Çapraz Ateş

 

Kemal Çapraz  

Vekillik mi, asillik mi?


Ülke seçim atmosferine öylesine hızlı girdi ki, anlatamam. Kime rastlasam aday adayı, kime telefon açsam görevinden istifa etmiş, adaylık için müracaat etmiş. Milletvekilliği’nin cazibesine insanlarımız öylesine kapılmışlar ki, kimse asil olmak istemiyor, herkes vekillik peşinde.

Ülke seçim atmosferine öylesine hızlı girdi ki, anlatamam. Kime rastlasam aday adayı, kime telefon açsam görevinden istifa etmiş, adaylık için müracaat etmiş. Milletvekilliği’nin cazibesine insanlarımız öylesine kapılmışlar ki, kimse asil olmak istemiyor, herkes vekillik peşinde.
Ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim, Türk Milletinin vekili olmak öyle kolay bir iş değildir. Bu yüce millet üzerine oynanan oyunları bileceksin, bunlara karşı politikalar üreteceksin, satmayan ve satılmayan insan olacaksın. Ülke menfaatlerini daima kendi menfaatlerinin üzerinde tutacaksın. Eşini, dostunu, hemşehrini değil de, işe layık olanı alacaksın veya tavsiye edeceksin. Yani adil olacaksın. Bu her babayiğidin harcı değildir. Harcı olmadığını da hep birlikte gördük. Ankara’ya gidince ceylan derisi koltuklarda otururken bir zamanlar yarım ekmeği paylaştığınız dava arkadaşlarını unutacaksın. Ömrünü adadığın davanın iktidarında bu davaların samimi savunucuları işsiz kalacak, hakları hukukları çiğnenecek, mahkeme kapılarında hukuk mücadelesi verecekler. Hukuku etkilemeye çalışan, haksızlıklarına kılıf arayan holding patronlarının yanında ise her zaman bu yüce milletin vekili olma hüviyetini taşıyan, insanları göreceksiniz. Geçmişin asil birlikteliğinin yerini çıkar ve menfaat birlikteliklerinin aldığını göreceksiniz.
Bir zamanların sıkıntılı günlerini asla hatırlamak istemezcesine geçmişine sünger çekenler, işe arkadaş çevrelerini değiştirerek başlamışlardır. Önce geçmişle bağlarını kesmişler sonra sık sık telefonlarını değiştirerek yeni dostlarıyla görüşmeyi tercih etmişlerdir. Herkesin dostlarını arkadaşlarını değiştirme hakkı tabi ki vardır, ama bir kutlu davanın yolcuları bunları yapmaya kalkarsa işte o zaman iş değişir. Kervan mutlaka yürür hedefe mutlaka ulaşır ama bu kutlu davada milletinden aldığı gücü hak etmeyenlerin bu kervanda yeri olamaz. Olmamalıdır da.
Bu yüce millet nasıl ki, bazı insanları kendisine vekil tayin ettiyse bu vekilliği kaldırmasını da bilir. Demokrasinin güzel tarafı da budur zaten. Bu görevi layıkıyla yapamayanlar gider, yenileri gelir, onlarda yapamazsa, daha başkaları gelir. Ta ki, bu milleti gerçek manada temsil eden, bu millete vekillik yapabilecek kalitede insanları buluncaya kadar bu süreç devam eder. Milletvekilliğini, televizyon televizyon dolaşıp şov yapmak sananlar, yanıldıklarını anladıklarında iş işten geçmiş olacaktır. Yazık, bunca zamana, yazık bunca insanın emeğine, yazık ki ne yazık...
Türkiye bu seçime çok sıkıntılı bir dönemde gidiyor. Kuzey Irak’ta bir kukla Kürt devleti kurmak isteyen ABD, bölgeye müdahale hazırlığı içersinde. Böyle bir müdahaleye Türkiye Cumhuriyeti asla müsaade edemez. Türkiye’nin tamamen çıkarlarına ters düşen böyle bir operasyonda asla ve asla taviz veremez. Arkasında ABD’nin gücünü hissederek Türkiye’ye kafa tutmaya kalkan çete reisleri Türkiye’nin gücünü en kısa zamanda enselerinde hissedeceklerdir. Bu çete reislerine kırmızı pasaport verip muhatap kabul eden siyasilerin yaptıkları hataların bugün bile ülkemize verdiği zararı hep birlikte görmekteyiz. Tarihi Türk yurdu Kerkük’ü bile kuracakları kukla Kürdistan Devleti’nin bir eyaleti gibi göstermeye çalışan bu çete reisine gereken cevap gecikmeden verilmeli. Daha güvenli bölge oluşturulurken, bu günler hesaplanmış ve sadece Kürtleri güvenli bölgeye almaya çalışmışlardır. Türk kamuoyunu 36. paralelin üzerini güvenli bölge ilan ettik diye kandırmaya çalışanlar, aslında 36. paralelin altındaki Kürt bölgelerini de güvenli bölgeye almışlar, 36. paralelin üzerindeki Türk bölgelerini ise güvenli bölgeye dahil etmemişlerdir. Yani bu güvenli bölgenin kimleri korumak için oluşturulduğu ise zamanla ortaya çıkmıştır. Bu oyunları bozacak, bölgede Türkiye’nin gücünü ve kudretini yeniden tesis edecek, gelişmeleri sabırsızlıkla beklemekteyiz. Türkiye’yi seçim atmosferinde zayıf yakalayacağını ve istediği tavizleri alabileceğini sanan ABD’ye gereken cevap verilmelidir. İşte bu bunları yapabilecek basirette ve cesarette milletvekillerini seçmeliyiz. Türk milletinin ayağa kalktığı, kendisine karşı kurulan tuzakları parçaladığı bir dönemde seçilecek milletvekilleri Türk milletinin geleceği açısından çok önemlidir. Türk milletine vekil olacakların, bu yüce milletin özelliklerini ve güzelliklerini meclise taşıyabilecek insanlar olmalıdır. İşte oylarımızı gönül rahatlığıyla verebilmemiz için böyle adayları sıralamalarda görmeyi bekliyoruz.


www.ufukotesi.com - 09 / 2002  

kemalcapraz@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.