Bukalemun diye bir hayvan vardır. Girdiği ortama çabucak uyum sağlamak için hemen derisinin rengini değiştirir. Bizim şu anki iktidar partisi Akp de onun gibi hemen renk değiştiriyor. Dün meydanlarda din adına ahkâm kesen Akp’liler AB zinayı serbest bırakın diyor onlar da hay hay efendim diyor. Hani nerede kaldı dünkü din, iman edebiyatı. Kasımpaşalı Tayyip neden karşı çıkmıyor. Bu iktidar mensuplarının bir dönem din sömürüsü yaptığını bugün artık gün gibi meydanda değil midir? Biz bunu her zaman söyledik ama inandıracak adam bulamadık. Dün bu iktidar sahipleri Refah Partisi mensubu değil miydi? R. T. Erdoğan, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener vs. seçim meydanlarında ağızlarından din-iman lâfı etmiyorlar mıydı? Sayın Başbakan Siirt’te halka camiler kışlamız, müminler askerimiz türünden lâflar etmiyor muydu? Bunlar değil miydi bir kısım medya diyerek Aydın Doğan’ın gazetelerini topa tutanlar? Ama şimdi aynı Aydın Doğan’la açılışlar yapılıyor. Aydın Doğan’ın medyası hükümetin emrinde çalışıyor. Bu iki düşman nasıl dost oldu? Menfaat birlikteliği sen bana karışma, ben de sana karışmayayım! Uzan için yapılanlar başkasına neden yapılmıyor. Bu memlekette bir tek Uzanlar mı var?
Bugün maalesef öyle bir iktidar var ki başımızda millî yönden neredeyse Inönü’yü aratır hale getirdiler. Buradan açıkça iddia ediyorum ki, bu memleket bu iktidar döneminde yıkılmazsa daha yıkılmaz. Her yanda misyonerler cirit atıyor, kilise evleri açıyor bizimkiler de imama ceza getirmeye çalışıyor.
Erdoğan’ın Akp’sinin çıkardığı Yabancılara Mülk Edinme Yasasıyla vatan toprağın peşkeş çekiliyor. Batı Sevr’de yapamadığını Akp sayesinde parayla yapıyor. Çıkan yasayla birlikte Yunanlılar Trabzon ve İzmir’e, Ermeniler Kars ve Ağrı çevresine, İsrailliler Güneydoğu ve GAP çevresine, Suriyeli Araplar da Hatay’a üşüştüler. Tıpkı leş bulmuş akbaba gibi. Ceviz Kabuğu’na çıkan Akp’li bakanın konuyla ilgili ağzından bir tane mantıklı cümle çıkmadı. Kendisinden Türkiye’nin bir bakanı olduğu için utandım. Ama sayın bakan utanmadı. İsrail’in parayla kurulmuş bir devlet olduğunu ne çabuk unutuldu? Uyanın beyler uyanın el alem yurdumuza yurt kurduruyor!
Ruhban okulunun açılması için çalışacağını söyleyen Tayyip Erdoğan, Atina’da ilk patronunum Rum’dur diyeceğine neden Atina’da bir tane bile caminin olmadığını sormuyor? Neden Batı Trakya’daki Türk azınlığın dini yöneticilerini seçmelerine izin verilmediğini sormuyor? Bartholomeus iş başına seçimle gelmemiş midir? Hepsi bir yana Yunanlıların Batı Trakya’da Türk azınlığın varlığını neden reddettiğini sormuyor? Türkiye’ye dayatılan azınlık hakları Yunanistan için geçerli olmuyor? Erdoğan’a Batı Trakya gezisinde Türk kelimesini kullanmamasının sebebi de sormak gerek. Tayyip o kadar çok Rumları sever ki, Kin kapısını parçalamak isteyen ülkücülerin üzerine devletin polisini saldırmaktan geri kalmaz. Göreceksiniz bunlar Ayasofya’yı da kilise yapmak isteyecekler. AB bu şartı getirirse bunlar buna da evet diyeceklerdir. Ama hamd olsun memleket sahipsiz değil. Neydi o türkü “Birileri var” Birileri daha var ama aslı Rum mu, Gürcü mü belli değil. Bileniniz varsa açıklasın.
Sayın Başbakan’a Pamukova tren kazası sonrası Rus uzmanların yaptıkları inceleme sonrası hatanın kaynağı olarak gösterdiği beton traversleri TCDD’nin hangi torpilli firmadan aldığını ve genel müdürünün kim olduğunu sormak lazım. Firmanın genel müdürü, sayın Başbakan’ın ‘kıyak geçtiği’ Orhan Uzuner, torpili kaldırdığını söyleyen Erdoğan’ın dünürü!
Hatırlar mısınız bilmem! Türkiye’nin Irakta üç kırmızı çizgisi vardı. Ne oldu o çizgilere! 11 askerimize çuval geçirilirken, pilâv gününe katılan Tayyip Erdoğan değil miydi? Ne oldu Türkmenler? Kızının düğünü için davetiye vermek üzere ülke ülke dolaşan başbakan Türkmenler için dünyayı niye ayağa kaldırmıyor? Öyle bir başbakan ki, oğlu ve kızı için kral düğünü yapsın; sonra maaşım yetmiyor desin ve ticarete soyunsun. Nakit 2 milyar doları olduğu söylenen Tayyip bu parayı belediye başkanlığından mı, yoksa başbakanlık maaşından mı biriktirdi? Bu memlekette milyonlarca vatan evladı işsiz dolaşırken maaşından yakınan bir başbakan. O maaş ki hem de hiç dokunmadığı!
İmam Hatipli ve baş örtülü öğrencileri zamanında meydanlara dökenler neden sorunu halletmiyorlar. Hem de anayasayı bile değiştirecek güce sahipken. Bırakın çözmeyi, baş örtülü öğrencilere hapis cezası veren kanunu Akp yasalaştırıyor. Aynı şekilde imamlara da hapis cezası verilmesi gündemde. Zina meselesinde önce kükreyen Kasımpaşalı başbakanımız ardından AB ültimatomu gelince zina yasasından vazgeçti. Çok merak ediyorum ezan seslerini kısın, bayrağınızı değiştirin derlerse onu da yapacaklar mı? Bu AB sevdası yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı: binlerce insanın katili Apo’yu asamadık, azınlık diyerek memleketi on parçaya böldük, böldüğümüz yerleri elin gâvuruna parayla sattık. Ve daha neler neler... Bu iktidarda biraz samimiyet varsa, Apo’yu asar, baş örtüsünü halleder, misyonerlere geçit vermez ve bu ülkeyi bir az olsun onurlu bir şekilde temsil eder.
Bugün iktidara seviyesiz diyeceğim ama o da bir seviye ifade etmiyor mu?
Akp’yi yazmak olur da onun kapıkullarından bahsetmemek olur mu? Bal tutan parmağını yalar misali Akp iktidarı yaltakçılığı yapanların vatan umurunda bile değil
Bugünkü Akp iktidarı şu çok güzel nükte ile anlatmak mümkündür: Sultan Aziz devrinin Sadrazam ve Hariciye Nazırı Keçecizade Fuad Paşa, Avrupa’da diplomatlar toplantısında bulunuyordu. Diplomatlardan birisi:
- Zamanımızın en kuvvetli devleti hangisidir? diye sorunca Fuat Paşa bu suale:
- Osmanlı İmparatorluğu! diye cevap verdi.
- Nasıl olur?
- Çünkü; siz dışardan, biz içerden var kuvvetimizle yıkmaya çalıştığımız halde, O hâlâ ayakta duruyor!
Fuat Paşa biz içerden yıkıyoruz derken, Osmanlı’daki hainleri kastediyordu. Eğer Türkiye Cumhuriyeti devleti hâlâ ayaktaysa günümüzün en kuvvetli devleti değil midir? Bugünkü bizler kim acaba? Ha gayret (!) Akp siz içerden, AB dışardan!..
|