç senelik bu zorlu maratonu beraber yürüdük. Bu kutlu yürüyüşümüzde bizlere destek olanları, gönül verenleri hiçbir zaman mahcup etmedik, etmeyeceğiz. Üç yıl içinde 36 sayı ile üç büyük cilt oluşturduk. Bu geçen zamanda yazdıklarımızın kehanet olmadığına ve gündemin ne kadar ilerisinde koşarak milletimize bu tehlikeleri işaret ettiğimize her sayımız şahitlik edecektir. Yine bu süre zarfında internet sitemiz, yurt içi ve yurt dışı binlerce kişi tarafından ziyaret edilir hale geldi. Yurt içi ve yurt dışı temsilciliklerimiz her geçen gün artmaktadır. Kurduğumuz Ufuk Ötesi Yayınevi vasıtasıyla da 10 tane kitap basarak kültürümüze önemli bir katkıda bulunduk. Ufuksuz insanların göremeyeceği, anlayamayacağı derecede önemli adımları siz aziz okuyucularımızın sayesinde atarak, Ufkun Ötesi’ni göstermeye çalıştık. Önümüzdeki günlerde kitap yayıncılığına daha da hız vereceğiz. Bizden sonraki nesillere bırakabileceğimiz en önemli hazineler zengin kültürümüzü ortaya koyan bu kitaplardır. Ufkun Ötesindeki gezintilerimizi birlikte sürdürmeye inşallah devam edeceğiz. Burada bizlerle bu zorlu yolda beraber olan yazarından okuruna kadar bütün Ufuk Ötesi ailesine teşekkür etmeyi de borç bilirim. Aziz okuyucularımız Türk milletinin mayasındaki o sağlam yapıyı bozmaya çalışanlara gelin hep birlikte sesimizi yükselterek güzel bir ders verelim. İşte bu sesi yükseltmek yayınlarımızı her yerde dalgalandırmakla, yaymakla olur. Nice nice yılları hep beraber kutlamayı Cenab-ı Allah bize nasip etsin. Parolamız: “Yılmayacağız, yıkılmayacağız. Başaracağız, başaracağız, başaracağız…”
|