Bamteli

 

Aydil Erol  

Siyah İnciler


Horyat Denk taşıma denk taşıma Denk yüke denk taşıma Tanrım kolaylık versin Kıbrıs'ta Denktaş'ıma...

Yürüdük atlı yaya
Ayları saya saya
Yer yoktu geçen sayı
Mâni kaldı bu aya...


-Hacaloğlu'ya-
Yücel ki Yücel Ağam
Her derdine ortağam
Zaman âhir zamandır
Ne ölüyem ne sağam...

Kin kusuyorlar yine
Hayran olanlar Çin'e
Beyinsiz kafaların
Tükürmeli içine

Ne erkektir ne dişi
Sırıtır altın dişi
Çin işi Tayyip işi
Bunu yapan kaç kişi

Sınavlarda çakanlar
Yürekleri yakanlar
Neyi imzalamışlar
Şaşkın şaşkın bakanlar

Toplanmışlar yeniden
Körü, topalı, keli...
Sudan ucuz fiyata
Satacaklar Tekel'i...

Hayaller kuruluyor
Maket maket üstüne...
Felâketler geliyor
Paket paket üstüne...

Recep Tayyip buyurmuş:
"AB medeniyettir
Böyle parlak bir fikir
Akıllara hayrettir..

Siyah İnciler

Bilindiği gibi mensur şiirin ana vatanı Fransa'dır. Türk edebiyatında ilk
örnekleri ise Tanzimat'tan sonra Fransız edebiyatından yapılan şiir
çevirileri ile Servet-i Fünun edebiyatına değin şiirdeki arayışların
sonucunda ortaya çıkar. İlk başarılı örnekleri Halid Zıya'nın Mensur Şiirler
(1891) adlı kitabında görülür. Edebiyatımızın usta kalemi Halid Zıya'nın bu
eseri çevresinde yapılan tartışmalar, türün edebiyatımızda kabullenmesini ve
yerleşmesini sağlar. Edebiyatımızda ilk psikolojik roman olan Eylül'ün
yazarı Mehmet Rauf'un Siyah İnciler adlı eseri Türk edebiyatının en başarılı
mensur şiirler kitabı olarak bilinir.
Aşka, güzelliğe, sanata olan tutkusunu içinden geldiği gibi bir anda kağıda
döküveren yazar, bu eserde, aslında bir anlamda kendi dramını yazmıştır.
Siyah İnciler'in, türünün en iyi örneği olarak gösterilmesi yanında bir
önemli özelliği de taşıdığı samimiyet duygusudur. Eser, aslına bağlı
kalınarak ve herhangi bir sadeleştirme yapılmadan günümüz alfabesine Doç.
Dr. Hülya Argunşah tarafından aktarılmış, sonuna bir de sözlük konulmuştur.
Mensur şiir nedir, ne değildir? İmkanları, sınırları nedir? Mensur şiir,
şairliğin cesaret isteyen boyutu mudur? Bu türde kalem oynatanların
görüşleri nelerdir? Argunşah böyle bir çok noktayı da inceleyip okuru
bilgilendiriyor.
İsteme adresi:Çağrı Yayınları, Divanyolu Cad. Işık Sokağı, nu. 10,
Sultanahmet/Istanbul, tel.0 212/516 20 80-81.

"Karen Fogg çocuklarkı"na düzeltme

Mümtaz Soysal 14 Temmuz 2003 günü Cumhuriyet'teki yazısına şöyle
başlıyordu:"Emin Çölaşan'dadır patenti. Geçenlerde, Kıbrıs'ta haklılığın
savunucularına yüklenenlere kızmış, müthiş bir terim olarak hepsine birden
'Karen Fogg çocukları' deyip çıkmıştır.

Bir küfür, anlam yüküyle birlikte ancak bu kadar nezihleştirilebilirdi."
"Mümtaz" hocanın birinci paragrafına ne yazık ki katılamayacağız...15 Şubat
2003 tarihli Yeniçağ'ın 16'ncı sayfasında şunları yazmıştık:

Yediler sucukları
Giydiler göcukları
Memleketi satacak
Karen Fogg çocukları

Aynı mâni Ufuk Ötesi'nin Nisan sayısında da çıkmıştı. Çölaşan'ın bu ibareyi
kullanması 4 Temmuzdadır. Görülüyor ki arada 4.5 aydan artık bir zaman
vardır. Yanlış anlaşılmamak için bir noktayı da hemen
belirtelim:Kullandığımız bir sözün benimsenmesi, yayılması,
yerleşmesi bizi yalnız sevindirir. Maksadımız bir yanlışı düzeltmekten başka
bir şey değildir.

Horyat

Öz candan
Ayrılır mı öz candan
Neler neler öğrendik
Özdemir'den, Özcan'dan



www.ufukotesi.com - 08 / 2003  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.