Yakın Takip

 

Dr. Ünal Metin  

Belirsiz seçim, Kimliksiz siyaset


Türkiye 3 Kasım seçimlerinden sonra yeni bir siyasi yapılanmaya girdi. Partilerimiz seçim konuşmalarında tutamayacakları vaatleri birbiri ardı sıra verdiler. “Bekara karı boşamak kolaydır”

atasözünü anımsatır şekilde seçim propagandalarında har vurup harman savurdular. Bu seçimden sonra daha iyi anlaşıldı ki, ilkesizlik ve tutarsızlık Türk siyasi hayatına egemen olmuştur.
İlkesiz ve tutarsız partilerin arasında en dikkati çeken, aldığı oy oranı ve siyaset üzerinde yapacağı etki ile AKP’dir. Lider sultasından rahatsızlık duyarak Saadet Partisinden ayrılanların kurduğu AKP, kendi söylemlerine tezat bir şekilde Sultan Tayyip’in hükümranlığı altına girmiştir. Anayasa mahkemesinin kararıyla siyaset yasaklısı olan Tayyip Erdoğan her türlü riski göze alarak genel başkanlıktan seçim döneminde ayrılmamıştır.

AYRILIŞ KOPUŞ PARTİSİ
Genel başkanlıktan gönülsüz olarak ayrılmak zorunda kalacak olan Erdoğan’ın yerine partinin başına geçecek olan isim hala muammadır. Büyük bir ihtimalle AKP’ye genel başkan olacak şahıs Sultan Tayyip tarafından belirlenecektir. Tıpkı hocası Erbakan gibi Tayyip Erdoğan’da adı parti çevresinde etkin olmayan bir bendesini emanetçi olarak partinin başına getirecektir.
Seçim döneminde kol kırılır yen içinde kalır misali sesini çıkarmayan, birlik görüntüsünü bozmamaya çalışan AKP’nin ağır topları olan isimler; seçim sonrasında seslerini yavaş yavaş yükseltmeye başlayacaklardır. Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdüllatif Şener gibi isimlerin bir başka isim altında çalışmaları zordur. Bu AKP’nin kuruluş gayesine de ihanettir.
Seçim sonrası genel başkanlığa geçen ismin AKP’yi birarada tutması çok zordur. Mecliste istifaların yaşanacağı ilk partinin AKP olması düşünülebilir.

BELİRSİZLİK EGEMEN OLDU
Geleneklerinden kopmuş eski partiler ve ne oldukları söylemlerinden anlaşılmayan yeni partilerle Türk siyasi hayatı gitgide belirsizliğe doğru sürüklenmektedir. Seçmen oyunu bu seçimde öfke ile kullanmıştır.
Tabandan kopuk parti üst yönetimleri siyaset üretememektedirler. Hiçbir liderin vizyonu yoktur. Günübirlik siyaset partilere egemen olmuştur. TBMM ülke yönetiminde karar alınan bir konumdan çıkmış, liderlerin ve yakınlarının kanunlardan korunduğu bir yer olmaya başlamıştır. Ülkemiz teknik direktörü olamayan, oyun taktiğini sahada oyuncuların yaptığı bir futbol takımına benzemiştir.
Demokrat parti geleneği, Atatürk’ün CHP’si omurgasından uzaklaşmıştır. AKP Milli Görüş çizgisini red etmiştir. Avrupa Birlikçi hatta Amerikancı bir siyaset izlemektedir. MHP dış Türkleri dışlamıştır. Türk Cumhuriyetleri ve diğer ülkelerde azınlık halinde yaşayan Türklerle temas etmekten imtina etmektedir. Türkiye’de kurulu bulunan siyasi partiler tarihlerinde hiçbir zaman benliklerinden bu kadar uzaklaşmamışlar, biribirlerine bu kadar benzememişlerdi.

BU TARLADA OT BİTMEZ
12 Eylül sonrasında siyaseti kişiliksizleştirme ve kimliksizleştirme operasyonu günümüzde en tepe noktasına varmıştır. Tabandan kopuk siyasetçiler ve ideolojisi olmayan liderler sayesinde Türk siyaseti fikir üretmeyen, projesi olmayan,halkının gerisine düşen bir sahaya kaymıştır.
3 Kasım seçimlerinin sonuçları gösterdi ki, siyaset dünyamız yenilenmeye gebedir. İdeolojisi ve dünya görüşü oturmuş partilerin bir an önce kendilerine dönme zamanı gelmiştir. Bütün partilerin biribirine benzediği, alternatif düşünce üretemediği bu ortamda halkımız oylarını toto oynar gibi kullanmaktadır.
Tabanının tanımadığı isimleri seçilecek yerlere aday gösteren liderler artık anlamalıdırlar ki,siyaset insanlar içindir. İnsanların duygu ve düşüncelerine saygı göstermeyen siyasilerde yok olmaya mahkumdurlar. Acırım kaybettiğimiz zamana.

Herşeye rağmen 3 Kasım milletimize hayırlar getirsin.



www.ufukotesi.com - 11 / 2002  

unalmetin11@yahoo.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.