Demokratik Sol Parti'deki istifalar nedeniyle yaşanan politik depremden en büyük zararı vatandaşlar gördü. Hemen her gün başta akaryakıt olmak üzere temel maddelere hiper zamlar gelirken, memur ve emekli maaşlarındaki artışlar ise 'sadaka' niteliğinde kaldı. Çalışanlar açısından, sorunlar dağ gibi yığıldı. İş Güvencesi Yasası'ndan işçi emeklerinin fark alacağına kadar hiçbir sorun çözüme kavuşturulmadı. Ne işinden olanlar yeniden iş bulabildi, ne de kapısına kilit vurulan işyerleri açılabildi.
|
|
Kurumlar çalışamaz durumda
DSP'deki "istifa depremi"ni aslında Ecevitler'den çok vatandaşı vurdu. Yaşanan sorunlara karşı çözüm üretmesi gereken tüm kurumlar çalışmaz duruma geldi. Kendi içinde uzlaşma sorunu çeken iktidar bir yana, bu durumda çözüm üretmesi gereken Meclis de tatilde. Sonuç olarak toplumun beklediği çözümü üretecek hiçbir yapı çalışmaz durumda. Bundan da en büyük zararı vatandaş görür oldu.
İş Güvencesi Yasası çıkmalı
Çalışanların dünyasında yaşananlar, iş güvencesi sorununun ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. İşçi sendikaları temsilcileri, yaptıkları açıklamalarda, artık hiç kimsenin "İş Güvencesi Yasası"nı hayata geçirmekten kaçınmaması gerektiğini vurguluyorlar. Meclisi acilen göreve çağıran işçiler, İş Güvencesi Yasası'nın biran evvel çıkarılmasını istiyorlar.
Zamlar sağanak halinde
Ekonomik sorunlar devam ediyor. Krizin açtığı sosyal yaralar giderek boyutlanıyor. Haziran'dan beri zam yağmuru sağanak halinde. Çay, Tekel, Halk Ekmek, şeker, taksi-dolmuş, demir, alüminyum, deniz otobüsleri... Gün geçmiyor ki, zam gelmeyen temel madde yok. Akaryakıt ürünleri, tüpgaz ve LPG'ye ise neredeyse haftada bir zam yapılıyor. Ancak vatandaşı düşünen yok.
14 milyonla ne alınır ki?
Temel ürünlerdeki 1 aylık fiyat artışı yüzde 10'ları buluyor. Öyle ki benzin zamları artık açıklanmıyor. sessiz sedasız yapılıyor. İstasyonlarda numaratörler değişince farkediyoruz. 10 Temmuz'da gelen zamdan, hiç kimsenin haberi olmadı. Oysa memura ve memur emeklisine, ikinci yarıyıl zammı yüzde 5'te kaldı. Derecesi 9/1 maaşı 293'den 308 milyona çıkan bir memurda, 14 milyon lira zamla ne alınabilir?
Ülke giderek fakirleşiyor
Türkiye'de emeklilerin yaşam standardı ve sosyal hakları çağdaş ülkelerin çok çok gerisine düştü ve "emekliler enflasyona ezdirildi". İzlenen yanlış ekonomi-politikalar sonucu ülke hergün biraz daha fakirleşirken, memur; hele hele işçi ve Bağ-Kur emeklileri, neredeyse sürünür oldu. Emekliler, maalesef en doğal ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale getirildi.
İşsizlik de had safhada
Kriz sonrasında ülkece, kişi başına düşen gelirde 1000 dolarlık düşme bir yana, işsizlik had safhaya gelmiş bulunuyor. Son iki yılda yaklaşık 3.5 milyon kişi işini kaybetti. Beyaz yakalıların çoğunlukta olduğu işsizlerin arasında bankacılar ilk sırayı alıyor. Kamuda bölge müdürlüklerinin kapatılmasıyla ortaya çıkan tabloda, yine binlerce çalışanın işsiz kalacağı görülüyor.
SSK emeklisi: Paramızı ödeyin
İşçi emeklisi, dul ve yetiminin Tüketici Fiyatları Endeksi'nden (TÜFE) doğan hakları, açılan çeşitli davaların kazanılmasına rağmen halen ödenmedi. Sorumlu ve yetkili kişiler, bu durumu SSK ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na çeşitli kereler anlatmalarına rağmen sonuç alamadılar. Bakan Yaşar Okuyan'ın "En geç Ağustos'ta ödeyeceğiz" sözünden de bir haber çıkmadı.
Umutlar seçim ekonomisinde
İktidar seçim tarihini belirledi: 3 Kasım. Vatandaş da umutlandı. Nihayet söz sırası tekrar onlara geldi. Elbette ki avuçlarını oğuşturmaya başladılar, "Düştünüz mü ocağımıza" diye. Bunca zaman bağırdılar, çağırdılar, seslerini duyuramadılar. Artık umutları, uygulanacak olan seçim ekonomisinde. İstihdamı artırıcı önlemlerin alınmasında. İş, aş bulmakta.
Umarım herkes için hayırlı olur.
|
