Askerlerimizin başına gelen talihsiz olay sonrasında her iki tarafta çeşitli açıklamaları yaptı.Fakat bu açıklamalar iki ülke arasındaki şüphe ve güven bunalımının doğmasına engel olamadı.Irakta var olan dengeler incelendiğinde ABD’nin Türkiye üzerinde farklı projeleri olduğu ortaya çıktı. Bu gelişmelerin ardındansa önce Türk ordusunu hedef alan sözlü saldırılarla sonrada fiili saldırılarla karşı karşıya geldik. Bu konuların TV ve gazetelerde işlenmesine rağmen belki de asıl sorgulanması gereken ‘Kaynak Kodları’ meselesinden hiç bahsedilmedi. Baskın sonrasında ABD askerleri Ordumuza ait ‘haberleşme kodları ve şifreleme kriptolarını’da birlikte almışlardı.ABD askerleri tarafından ‘‘soyulan’’ irtibat büromuzda ‘‘RT 607’’ olarak adlandırılan bir de haberleşme sistemi bulunuyordu. Bu sistem büro ile Türkiye arasında havadan yapılan haberleşmeyi ‘‘kodlamakta’’ ve bu kodu ‘‘çözmekte’’ kullanılıyordu. Haberleşme, yollayıcı tarafından elektronik olarak şifreleniyor, iyonosferden yansıtılarak ‘‘adrese’’ yollanıyor ve bu şifre yine elektronik olarak ‘‘adresteki’’ alıcı tarafından çözülüyordu.Kriptolu bu sistem Belçika'daki bir firma tarafından ‘‘Özel Kuvvetler’’ için özel olarak yapılmıştı ve başka bir orduya aynı sistem verilmiyordu. Bu işi gerçekleştiren cihaz olan RT 607 haberleşme sistemi artık Amerika'nın elinde. Sistem ABD'nin elinde olsa da, bir işine yarayacak gibi değil. Çünkü tek başına bir anlam ifade etmiyor.Ancak buna rağmen olası bir ‘‘sakıncayı’’ ortadan kaldırmak isteyen Türk Genelkurmayı şimdi bütün haberleşme şifrelerini değiştirdi.
ŞİFRELEME
Bu tür detaylar ele geçtiğinde artık şifreleme algoritmasının detaylarını, ne büyüklükte anahtar kullanıldığını ve diğer ilave kriptolama özelliklerini elde eden birisi, kendi şifre kırma programını bu ise optimize edebilir ve bu sayede şifreleri minimal vakit kaybı ile süratle çözebilir.‘‘Dost ve müttefik’’ Amerikan askerlerinin ‘‘dostça tavrı’’, Türkiye'ye epey pahalıya patlıyor. Bunun yanında geçen aylarda Ortadoğuda teknolojisi gelişmiş bir ülkede Türk ordusunun bilgisayarlarına girme teşebbüsleri bulunmuş ve gerekli cevabı almalarına rağmen Ordumuzun iletişim kodlarına olan ilgilerini değiştirmemişlerdir. Bu teşebbüsler sonrasında var olan işletim sistemleri ve yazılımlar tamamı ile değiştirilmişti.
SAVAŞLARDA KODLAR ÇOK ÖNEMLİ
Arjantin ile İngiltere Falkland adaları için savaş yapmaya başladıklarında İngiltere kendinden çok uzakta olan bu adaları elinden kaçırmamak için Arjantin’e ait kaynak kodları ele geçirerek kazanmıştı.İngiliz dış istihbarat servisi MI6, Fransız istihbarat servisi DGSE' yle irtibat kurmuş sağlanan anlaşma sonucunda Fransızlar büyük para karşılığında Exocet füzelerinin kaynak kodlarını İngilizlere satmışlardı. Kaynak kodunu ele geçiren İngilizler, füzenin güdüm yazılımını çözmüşler ve böylece Arjantin Exocet' leri İngiliz gemilerini vuracak yerde bir bir okyanusun sularına gömülmelerini seyretmişlerdi.
KOD HERŞEY DEMEK
Görüldüğü gibi kodları eline geçiren her kişi veya kurum istediği gibi sizin silahlarınızı yönlendirebilir. Geçen Kuvvet komutanlarımızdan birisinin sözlerini de bu konu ile ilgili idi. Komutanımız F-!6’lar yerine “Uçan soba borularına sahibiz” diyordu. Çünkü F-16 uçaklarının elektronik beynine ABD kongresi tarafından getirilen “kaynak kodu” sınırlaması. İlk parti F-16’ların elektronik beynine yüklenen ve muhtemel tehditlerin yer aldığı bilgisayar programı ABD’li yetkililerin onayı ile ASELSAN’daki uzmanlarımız tarafından Türkiye’nin tehdit önceliklerine göre yeniden düzenlenmişti. Bir anlamda F-16’ların beynine yüklenen program değiştirilmiş ve bu da büyük bir başarı ile sağlanmıştı. ABD o zaman kaynak kodun kısıtlama getirmemiş sadece, denetimle yetinmişti. İkinci parti üretim F-16’larda ise hiç beklenmediği şekilde “kaynak kodu sınırlaması” getirildi. Aynı sıkıntı 1.5 milyar dolara alınacak olan Awacs uçakları konusunda da yaşanıyor. Biz, Türkiye’nin tehdit önceliklerine göre Awacsların istihbarat toplaması için programda düzenleme yapmak istiyoruz. ABD ise buna yanaşmıyor.ABD’nin yüklediği ve onun tehdit önceliklerine göre çalışan bir programla yetinmemizi, kendi mevcut programları üzerinde hiçbir değişiklik yapmamamızı istiyorlar. Örneğin ABD’ye göre Yunanistan’ın bir adasındaki askerî tesis tehdit olarak görülmez, ama Türkiye için pekalâ tehdit olarak değerlendirilebilir. ABD’nin bize verdiği kaynak kodu ile sınırlı kalırsak Awacs uçakları buralardaki gelişmeleri takip edip, bize bildiremeyecek. Ya da bu uçaklar bizim olacağına göre, ileride bir tehdit değişikliği söz konusu olduğunda biz programda ona göre yenileşme yapmayacağız.
ÇARE MİLLİ YAZILIM
Kodlarda ele geçen yazılımlar, tersine derleme metodu ile deşifre edilebilir. Bugün bu metodu birçok sivil firmalar veya hackerlar (Şifre Kırıcılar) uyguluyorlar. Dolayısıyla Belçika'dan veya o zaman olmadıysa, K.Irak'ta bu algoritmaların ele geçtiğini kabul etmeliyiz.Bu tur detaylar ele geçtiğinde artık şifreleme algoritmasının detaylarını, ne büyüklükte anahtar kullanıldığını ve diğer ilave kriptolama özelliklerini elde eden birisi, kendi şifre kırma programını bu işe optimize edebilir ve bu sayede şifreleri minimal vakit kaybı ile süratle çözebilir.Satın alınan silah sistemleri ile birlikte, o sistemin yazılımın kaynak kodunu da almak başta çok pahalı bir yöntem olmaktadır .Ayrıca sistemi satan firma/ülkenin de iknası belirli güçlükler içerebilir. Çünkü kaynak kodu alan, yazılımı dolayısı ile silah sistemini kendi imkanları ile geliştirebilecek ve belki de daha üstün yeteneklere ulaştırabilecektir; bu da satan firma/ülkeye modernizasyon aşamasında ihtiyaç duyulmamasını sonuçlar. Alınacak silahlar sisteminin teknolojik olarak özümsenebilmesi, geliştirilebilmesi ve güvenlik açısından şarttır,gereklidir.
KAYNAK KODLARI NEDİR?
Kısaca kaynak kod (source code), bir yazılımın içine girebilmek için gerekli olan şifredir. Yazılımın içine girebilen programcı, o yazılımda istediği değişikliği yapabilir. Böylece yazılımı geliştirebileceği gibi, çalışmaz hale getirebilir veya yanlış şekilde çalışmasını sağlayabilir. Örneğin Windows işletim sistemi de nihayetinde bir yazılımdır ve bunun da kaynak kodu vardır. Bu kod kullanılarak programa nüfuz edip; programın ismi "Pencereler" olarak değiştirilebilir. Linux işletim sisteminin kodu ise, herkese açıktır ve her kullanıcıya sistemi istediği yönde geliştirme imkanı sunulmaktadır. Şu anda birçok ordu Windows işletim sistemini kullanmayarak kendi yazılımlarını kullanmaktadır.Günümüzde elektronik sistemleri kullanmayan savunma sanayi ürünü yok gibidir. Bilgisayarlar ve dolayısıyla yazılımlar silah teknolojilerine bütünleşmiş durumdadır. Örneğin; uçakları, bilgisayar sistemleri uçurmakta, füzeleri hedefe bilgisayarlar yönlendirmekte, atış kontrol bilgisayarları atışları tanzim etmekte ve füzesavar füzelerin uçuş yolunu dahi bilgisayar belirlemektedir. Bilgisayarların hangi işlemi nasıl yapacağı; yazılımlarıyla programlanmaktadır
|