Şimdi yine soruyorum. Ülkemiz adım adım batıya teslim edilirken, susanlara soruyorum, teslimiyeti başarı gibi gösteren basınımıza soruyorum, aydınlarımıza, muhalefet liderlerimize ve bu ülkede sorumluluk sahibi olan herkese soruyorum. “Siz kimden yanasınız?” Şimdi konuşmayacaksanız, şimdi ülkemize sahip çıkmayacaksanız, şimdi tavır koymayacaksanız ne zaman sahip çıkacaksınız. |
Ülkemizde suç patlaması yaşanırken, 1 Nisan’da yürürlüğe girecek yeni TCK ve CMK ile artık suçlu cenneti olacağız. Zaten suçluları yakalamada aciz kalan polisimizin elini kolunu tamamen bağlayan yeni yasa ile artık sokaklarda yürüyemez hale geleceğiz. Bir Nisan’da bütün parmak izi kayıtlarının silinecek olması önce acaba “Nisan bir şakası mı yapılıyor” dedirtiyor insana. Ama konunun hiç de şaka olmadığı bütün suçluların parmak izi kayıtlarının yeni yasaya göre silineceğini, bombalı araç bile olsa ancak yazılı emirli aranacak olması, aramada silah ortaya çıksa bile el koyarken yargı emri gerektirmesi gibi değişiklerle artık suçluları daha da şımartacaktır. Polisin her vatandaşa suçlu gibi davranması kabul edilemez bu konuda bazı tedbirler mutlaka alınmalı ama, bu alınan tedbirler masum vatandaşı değil tamamen suçluları korumaya yönelik kanunlar. Normal hiçbir vatandaş, parmak izi kayıtlarının poliste olmasından çekinmez, bu kayıtların silinmesinin kimin işine yarayacağı belli. Bütün bunlar ortadayken bu kanunları çıkaranlara sormak istiyorum, “Siz kimden yanasınız?”
Toprak satışı durdu ama...
Anayasa Mahkemesi yabancılara toprak satışını öngören yasa hükümlerini oy birliğiyle iptal etti. Kararı duyar duymaz büyük bir sevinç duydum ama, kararı okuyunca sevincim kursağımda kaldı. Çünkü, kararın üç ay sonra yürürlüğe gireceği ve şimdiye kadar yapılan satışların ise geçerli olacağı anlaşılıyordu. Anlayamadığım konu yabancıya toprak satışı doğru değilse ve bu hükümler iptal ediliyorsa şimdiye kadar ki satışlar neden iptal edilmiyor. Ayrıca yasanın uygulanması için 3 ay neden geçmesi gerekiyor. Yasal boşluk varmış da doldurmak için miş... Bu üç ay zarfında satışlar devam edecek anladığım kadarıyla. Anayasa Mahkemesi, 4916 Sayılı Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un iptaliyle konu bitmiş değil. Yeni hazırlanacak kanun çok önemli. İnşaallah ufak değişikliklerle yine toprak satışı serbest bırakılmaz. Vatan topraklarımızın satışını 3 ay sonra yürürlüğe girecek de olsa en azından engelleyen bir karar alınmış oldu. İktidarın ülke topraklarını yabancılara peşkeş çeken bu politikalarına set çekilmiş oldu. Ama yine de ülkenin teslimiyetçi politikaları son hızıyla
devam ediyor. Kıbrıs konusunda, Kerkük konusunda, azınlıklar, patrikhane, Heybeliada Ruhban Okulu konusundaki teslimiyetçilik sürüyor. AB’nin dayatmalarına kim nasıl dur deyecek, bilmiyorum. Acaba bir umut ışığı, önemli bir haber telelevizyonlardan alabilir miyim diye düşünüyorum gelin kaynana kavgalarından ve tamemen toplumu dedikodu kültürüne yönlendiren programlardan başka bir şeye rastlayamıyorum.
ACİZ MUHALEFET
Bir umut diye gazetelere göz gezdiriyorum. İnanın güleyim mi ağlayayım mı, karar veremiyorum. Muhalefet liderlerinin açıklamalarına bakıyorum. Elimdeki gazetelerde, CHP lideri Deniz Baykal, “İktidarı Atatürk’e şikayet etti” yazıyor. Cumhuriyetimizin kurucusu acaba bu haberleri görseydi ne yapardı. Bizler her konuyu Atatürk’e şikayet edecek yerde, kendimiz politikalar üretmemiz gerekmiyor mu? Çözüm yollarını bizlerin bulması gerekmiyor mu? Bu tür davranışlar muhalefetin acizliğini ve halk nazarındaki yerini göstermiyor mu? Daha sonra aynı gazetede diğer muhalefet liderlerinin açıklamalarına bakıyorum. DYP lideri Mehmet Ağar’ın gündeminde de “Aziz Nikola” heykeli var. DYP’li Demre Belediye Başkanı’nın söktürdüğü heykelin yeri konusunda açıklamalar yapıyor. Ağar, Aziz Nikola heykelinin Demre’deki kilisenin önüne dikileceğini söylüyor.
SUSKUNLUK POLİTİKA MI?
Gazetede başka muhalefet partilerinden açıklamalar var mı diye köşe bucak arıyorum ama maalesef. Suskunluğu politika zannedenler, “Sukut ikrardan gelir sözünü” unutuyorlar mı? Bu teslimiyetçi politikalar karşısında susmanın bu uygulamaları tasdik etme manası taşıdığını bazı siyasilerimiz ne zaman öğrenecek. Şimdi yine soruyorum. Ülkemiz adım adım batıya teslim edilirken, susanlara soruyorum, teslimiyeti başarı gibi gösteren basınımıza soruyorum, aydınlarımıza, muhalefet liderlerimize ve bu ülkede sorumluluk sahibi olan herkese soruyorum. “Siz kimden yanasınız?” Şimdi konuşmayacaksanız, şimdi ülkemize sahip çıkmayacaksanız, şimdi tavır koymayacaksanız ne zaman sahip çıkacaksınız. Unutmayın ki, bu millet haksızlık karşısında susanları da unutmayacaktır.
|