Serbest Atış

 

Tuncay Yıldız  

BİR PROGRAM ÇİZECEKSİN, SAKLAYIP GÖMECEKSİN, KİMSELER SEYREDEMEYECEK


Bu programları televizyonların oyuncu kaynakları olarak görenler de var. Buna katılmak mümkün değil. Çünkü bu programlardan yetişip ciddi bir projede rol üstlenen bir oyuncu bile yok. ‘Biri Bizi Gözetliyor’ evinin ahalisi tarafından çekilen fakat reyting almadığı için kaldırılan diziyi ve birkaç kıytırık dizi rollerini saymıyorum ben. Zaten bu basit rollerden sonra malum oyuncuları başka dizilerin veya filmlerin basit rollerinde dahi göremedik.

RTÜK birkaç kanalda yayınlanan ‘Gelin-kaynana’ tarzı programlar için bir açıklama yaptı. Kanallar bu programlar nedeniyle uyarılırken aba altından bu programların kaldırılabileceği veya kanal kapatma cezalarının uygulanabileceği de gösterilmiş oldu.
Nedir bu programlar? Oyuncuları, hedef kitlesi, amaçları nedir ?
Televizyonların reyting kaynakları olan bu programların aslında hiçbir amacı yoktur. Oyuncuları bildiğiniz yurdum insanı. Bir yarışmaya katılan bir çok kişinin daha öncelerden diğer yarışmalar için başvurduğu bile olmuş.
Bu programları televizyonların oyuncu kaynakları olarak görenler de var. Buna katılmak mümkün değil. Çünkü bu programlardan yetişip ciddi bir projede rol üstlenen bir oyuncu bile yok. ‘Biri Bizi Gözetliyor’ evinin ahalisi tarafından çekilen fakat reyting almadığı için kaldırılan diziyi ve birkaç kıytırık dizi rollerini saymıyorum ben. Zaten bu basit rollerden sonra malum oyuncuları başka dizilerin veya filmlerin basit rollerinde dahi göremedik. Kayboldu gitti hazretler.
Hafızalarımızı yoklayalım, dön geri dön.
Nerede müthiş dans eden, sonradan şarkıcılık yeteneğimde var deyip kaset çıkaran Melih, nerede 05 Edi, nerede şarkıcı Tarık, ya Hacer sahi nerede ya o kız. Büyük şarkıcı olacaktı hatırlamadınız mı? Şu güzel sesli şarkıcı, Hacer. Evde bağırıp duruyordu ya. Ekrana kilitleniyorduk hani. Hacer ya. Hatırlamadınız mı? Gitar neyinde çalıyordu. Ne çabuk unutmuşsunuz yahu.
Onlar yoklar artık. Televizyonların sanal kahramanları misyonlarını tamamladı çünkü. Şimdi onların yerinde Caner ile köylü güzeli Tülin aşkı ve adı mecliste bile zikredilen kaynana Semra hanım var. Bir kişinin kaynanalılığı ile ün yapacağını rüyamda görsen inanmazdım ama gerçek yaşamda bu da oldu işte.
Dün moda Melih, Edi, Hacer’di. Bugün moda Semra, Caner, Tülin. Yarın moda değişecek. X ve Y şahsiyetleri yerlerini alacak.
Bu programların televizyonların oyuncu kaynağı olduğu lakırdısı hedef şaşırtmaktan başka bir şey değil bence. Ben bu programları medyanın maymunlarını yetiştirme alanları olarak tanımlasan kaç kişinin içini okumuş olurum. Bu konuda çevremle yaptığım sohbetleri, okuduğum gazeteleri ve birçok televizyon programlarını baz aldığımda maymun yetiştirme tanımının yaygın görüş olduğunu anlıyorum. Bu tür programı ekranlarına taşıyan bir televizyonun başka bir programında bu programlarda medya maymunlarının yetiştirildiği yorumlarının yapıldığı bile oldu.
Medya, meşhur olma dürtüleri zirvede olan bu hazretlerin zafiyetlerini çok iyi kullanıyor. Tabiri caizse kullanıp atıyor bu insanları.
Bu durum, televizyonların reyting uğruna yurdum insanını nasıl kullandığı gerçeğini gösteriyor. Caner’e bakın, çocuk çıktığı her televizyon programında cinnet getiriyor. Rol yapıyor da olabilir. Ne fark eder ki. İki durumda da kullanılıyor, yanılıyor muyum ?
Ya bu insanların yarışırken şirazeden çıkan görüntüleri. Söylenen ağır sözleri, yumruklaşmaları ekranların karşısındaki diğer yurdum insanları izlemiyor mu? İzleyip etkilenmiyor mu ?
Yarışmaların sonuçlarına bir bakalım. Ev içinde en agresif ağzı bozuk kim varsa o birinci oluyor. Bu sonuçtan ne çıkaracağız bu yazıyı okuyan kişi size soruyorum. Yazıyı okumaya 30 saniye ara verin ve düşünün. Biz toplum olarak şiddeti mi seviyoruz? Bu sonucu çıkarabilir miyiz reytinglerden ve yarışma sonuçlarından ?
Bu tür programların reyting rekorları kırması toplumumuzun şiddet yanlısı olduğunu tam olarak göstermez elbette ki. Programlardaki şiddet destekli argolu ve küfürlü konuşmaların toplumu etkilediği bilimsel bir gerçek ama.
RTÜK başkanını sayın Fatih Karaca’nın dediği gibi artık bu programlara dur deme vakti gelmiştir. Bir eve tıkılan insanlar kendini gösterebilmek için bir süre sonra cinnet getiriyor. Cinnet geçiren insanlar toplumun ilgisini çekiyor ve bu tür programlar reyting rekorları kırıyor. İnsanlar etkileniyor seyrettiklerinden.
Seyretmek istemeyen kanal değiştirsin çözümünü öneren yazarlar yanılıyor bence. Düşünün eroin içmekte zararlıdır ve içmek istemeyen almaz denilerek bakkallarda satılmasına izin verilmiyor. Her yerde yasak bu melet. Öyle de olmalıdır. İnsanlar zararlı etkenlerden korunmalıdır. Gelin-kaynana programlarının topluma kazandırdığı hiçbir şey olmadığı gibi zararları çoktur. Bu programlardan da toplum korunmalıdır.
Avrupa’da bu programların benzerlerinin televizyonlarda yayınlanması bizim televizyonlarımızda da yayınlanmasını haklı çıkarmaz. Avrupa ülkelerinin her yaptığının mükemmel olduğunu iddia eden bir adım öne çıksın. Avrupa ülkelerinde aile kurumunun neredeyse yok olmasının sebepleri arasında bu programlar olmasın. Düşünün yok mudur etkisi ?
Bu tür programların iyileştirilmesi, bence tamamen kaldırılması hem toplum için hem de bu programların sözde oyuncularının psikolojisi açısından çok önemlidir. Yaygın olan görüş de budur.
Mango tarzı bir çözüm önereyim sizlere:
Bir program çizeceksin. Saklayıp gömeceksin. Kimseler seyredemeyecek.


www.ufukotesi.com - 03 / 2005  

mr.fizik67@mynet.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.