Yakın Takip

 

Dr. Ünal Metin  

Birlik olmak zorundayız


1990'lı yılların başlarında sosyalist ülkelerde muhalefet hareketleri başlamıştı. Yıllarca baskı rejiminde yaşayan insanlar başlarındaki yöneticilere karşı gösteriler düzenliyorlardı. Türk milliyetçileri olayları yakından izliyordu. Sovyetler Birliğinde yaşayan Türkler de ülkelerinin bağımsızlığı için mücadelelerine başlamışlardı. Türkiye’de ise Milliyetçi Hareket Partisi seçim ittifakı yaparak meclise tekrar girmişti. Alparslan Türkeş bilge liderliği ile çağın Türk milliyetçiliğine yüklediği sorumluluğu sırtlamıştı.

Türk Çağı
Yıllarca esir Türklere özgürlük diye bağırmıştık. Allah bize birçok Türk devletinin bağımsızlığını gösterdi. 21. yüzyıla daha bir umutlu giriyorduk. Aydınlar gelecek çağın Türklerin olacağını söylüyordu. Gene o yıllarda PKK en azgın dönemini yaşıyordu. Birileri Türkiye'yi zayıflatmak için ellerinden geleni ardına koymuyorlardı. Onlar hesaplarını yapmışlar, Türklerin güçlü olmasının işlerine gelmeyeceğini çok iyi biliyorlardı.
Herkesin hayal bile edemediği ülküler Alparslan Türkeş'in önderliğinde Türk milliyetçileri tarafından yıllarca söylenmiş ve bu başarılmıştı. 6 Türk cumhuriyeti bağımsız olmuştu. Ben o sırada kutsal askerlik vazifemi yedeksubay olarak yerine getiriyordum. Yedeksubay arkadaşlarla sohbetlerimizde Türk milletinin geleceği için projeler geliştiriyor, sivil hayata döndüğümüzde Türk milleti için varımızla yoğumuzla çalışacağımıza ant içiyorduk.

Türk Milliyetçiliğinin altın yılları
MHP sayı olarak mecliste azınlıktaydı. Fakat önü açıktı. Bütün şartlar MHP'nin iktidarını hazırlıyordu. Meclisin en prestijli partisiydi. Türk milliyeçiliği altın yıllarını yaşıyordu. Devrin hükümetleri Alparslan Türkeş'e danışmadan ve onun görüşlerini almadan hareket edemiyorlardı. Türk milleti akın akın MHP saflarında birleşiyordu. Tabii bu birilerinin işine gelmiyordu. Bu vatanı yurt olarak görmeyen, gönlünde Türk halkının derdini dert edinmeyen mihraklar milliyetçilerin birliğine çomak sokmaya başlamışlardı.

BBP Kuruluyor
Türk cumhuriyetleri birbiri ardı sıra bağımsızlıklarını kazanırken Türk milliyetçileri mecliste bölünüyordu. Yıllarca aynı davayı omuzlamış insanlar ayrılıyorlardı. Asker ocağında bunu ilk öğrendiğimde bağrıma bir hançer sokulmuş gibi oldu. Bu olaylarda parmağı olanlar ahrette bunun hesabını elbette verecekler.
Türk milliyetçiliğinin şahlanışa kalktığı zamanda bu ayrılık bize çok şeye mal oldu. Bu ayrılıktan tek karlı çıkanlar Türk ve Türklük düşmanları oldu.

Şimdi biraraya gelme zamanı
Türk milliyetçileri artık mecliste yok. Milliyetçilerin olmadığı bu mecliste meydanı boş bulanlar devletimizin başına olmadık çorapları örüyorlar. Kıbrıs davası, Kerkük, Kafkasya'da mevzilerimiz tek tek çürütülüyor. İkiz yasalarla kutsal Türk toprağının bölünmesinin yolu açılıyor. Şehirlerimizde etnik ayrılıkların tohumları atılıyor. Manzara eksiğiyle bu.
Şimdi EY! MHP ve BBP yöneticileri size sesleniyorum. Yapılan hatalardan derhal geri dönün. Birleşmek için ne bekliyorsunuz. Vatan elden gidiyor. Sizin kişisel kırgınlıklarınız yüzünden milliyetçi düşünce, ülkücü hareket zarar görüyor. Eğer nefislerinizi ayaklar altına almayıp ta bu vatanın parçalanmasında katkınız olursa ahrette bunun hesabını veremezsiniz. Kutsal Türk yurdu zarar gördükten sonra acaba hangi taşlara başınızı vuracaksınız merak ediyorum.


www.ufukotesi.com - 07 / 2003  

unalmetin11@yahoo.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.