Şiir

 

Orhan Seyfi Şirin  

Bu yol


Orhan Seyfi ŞİRİN

Gün batar, Ay doğar, yıldızlar üşür
Buz gibi şafaklar söker bu yola
İnişlerde nice yolcu şaşırır
Amansız yokuşlar çıkar bu yola

Simli kadifeye döner gün tülü,
Kayan yıldızları say gelin teli
Tutuşunca ay dedenin kandili,
Ateş böcekleri akar bu yola

Nasır bağlar eller, dizler, bacaklar
Sarı sümbül, lale dolar kucaklar
Itır saçar gülhatmiler, çiçekler
Bademler konfeti döker bu yola

Pınarında çil çil inci kaynaşır
Yağmurları rahmet, bereket taşır
Ayvanında Arzu Kamber oynaşır
Kerem’i, Aslı’yı sokar bu yola

Bir yol ki hancılar habersiz yoldan
Bir menzil dikenden, diğeri gülden
Köprüsü akikten, çeşmesi lâlden
Sedefkârlar kalem kakar bu yola

Yüklemiş zümrütü, yakut mercanı
Ufku süsler geçer aşkın kervanı
Kirpikte birikir şairin kanı
Hercai damlalar seker bu yola

Ömer Hayyam sakileri bıktırır
Karacoğlan uğrun uğrun baktırır
Şair Nedim İstanbul’u yaktırır
Öfkeli şimşekler çakar bu yola

Seraplar cıvıldar, talihler küser
Badı saba miski amberle eser
Mahzuni sazını Çolpan’a asar
Aşık Veysel türkü yakar bu yola

Şir Nevaî yakut testiden içer
Turan Yazgan demir dağlardan geçer
Yunus Emre doğru odunu seçer
Hasan Sabbah haşhaş eker bu yola


Çok yolcunun kemikleri seçilir
Nice masumların kanı içilir
Çeneleri iştah ile açılır
Kaç yamyam gözünü diker bu yola

Cellatların ağızları şapırdar
Şarapneller kayalarda tıpırdar
Kara kalem yüreklerde kıpırdar
Aşkların aşkını çakar bu yola

Gözlerin feri yok bakışlar dalgın
Hevesler erimiş, yürekler yılgın
Boyunlar incelmiş, yanaklar solgun
Mahvolmuş hayatlar çöker bu yola


Bu yol bir muştudur varlığa, yoktan,
İncedir kılıçtan, doğrudur oktan
Son ufka varmasam dönerdim çoktan
Oradan sonsuzluk bakar bu yola




www.ufukotesi.com - 05 / 2004  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.