Çapraz Ateş

 

Kemal Çapraz  

Bu aşk mutlu bitmez


Ülkemizde son zamanlarda garip aşklar yaşanmaya başladı. Önce AB aşkı, kara sevdaya dönüştü. AB’nin bizden istediği bütün tavizleri teker teker vereceğimizi 3 yıldır yazıyoruz. Ama, her defasında bize, teslimiyetçi olmadığımızı ve AB’nin istediği tavizleri vermeyeceğimizi belirtiyorlardı. Ama 17 Aralık tarihinde bizim şimdiye kadar yazdığımız bütün tavizler önümüze kondu. Türkiye olarak bu karşılıksız sevdanın, daha doğrusu kara sevdanın sonucunu kabul ettik. Bu tavizlerin sonucunun gelmeyeceğini hep ama hep yazıyoruz. AB sevdasının yanında şimdi bir de Yunan ve Rum aşkı çıktı ki sorma gitsin.

Başbakanın Yunan maçına gitmesiyle başlayan, daha sonra TV dizilerinde peş peşe Yunan ve Rum oyuncuların yer almasıyla devam eden aşk bütün şiddetiyle devam ediyor. Ülkemizde son zamanlarda garip aşklar yaşanmaya başladı. Önce AB aşkı, kara sevdaya dönüştü. AB’nin bizden istediği bütün tavizleri teker teker vereceğimizi 3 yıldır yazıyoruz. Ama, her defasında bize, teslimiyetçi olmadığımızı ve AB’nin istediği tavizleri vermeyeceğimizi belirtiyorlardı. Ama 17 Aralık tarihinde bizim şimdiye kadar yazdığımız bütün tavizler önümüze kondu. Türkiye olarak bu karşılıksız sevdanın, daha doğrusu kara sevdanın sonucunu kabul ettik. Bu tavizlerin sonucunun gelmeyeceğini hep ama hep yazıyoruz. AB sevdasının yanında şimdi bir de Yunan ve Rum aşkı çıktı ki sorma gitsin. Başbakanın Yunan maçına gitmesiyle başlayan, daha sonra TV dizilerinde peş peşe Yunan ve Rum oyuncuların yer almasıyla devam eden aşk bütün şiddetiyle devam ediyor. Bu aşkın boyutları öylesine genişlemiş durumda ki, önce İstanbul’da Bizansı ihya etme, sonra da bütün Anadolu’ya yayılma fikriyle sürüyor. Hükümetin başlattığı Yunan ve Rum severlik, Kıbrıs’tan verilen tavizlerle devam ederken, bu Yunan aşkına belediyeler de hızlı bir şekilde katılmaya başladılar. Tabiî ki hükümetteki bu sınırsız aşk karşısında belediyelerin adım atmaması haksızlık olurdu. Kadıköy Belediyesi ilk adımı attı. Kadıköy’ün Rumlar tarafından kullanılan Kalkedonya (Bu aslında Fenike dilinde ‘yeni şehir’ anlamına geliyor) adını diriltmek için toplantılar düzenleme kararı aldı. Bu toplantılara 3. Kolordumuzun da bando takımı göndermesini yadırgamadım desem yalan olur. Millî konularda en hassas olması gereken bir kurumun böyle bir toplantıya bando takımı göndermesi nasıl izah edilir bilmiyorum. Bilen varsa bize yazabilir. Tabiî ki, Kadıköy Belediyesi’nin Kalkedonya ismini diriltme çalışması karşısında Üsküdar Belediyesi’nin, “benim neyim eksik diyerek” Yunan severlik konusunda hemen bir adım öne geçmek istedi. İlçenin çeşitli yerlerine pankartlar asıldı. “Yunanca kursları verilir.” Evet herhalde Üsküdar Belediyesi bu sevdadan önemli kazanımlar bekliyor. Burada dil öğrenilmesine karşı olduğumuz sanılmasın, dil mutlaka öğrenilmeli ama bugün Yunanca kime lâzım. Bence istihbaratçılara, turizmcilere lâzım. Üsküdar gibi muhafazakar bir ilçede halka Yunanca neye lazım anlamadım. Ama bu Yunan aşkı asla bitmedi bitmeyecek de. Şimdi de Trabzonspor futbol takımına bir Yunanlı oyunca tranfer edilmesi gündemde. Ne var bunda diyeceksiniz? Ama işin içinde değişik oyunlar olduğu hemen ortaya çıkmaya başladı bile. Yunanlı oyuncu tranfer edilir edilmez, maçlar için Yunanistan’dan taraftar getirilmeye başlanacak. Tabiî ki Yunanlı taraftarlar Trabzonspor’un maçları için gelmeyecekler Pontus hayallerinin ihyası için bu turlar bir vasıta olacak. Akın akın Yunanlılar bölgeye getirilecek. Bu konuda turlar bile ayarlanmış durumda.
Çok yakında İstanbul’un siluetini bozacak yapıların da önü açılacak. İstanbul’un Türk-İslam kimliği yok edilerek yerine batı tarzı şehir kültürü konacak.
KARŞILIKSIZ RUM AŞKI
Şimdi karşılıksız Yunan aşkına Yunanlıların bakışı nasıl, bir de ona bakalım. Bizim belediyelerimiz, televizyonlarımız, hükümetimiz Yunan aşkıyla yanıp kavrulurken, Yunan mahkemesi karar veriyor. Batı Trakya’da Türk adı kullanılamaz. Batı Trakya Türklerinin , İskeçe Türk Birliği’nin adında “Türk” sözünün bulunduğu gerekçesiyle kapatılmasına ilişkin itirazları Yunanistan Yüksek Mahkemesi reddediyor. Atina radyoları, Yüksek Mahkeme’nin İskeçe Türk Birliği’nin itirazlarını, “Lozan Antlaşması’na göre azınlığın etnik terimlerle tanımlanamayacağı” gerekçesiyle reddettiğini duyuruyorlar. Kurulduğu 1927 yılından bu yana 60 yıl Türk ismi altında yasal olarak faaliyetlerini sürdüren İskeçe Türk Birliği, 1986 yılında İskeçe valisi Berettas’ın “Batı Trakya’da Türk bulunmadığı” iddiasıyla açtığı davada, İskeçe Mahkemesi kapatma kararı almıştı. Mahkemenin kararı geçen ay kesinleşti. Ankara’da Türk karşıtı bir AB diplomatı “Yunanistan’da Türk karşıtı güçlü bir milliyetçilik var ve mahkeme kararı bu tür bir düşüncenin ifadesi” yorumunu yaptı. Yunanistan Lozan Antlaşması’nı öne sürerek azınlıkların “etnik” terimlerle tanımlanamayacağı gerekçesiyle “Türk” sözüne karşı çıkıyor. Evet Yunanistan AB üyesi bir devlet. Ama Türkiye’ye azınlıklar konusunda yapılan dayatmalara bir bakalım. Şimdi soruyorum bu ne perhiz bu ne lâhana turşusu. Bizdeki Yunan-Rum aşkı süredursun Yunanistan her türlü düşmanlığını yapmaya devam ediyor. Bu aşkın mutlu bitmeyeceğini, sonuçta Türkiye’ye ve Türk milletine ne kadar zarar vereceğini hep birlikte göreceğiz. Kara sevdaya yakalananlara duyurulur.


www.ufukotesi.com - 01 / 2005  

kemalcapraz@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.