Net P@no

 

Baki Günay  

Reklamlardan kaçış yok


Hayatımızı her yönünü kapsayan reklam olgusu artık bilişim sektöründe’de kendini hissettiriyor. Türkiye’de İnternet’te artan ilgi ile reklam verenler artık İnterneti göz ardı etmiyor. Peki Firmaları internet’te reklam vermeye iten sebep ne ?

İnternete vereceğiniz reklamlar ile Televizyona vereceğiniz reklam parasının dörtte biriyle bile hedef kitlenize ulaşmanız mümkün.

Gazeteler,dergiler,tv ve radyo derken reklamın cazibesi internet ortamında da kendini göstermeye başladı. Birçok kurum reklam kampanyalarında yüklüce bir bütçesini internet reklamlarına ayırmaya başladı. Bilgiye ulaşmak için ilk önce reklamı yapılan ürünleri karşınıza çıkartan portallar artık gittikçe yaygınlaşıyor. -Yok ben reklam görmek istemiyorum diyenlerden iseniz- paralı sitelere mecburen abone olmanız gerekiyor ki; İzlediğiniz site para kazanıp size hizmet edebilsin.

Reklam deyip geçmemek gerek
İnternet’in gelişmesi ile yeni iş alanları oluşmasına sebep oluyor. Bilgi veren her site kendi içinde yeni istihdam olanakları sağlaması ile yüz binlerce insan bir ekran karşısında gördüğünüz o web sayfalarını hazırlarken, bir başka taraftaki kişilerde yapılan sayfalara girip bilgileri alıyor. Sayfaları ziyaret eden kişilerde gördüğü reklamları yani ‘bannerları’ tıklayarak -bu firma ne diyor- diye öğrenmek istiyor. Siz tıklayınca bilgiye ulaşıyorsunuz web sayfası da her tık başına belli miktarda para alıyor. Artık ne kadar tık varsa o sitenin derecesi ve maddi geliri de o kadar artıyor.

İşte rakamlar
2002’nin son 3 ayında Amerikan İnternet sektöründe 1.6 milyar dolarlık reklam yayınlandı. 2003’ün rakamları henüz belli olmasa da geçen yılın sonundaki artış eğiliminin devam ettiği söyleniyor. Londra merkezli reklam ajansı I-level'e göre 2003 yılında internet önemli bir reklam mecrası olacak. Avrupa için online reklam hacminin ise 14.3 Milyar $ olması bekleniyor. Bu rakamların yıl sonunda daha da katlanması bekleniyor. Bu artışın sebepleri de ülkeden ülkeye değişiyor. İnternet'in evlerden kullanımı bu yıl % 17.4 arttı. Bu nedenle de daha çok para internet reklamlarına akmaya başlıyor. İkinci faktör ise, geniş bant kullanımının artması nedeniyle, internet kullanıcılarının internet başında geçirdikleri saatler arttı. i-level'a göre İngiliz internet kullanıcıları eskiden haftada 9 saatlerini internet başında geçirirken bu rakam şimdi 11 saate çıktı. i-level, ekim 2002 itibariyle 1 milyon İngiliz kullanıcısının geniş bant'a sahip olduğunu söylüyor. Şirket bunun 2003'te 2'ye katlanacağını tahmin ediyor. İngiltere'deki 11.5 milyon ev kullanıcısının % 50'si genişbant kullanacak. Analiz şirketleri tarafından Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Hollanda ve İngiltere'de 7000'den fazla tüketici üzerinde yapılan bir araştırma TV seyredenlerin aynı anda webde dolaştıklarını gösterdi. Özellikle Fransa, Hollanda ve İngiltere'de 25-34 yaş aralığındaki kişilerin çoğunun aynı anda hem TV seyredip, hem internette dolaştıklarına işaret ediyor. Bu grubun 1/3'ü (yani % 35'i) fazladan haftada 16 saatlerini sadece web'de gezerek ve % 34'ü günde 5 saatten fazla TV seyrederek geçiriyorlar. Bu grup 2 ortamı aynı oranda tercih ediyor. Hangi ortamı daha fazla tercih ettikleri sorulduğunda, % 38'i TV derken, diğer % 38'i ise "İnternet olmazsa yaşayamam" demektedir.3- 4.5 milyon dolar arasında bir internet reklam pazarı hacminden söz etmek mümkün.



Türkiye’de emekleme döneminde
İnterneti kullanan insanlar geçen aylarda tüm Dünya ile ilişkilerinin kesildiğini farketmişlerdir. Cezayirdeki depremin sanal etkileri Türkiye’de yakından hissedildi. Akdenizin altında giden fiber obtik kabloların depremde zarar görmesi neticesinde milyonlarca Türk kullanıcısı yurtdışındaki sayfalara ulaşamamış. Reklam veren firmalarda web sayfalarından reklamlarını kesmişti. Dolayısıyla teknik altyapının çok geliştiği ülkelerde reklam hacimleri de çok büyük oluyor. Türkiye’de ise reklam harcamaları daha çok siyasi kampanyalarda hareketlilik gösteriyor. Emekleme dönemini yaşayan web yayıncılığın 2004 sonrasında Türk Telekom’un özelleşmesinden sonra büyük bir patlama göstereceği yönünde. Özelleşme ile birlikte Reklam bütçelerinin de internete kayması bekleniyor. Yeni reklam banner’larının Türk İnterneti’nde yaygınlaşmasının (ve tabii geliştirilmesinin) önündeki en büyük engel ise her yerde karşımıza çıkan bağlantı yavaşlığı meselesi. ABD’deki sitelerin ve reklam verenlerin yeni teknolojiler konusunda giderek daha cesur olmasının önemli bir sebebi broadband’in hızla yaygınlaşması. 2002 sonu itibarıyla ülkede broadband abonelerinin sayısı 14.2 milyon kişi.Şu anda sadece Amerika’da yaklaşık 4.5 milyar dolar civarında bir İnternet reklam pastası var. Türkiye’de ise geçen sene reklamcılığın bütününü konuştuğumuz zaman bir rekor olan 1.4 milyar dolara ancak ulaşabildik. Türkiye’de İnternet reklamcılığı konusunda iyimser tahminlerle 9 milyon dolar, kötümser tahminlerle de 5 milyon dolar civarında bir pazar olduğu vurgulanıyor. Bunu bir başka deyişle pazar yok diye de açıklamak mümkün.


KUTU
Bilişim reklam sektörünün hizmetinde
Bilişim olanakları sadece internet ile kıyaslanmayacak kadar geniş bir durumda. Reklamcılar teknolojiyi takip ederek gözün görebildiği her yerde olmak istediklerinden dolayı her türlü malı adeta ‘gözümüzün içine sokmak için bin bir takla atıyorlar’ işte bunlardan sonuncusu da Konuşan afişler olarak adlandırılan Outernet denilen bir uygulama.Cadde ve sokaklardaki reklam panolarına mutlaka bakmayı ve görmeyi sağlayan muzip bir yöntem. Bu yöntemde tamamen bilişim sayesinde oluyor. Yakında konuşan afişler olarak bilinen Outernet uygulamaları caddede ve sokakları kaplayacak. Yanına yaklaştığınızda size selam verip film veya reklamı yapılan ürün hakkında size kısa bilgiler verecek afişleri görürseniz hiç şaşmayın. Bunlar normal afişlerden farkı ise Elektronik olarak yapılması. Afişe baktığınız an afişte kimin resmi varsa sizinle konuşmaya başlıyor
‘Thinking Picturec’ adlı şirketin icadı olan konuşan afişlerde plazma ekranı kullanılıyor. Sadece yukarısından bir elektronik göz belli bir yakınlığa kadar gelenleri fark ediyor. Göz hareketi sezince de düzenek konuşmaya başlıyor. (Bu sitemin bir benzeri Steven Spilberg yönettiği Minority Report adlı filmde işlendiğini hatırlatmakta fayda var ) ABD’de 5 bin 711 sineması olan Regal Entertainment adlı şirket bütün sinemaları tek bir merkeze bağlamayı düşünüyor. Böylece hangi sinemada ne oynanıyorsa ona uygun afiş merkezden sinema salonlarına adeta ışınlanarak gösteriliyor. Bunun daha ileri bir aşamasında ise sinema seyircilerine verilecek akıllı kartlar ile afiş –seyirci ilişkisini arttırmak. Afiş önünden geçen herkese değil üzerinde akıllı kart olan seyirciye ismi ile hitap ederek reklamını yapacak. Doğrudan pazarlama yani.
Online reklamın üç temel amacı vardır
1-Bir markanın, kuruluşun ya da web sitesinin, WWW’ bir poster ya da afiş olarak kullanarak, kamuoyu nezdin de bilinirliğini arttırmak
2- Web sitesinin ziyaretçi trafiğini oluşturup genişletmek
3- Tüketici tepki yönetimini web sitesine yönlendirerek bir reklam kampanyasının stratejik amacını oluşturmak.


www.ufukotesi.com - 07 / 2003  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.