Terörist başı Öcalan kurmuş olduğu bölücü terör örgütünü bizzat yöneterek Güneydoğu Anadolu bölgesinde 15 sene, artan şiddetle terör eylemlerine devam etmiş ve 30 bin insanımızı, çoluk çocuk demeden öldürmüş ve şehit etmiştir.
Terörist başı Öcalan 9.Ekim 1998 yılında Suriye’den ayrılmak zorunda kalmış ve Yunanistan’a gitmiştir. Yunanistan da iltica talebi kabul edilmemiş, Moskova’ya gitmiş, Moskova’da 33 gün kalmış ve buradan İtalya’ya gitmiştir. İtalya da sığınma hakkı kabul edilmeyince tekrar Moskova’ya dönmüş ,Moskova’da hoş karşılanmayınca 29 Ocak 1999 tarihinde Yunanistan’a geçmiş, Yunanistan’da kalması sakıncalı görüldüğünden Kenya’ya götürülmüş ve Yunanistan büyükelçiliğine ait konutta ikamet etmeğe başlamıştır. Terörist başı Öcalan Kenya güvenlik güçlerince yakalanmış ve 15 Şubat 1999 günü Türk güvelik güçlerine teslim edilmiştir.
Terörist başı hakkında sevk ve idare ettiği kanlı terör örgütünün birçok eylem gerçekleştirerek ,asker, polis, öğretmen, geçici köy korucusu gibi devlet görevlilerini öldürdüğü ve yaraladığı ve böylece devletin hakimiyeti altında bulunan toraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmağa matuf suçu işlediğinden TCK’nun 125 maddesine göre idam cezası ile cezalandırılması istemi ile Ankara 2 Nolu DGM de kamu davası açılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda terörist başı hakkında isnat edilen suçlar sübuta erdiğinden idam cezası ile cezalandırılmıştır. Bu karar derecatdan geçerek kesinleşmiştir.
Ancak terörist başının avukatları İnsan Hakları Mahkemesine başvurmuşlar, o günkü koalisyon hükümetinin başı, sayın Başbakan Anayasanın 138 maddesine göre kendisine gönderilen kesinleşmiş kararı hemen Meclise göndermesi gerekirken, koalisyon ortaklarının imzası ile dosyayı mahzene kaldırmıştır. Dosyanın Mahzene gönderilmesi ile 3 lider arasında düzenlenen bir protokol imzalanmıştır. Bu Protokolde şöyle bir ifade yer almıştır. “Bu dosyayı İnsan Hakları Mahkemesinin vereceği karara kadar beklemeğe alıyoruz, ancak terörist başı demeç vermeğe devam ederse insan hakları Mahkemesinin kararı beklenmeden hakkında verilen ve kesinleşmiş olan karar infaz edilir”. Yani teröristbaşı idam edilir.
Bütün bunlara rağmen terörist başı Öcalan avukatları vasıtasıyla beyanat ve talimat vermeğe devam etmiştir. Protokolü imzalayan siyasi parti liderleri bunu hiç hatırlamamışlardır. Şimdi terörist başı Öcalan İmralı’da ki malikanesinden örgütüne ve bütün dünyaya beyanat vermeğe devam ediyor. Bazı paşalarımız geç de olsa bu durumdan rahatsız olduklarını açıkça beyan etmektedirler. Bazı gazetelerin köşe yazarları olmaz böyle şey diye adeta isyan ediyorlar. Bunlar da haklıdırlar. Gerçekten olmaz böyle bir şey . Terörist başı İmralı’daki malikanesinden avukatları vasıtasıyla sağa sola talimatlar veriyor,demeçlerini pek çok yerde yayınlatabiliyor.
Terörist başı Öcalan’ın şu andaki durumunu bir hukukçu olarak kamuoyuna açıklamak istiyorum. Terörist başı Ankara 2 nolu DGM nin kararı ile TCK’nun 125 maddesini ihlalden idam cezası ile cezalandırılmış ve bu karar kesinleşmiştir. Daha sonra TCK’dan idam cezası kaldırılmış ve ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrilmiştir. Yani terörist başı hakkında şu anda kesinleşmiş ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vardır .Türk Medeni Kanununun 407 maddesine göre bir yıl ya da daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her ergin kısıtlanır. Türk Medeni Kanununun 413 maddesine göre vesayet makamı, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atar. Bu maddeye göre terörist başına mutlak surette kanun gereği olarak bir vasi atanması gerekmektedir. Vasi atanmış mıdır? Terörist başının vasisi kimdir. Bunun kamuoyuna açıklanmasını bekliyor ve istiyoruz. Yine Türk Medeni Kanunun 471 maddesine göre özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesi ile kendiliğinden ortadan kalkar. Buna göre de terörist başı Öcalan’ın vesayeti ölünceye kadar devam edecektir.
Hukukumuzda kısıtlı olan kişinin hukuki ehliyeti yoktur. Hiçbir şekilde kendiliğinden bir işlem yapamaz. Kısıtlı olmadan önce vermiş olduğu vekaletler, kısıtlı olunca sona erer. Ve bu vekaletle bir daha işlem yapılamaz. Ancak tayin edilen vasi vekalet verebilir. Vasinin verdiği vekalete göre avukatlar hukuki işlemler yapabilirler. Öncelikle avukatların böyle bir vekaletlerinin olup olmadığı araştırılmalıdır. İkinci olarak terörist başının hükmü kesinleşmiştir Hakkında tutuklu veya tutuksuz olarak yargılandığı başka bir ceza davası da yoktur. Avukatları hukuki bir yardım için değil terörist başına kuryelik için görüş yapmaktadırlar.
Son olarak yetkililere bir teklifimiz vardır. İmralı adası gibi çok verimli bir adadan terörist başı alınıp Yassıadaya nakledilmelidir. Yassıada askeri bölgedir. İmarlı adasında terörist başını 700 Türk askeri korumaktadır. İmralı adasının eski verimliliğine kavuşması için terörist başının Yassıadaya nakledilmesi ile hakkındaki dedikoduların kalkacağı kanaatindeyiz.
|