Canakkale ikiyüzellibin şehidimizi bağrında saklayan, bir o kadar düşman askerini misafir eden şehir. Anafartaları. Conk Bayırı, Gelibolu Yarımadası, Kilitbahiri ile Anadolunun batı kapısı olan şehir.
18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi olmasaydı, 19 Mayıs 1919 Samsun olmazdı. Sivas olmasdı, Amasya, Erzurum olmazdı, 30 Ağustos ve 9 Eylul İzmir olmazdı.
Aradan geçen 87 yıl sonra bugün savaşın şekli değişmiştir. Artık ülkeler müstevli devletlerce dopla tüfekle değil, bölücü fikirler desteklenerek, yoska suni bölünmeler yaratılarak psikolojik sosyolojik ve ekonomik savaş ile işgal edilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin son on yılda ödediği sadece dış borç faizi 200 milyar dolardır. Oysa ülkenin geçtiğimiz son bir yıldaki GSMH tutarı sadece 150 milyar dolardır. Peki son on yılda ödenen iç borç faizleri. Son beş yılda PKK ile mücadeleye harcanan 100 milyar dolar, batık bankalarca hortumlanan 50 milyar dolar, Türk sanayi ürünlerine bazı ülkelerce uygulanan kotalar.
Bunlar yetmezmiş gibi ülkeye harakiri yaptırırcasına ülkenin önsermayesini dışarıya kaçırtan daha doğrusu kovan zamansız ve yanlış düzenlemeler.
Bütün bunları üst üste koyduğumuzda son dört beş yılda milletce çektiğimiz ekonomik, sosyal ve psikolojik acıların ve sancıların sebebini sanırım anlayabiliriz.
Geldiğimiz noktada bgun karşı karşıya bulunduğumuz tendit tehlike ve engelleir çok iyi kavramak, Mustafa Kemal ve ecdadının Çanakkale’de çarpıştığı ruh ile çalışmak ve mücadele etmek ve bir kez daha “Çanakkale Geçilmez” şerhini yinelemek zorundayız.
Çanakkale’de
Çanakkale boğazında
Gemide....
Karanlığın ortasından
Uzaktaki ışıklar geliyor gözlerime
Saçlarıma yağmur çiseliyor
Razgarlı güvertede
Hava soğuk mu soğuk
Ellerim çeplerimde
Bu vatan toprağı ki!
Her noktası şehit kanı
Ruhum ayakta
Selamlıyorum bütün yatanı
|