Ünlem !

 

Asuman Özdemir  

Adı Siyaset


Dedim ki; İşte bu, aradığım bu! Yıllardır aradığım bu!

Her şey böyle olmalıydı. 32 kısım tekmili birden, 16 ulusal kanalda naklen. Yok öyle kapalı kapılar arkasında fısır fısır fiskoslarla, diplomat çantalı anlaşmalarla dümen kırmalar. Oldu mu böyle olacak! Günün 24 saati şifon geceliğini üzerinden çıkarmayan, yürüdükçe foşur foşur ses çıkaran, haftalık makyajla dolaşan, kart sesi ile ucuz parfümü üç günlük yoldan duyulan, halâ tazelik iddiasında olan yarım asırlık dilber bu oyunun kahramanı.
Adı: Siyaset.....!!!!
Önce munis bir şekilde boynunu büken kahramanımız ‘’Türkiye bir sıkıntı içinde efendim’’ der ve devleti devlet yapan yasalarla kavga etmeye ve hatta o yasaları halka şikâyet etmeye başlar. Sevsinler ayol sizi! Sanki halk yarattı o sıkıntıları. Sizler değil miydiniz üç, beş sene öncesinden ilerde mazlumu oynamak için lâzım olur diye suçu peşin işleyen..! Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin sıradan vatandaşları aynı haltı yeseydik acaba meydan mı bulurduk kanal mı? Yoksa önümüzde sıraya giren yazılı medya genel yayın yönetmenleri mi bulurduk? Hem Canım Türkiye’min başbakanlığına talip olacaksın, hem de 3 milyon Euro tazminat talebi ile AİHM’ne bu devleti şikâyet edeceksin. Babababa, bak hele sen! Tabii, tabii ustanız kadayıfı kızarttı, siz üzerine kaymak dökeceksiniz. Öyle ya da böyle..! Hiç yeri değil biliyorum ama dostlar; neden bilmem ben bu aralar sık sık, Allah, -etrafında yatanlara gani gani rahmet eylesin- Topal Recep Paşa’yı hatırlıyorum. Hayırdır inşallah..!
Dahası yetmezmiş gibi ya dışarıya anlatamayanlar..! ‘’Biz bunu dışarıya nasıl anlatacağız.’’ Veya ‘’Bunun hesabını dışarıya nasıl vereceğiz’’ diye etekleri tutuşanlar. Sanki içeriye çok güzel anlatmış derdini de ve hatta hesabını dahi vermiş de dışarısını düşünüyor. A benim cânım efendim bilmez misiniz ki dışarıdan gücünü alanlar bir gün gelir o güç sayesinde her şeyini kaybederler. Üstüne üstlük oy kaybının telâşı ile ‘’Bugün dünyada Türk Lirasının kıymeti kalmamıştır’’ veya ‘’İt ürür kervan yürür’’ demek olmaaaaaz. Bizlere bu benzetmeler yakışmaz.Alışacaksınız efendim! Oy kaybına da, Meclis dışında kalmaya da alışacaksınız! Siz ki merdi merdane 449 kişi el kaldırıp’’Seçime Evet’’ dediniz. Şimdi ne oldu da işi raksa çevirdiniz? Bu günleri bölünüp parçalanırken, dışardan gelen yabancı kurum elemanını bağrınıza basarken düşünecektiniz..!
Ama Atam; Gençliğe Hitabesin de bugünleri görüp bizleri vazifelendirmişti.
Yaaaaaaaaaaa...!!
Ve ben şimdi vazifemi yapıyorum. Sizlerden Atatürk’ümün Gençliğe Hitabesini bir kere daha okumanızı rica ediyorum..
Biz biliriz birbirimizi. Siz üzülürseniz orda biz ağlarız burada. Kendi sorunlarımızı kendi içimizde kendi yasalarımızla halledelim. Ne demiş atalarımız, ‘’El den gelecek hayır tutta bacağından ayır....!!!’’



www.ufukotesi.com - 10 / 2002  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.