Sağlık Meridyeni

 

Dr. İsmail Maraş  

ÜZÜMSÜZ SAĞLIK OLMAZ


 Özellikle üzüm çekirdeği çok faydalıdır. İçinde yüksek miktarda antikanserojen madde vardır. Vücutta kanser dahil pek çok rahatsızlığa sebep olan serbest radikallerin çalışmasını engelleyen maddeler içerir. Bu sebeple üzüm çekirdeği atılmamalı ve mutlaka tüketilmelidir. İçerdiği bu yüksek orandaki antioksidan molekülleri yüzünden yurt dışında üzüm çekirdeği hapları bile vardır.  Üzüm doku yenilenmesini hızlandırır.  Hücre yenilenmesini güçlendirir.  Bağışıklık sistemini güçlendirir.  Karaciğerin zehirleri etkisiz hale getirmesini yardımcı olur. Karaciğer hücrelerini iyi çalıştırır.

Ülkemiz coğrafi konumu itibari ile dünyada gerçekten eşi benzeri bulunmayan bir noktada bulunmaktadır. Üç tarafının denizlerle çevrili olması (Her ne kadar bundan yeteri kadar istifade edemiyorsak da) akarsuları, dağları, ovaları, dört mevsimin aynı anda yaşandığı bölgeleri, her türlü sebze ve meyvesi, tahıl ve diğer tarım ürünlerinin çeşitliliği yönünden bizlere sunulmuş gerçek bir lütuftur ülkemiz. Üstelik öyle bir lütuftur ki bu ülke, dışarıdan hiçbir yiyecek ve içecek almadan idare edebilecek, yani kendi yağıyla çok rahat bir şekilde kavrulabilecek ve sayıları bir elin parmaklarını geçemeyecek ender ülkelerden biridir.
Bu sebzeler, meyveler, tahıllar, her bölgemizde farklı lezzet ve nefasette yetiştirilmekte, (arzu edilen seviyede olmamasına rağmen) fazla olanlar ihraç edilmekte, geri kalanlar ise iç tüketime sunulmaktadır.
Bu ihraç ürünlerimizden biri de dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda olmamızı sağlayan üzümdür. Aşağı yukarı yılda 4 milyon ton kadar yaş taze üzüm üretilip önemli bir kısmı taze olarak iç piyasada tüketilmektedir. Bu miktarın önemli bir kısmı da kurutulmaktadır. Her yıl yaklaşık 200 bin ton kuru üzüm elde edilmektedir. Bu rakamın 170 bin ton kadarı ihraç edilip kalanı da ülkemizde değerlendirilmektedir. Yemek ve tatlılarda, üzüm suyu üretiminde ve komposto yapımında kullanılan üzüm miktarı 30 milyon kilo civarındadır. Ülke nüfusunun 70 milyonunun üzerinde olduğunu göz önünde bulundurursak yıllık kuru üzüm tüketimi kişi başına yarım kiloyu bile bulmaz ki bu miktar gerçekten çok azdır.
Ülkemizin hemen her bölgesinde, Ege, Marmara, İç Anadolu, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere neredeyse bütün yurdumuzda en az 15-20 çeşit üzüm türü; (çavuş, çekirdekli, çekirdeksiz, misket, Yalova incisi, pembe gemre, siyah gemre, amasya, hafız ali, nevşehir, razaki vs.) vardır. Hepsinin de renkleri ve tatları birbirinden nefistir. Yeşil, açık yeşil, altın sarısı, mor, siyah üzümlere bakmaya doyamazsınız. (Burada özellikle bir tanesini belirtmeden geçemeyeceğim. Konya Ereğli’sindeki Halkpınar-Sınandıköyü üzümü gerçekten çok lezizdir.) Kısacası her bölgemizin kendine has rayiha, lezzet ve nefaseti olan üzümlerini yaz günlerinde bol miktarda bulabiliriz. Her sene Eylül ayı sonuna kadar taze üzüm tüketimine gereken önemi verelim. Bu durumun beslenmemizde, sağlıklı olmamızda sayılamayacak kadar çok faydası vardır.
Bilhassa kansız, iştahsız, sık sık boğaz ağrısı çekenler, idrar yollarında rahatsızlığı olanlar, şişkinlik, hazımsızlık ve kabızlıktan şikayetçi olanlar, sık sık böbrek ve mesane taşı düşürenler, sabahları yorgun ve halsiz kalkanlar, saçları dökülenler, diş rahatsızlığı olanlar, ağzında sık sık yara çıkanlar, baş dönmesi ve kulak çınlamasından şikayetçi olanlar, ayaklarına ve baldırlarına sık sık kramp girenler, zayıflar, kilo alamayanlar, kansızlık şikayeti çekenler kesinlikle üzüm yemelidir. Fazla kilodan şikayetçi olup rejim yapmak isteyenler bol bol üzüm yiyerek dengeli şekilde beslenme alışkanlığı kazanırlarsa çok sağlıklı bir şekilde (halsizlik, bitkinlik, çarpıntı, sinirlilik gibi şikayetler olmadan) zayıflayabilirler. Bilhassa bağırsakları tembel olanlar için çok ideal bir besindir.
Burada asıl üzerinde duracağımız mühim bir husus daha var: Bilhassa kreşe, okula, kursa veya işe giden çocuklarımıza yaz ve sonbahar boyunca hiç olmazsa haftada iki defa sabah kahvaltısı sırasında biraz taze beyaz peynir ve bir dilim ekmek ile birlikte 15-20 tane üzüm yedirelim. Kışın ise kuru üzüm yedirebiliriz. Aslında kuru üzüm sadece kışın değil her mevsim yenilebilir. Bunu yapabilirsek çocuklarımız derslerini daha iyi yapabilecek, hem de bağışıklık sistemi kuvvetlenecek ve böylece sık sık üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanmayacaktır.
Üzümün bileşiminde çok çeşitli vitamin ve mineraller bulunmaktadır. Bunlardan temel olanlar:
VİTAMİNLER; A vitamini, B grubu vitaminler, B1, B2 ve C vitamini.
MİNERALLER; Sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum, demir, çinko.
Bütün bunların çok önemli hayati fonksiyonları vardır. Ayrıca proteinlerden başka glikoz da çabucak kana karışarak sindirimi kolaylaştırır.

ÜZÜMÜN FAYDALARI
 İçindeki fruktoz şeker sayesinde iyi bir enerji kaynağıdır
 Çabuk sindirilip kana geçmesi sebebiyle hızla enerji verir
 Özellikle zihinsel aktivitelerden önce çok yerinde bir enerji kaynağıdır.
 Zihin gelişimine destek olur.
 Kalp rahatsızlıkları riskini azaltır.
 Bağırsak sistemini ve böbrekleri düzenli çalıştırır. Bu sayede müshil olarak da kullanılabilir.
 Sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar.
 Özellikle üzüm çekirdeği çok faydalıdır. İçinde yüksek miktarda antikanserojen madde vardır. Vücutta kanser dahil pek çok rahatsızlığa sebep olan serbest radikallerin çalışmasını engelleyen maddeler içerir. Bu sebeple üzüm çekirdeği atılmamalı ve mutlaka tüketilmelidir. İçerdiği bu yüksek orandaki antioksidan molekülleri yüzünden yurt dışında üzüm çekirdeği hapları bile vardır.
 Üzüm doku yenilenmesini hızlandırır.
 Hücre yenilenmesini güçlendirir.
 Bağışıklık sistemini güçlendirir.
 Karaciğerin zehirleri etkisiz hale getirmesini yardımcı olur. Karaciğer hücrelerini iyi çalıştırır.
 Mesane taşını önler.
 Zihni faaliyetleri artırır.
 Sinirleri güçlendirir.
 Cildi güzelleştirir.
 Balgamı keser.
 Saç dökülmesini önler.


www.ufukotesi.com - 01 / 2005  

www.marasakupunktur.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.