Zekice

 

Zeki Hacı ibrahimoğlu  

Seçim Sistemleri


“Yönetenlerini rast gele seçen bir millet, kaptanı yolcular arasından kurayla seçilen gemiye benzer” En küçüğünden en büyüğüne kadar her insan topluluğunun bir statüye ihtiyacı vadır. O topluluğun gayesi ve iradesi böyle bir statüye göre şekillenir ve gerçekleşir.

Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Ama siyasi parti liderleri de ölünceye kadar kendilerinin vazgeçilmez olduklarına inanırlar. Bilmezler ki Karacaahmet Mezarlığı, kendilerini vazgeçilmez sananlarla doludur.
Temsili hükümet sisteminin gerçekleşmesini sağlayan seçim müessesesi vasıtasıyladır. Halk temsilcilerini ve bilhassa yasama organını tayin eder. Seçim. Çağımızın demokratik anlayış ve tatbikatı içerisinde önemli bir yere sahiptir. Demokrasinin temel siyasi prensiplerinden biri de, milletin ; devlet iradesine sahip oluşuna ve bu iradenin kullanılışına mümkün olan en geniş ölçüde katılmasıdır.
Verilen oyların TBMM’ne nasıl yansıyacağı sorusu seçim sistemlerinin konusu ve nasıl olması gerektiğini ilgilendirir.
Çoğunluk ve nispi secim sistemleri olmak üzere iki temel guruba ayrılan seçim sistemleri oyların meclise yansımasını belirler.
1- Çoğunluk sistemi :
Çoğunluk sistemi en çok ol alan adayların seçilmesi ilkesine dayanan basit bir sistemdir. Eğer sistem tek turlu olarak uygulanıyorsa adayladrın basit çoğunluğu sağlamaları seçilmeleri için yeterlidir. Yok eğer iki turlu olarak uygulanıyorsa o zaman birinci turda seçilebilmek için geçerli oyların salt çoğunluğunu kazanmak gerekir. Bu basit çoğunluğu sağlayan adaylar olmadığı tatüidrde belli bir süre sonra yapılacak ikinci turda basit çoğunluk yeterlidir. İkinci tura, birinci tura katılan adayların dışında yeni aday katılamaz. Seçim yasaları genellikle ikinci turda zayıf çoğunlukla seçilmelerini önlemek için bazı tedbirler öngörürler. Örneğin bir seçim çevresinde kayıtlı seçmenlerin oylarının birinci turda en az yüzde 15 ini alanların ikinci kura katılabileçceği şartını getirebilir.
Çoğurluk sistemi dar bölge eya geniş bölge esasına göre uygulanır.
a) Dar bölge (Tek adlı, tek turlu seçim sistemi)
Bu sisteme göre bir seçim çevresinde en fazla oy alan aday seçilmiş olur.
Bu sistemde seçmen ile secilen ilişkileri arasında yakınlık vardır. Seçilen seçim çevresi içindeki seçmenlerini tanır. Seçim çevreleri küçük olduğundan seçim kampanyası adaylar için de oldukça rahattır. Bu sistemde seçimler her seçim çevresinden bir milletvekili çıkaracak şekilde düzenlenir. Yani meclis taç milletvekilinden oluşursa, ülke o kadar seçim çevresine bölünür.
b) Tek adlı iki turlu seçim sistemi (Geniş bölgeli veya liste usulü seçim sistemi)
Bu sistem birinci turda seçilir, ikinci turda ayıklanır formülü ile açıklanabilir. Adayların ilk turda salt çoğunluğu elde ederek seçilmeleri ender yaşanan bir durumdur. Genellikle sonuç alınamayan ilk turdan sonra adaylar arasında yeni yeni guruplaşmalar ortaya çıkar. İkinci tura katılanlar birinci turda en çok oyu almış olanlardır.
İkinci tura genellikle en çok oy almış olan iki ya da üç aday katılabilir. Seçmenler de kendi görüşlerine en yakın aday için oylarını kullanırlar. Bu sistem çok partili bir seçim sisteminin gelişmesini teşvik eder. İlk turda partiler istedikleri gibi hareket ederler. İkinci turda ise birinci tur sonuçladrına göre birbirine en yakın partiler gruplaşmaya başlarlar. Bu sistem yasal yelpaze içinde bir uçtan diğer uca yer alan beş veya altı partinin ortada kalması sonuçunu doğurarak çok pantili bir yapının oluşmasına yandımcı olur. Bu sistemde son derece adaletsiz sonuçlar çıkabilir. Bazı siyasi görüşler mecliste temsil edilme iknanın bulamazlar. Bu seçim sistemi hem seçim süreni hem de maliyetini artırmaktadır.
2- Nispi Temsil Sistemi
Bu sistem, çoğunluk sisteminin doğurduğu adaletsizliklere bir tepki olarak 19 yy ortaya çıktı. Bu sistemin aynı bölgeden farklı görüşlerin temsilci çıkarabilmeleri imkanını mümkün kılarak ülkedeki siyasal dağılımın meclise yansımasını sağlar.
Nispi temsil sistemi partiler arasında çok merkezli dengeleri ve ortak yönetme sorumluluğunu geliştirir. Sistemin faydalı yönü adil olmasıdır.
Sissetimn mahsurları partilerin çoğalmasına sebebiyet vermesi ve bu sebeple istikrarsızlığa yol açmasıdır. Bizdeki gibi babasına kızan, karısına güvenen, pazarlık yapmayı seven kişiler bir araya geliyor ve parti kuruyor. Şu anda 46 sparti kuruldu . Seçimlere kadar inşallah 60’ı bulur. Bu sistemde şahsı seçme veye şahsa oy verme yerine partiyiyi seçme ve listeye oy verme esası vardır. Bu sebeple seçmen irade serbestliğini sınırlayan sezimin önemini azaltan, milli iradeyi parti liderlerinin vesayetine veren bir mahzur olarak değerlendirmektedir.
Türkiye’deki seçim sistemi
Türkiye’de 1961 yılında kabul edilen milletvekili seçim kanununda basit seçim çevre barajı vardı. Bu seçim çevresinde toplam geçerli oyların o çevreden çıkacak milletvekili sayısına bölünmesi ile elde edilen sayıdan fazla oy alınması zorunlu idi. Bu baraj 1965 yılında kaldırılarak milli bakiye sistemine geçildi. 1980 yılına kadar Türkiye’de D.Hondt uygulandı. 12 Eylul 19080 yönetiminin danışma meclisi D.Hondt siistemi yanında ülke genelinde yüzde 10 her seçim çevresinde de seçim çevresi barajı koymuştur.
1995 yılında seçim çevresi barajı kaldırılmıştır. Türkiye’de seçim sistemi Anayasa ile değil kanun ile tespit edilmiştüir. Bu sebeple de 1983 sonrası iktidar partileri kanunda birçok değişikliklirler yapmışlardır.
2839 sayılı milletvekili seçimi kanununun 2. Maddesine göre milletvekili seçimi tek derecelidir. Seçim nismi temsil sistemine göre eşit ve gizli oyla hakim denetimi altında yapılır. Aynı kanunun 4. Maddesine göre seçim çevrelerinde il ilve ve daha küçük birimler olarak tespit edilmiştir.
Yapılan tespit sonunda çıkaracağı milletvekili sayısı 18’e kadar olan iller bir secim cevresi sayılır. Çıkaracağı milletvekili sayısı 18’den 35’e kadar olan iller iki, 36 veya daha fazla olan iller ise üç seçim çevresine bölünür. Milletvekili kanununun 33. Maddesi hükmüne göre genel seçimlerde ülke genelinde geçerli oyların yüzde 10’nu geçemeyen partiler milletvekili çıkartamazlar. Ülke barajını hiçbir siyasi parti aşamaması halinde milletvekilleri alınan oylara göre barajsız hesap edilerek seçilirler.
Türkiye’de adil bir seçim sistemi için:
1-Ataletli temsil ve istikrar içerecek bir seçim sistemi için bütün partilerin kısa vadeli menfaatlerini ikinci plana itip bu konuda ülke menfaatlerini öne alarak bir uzlaşmaya gitmeleri gerekir.
2-Siyasi partiler kanunun ek-1. Maddesi uyarında partilere yapılan devleü yardımlarının tamamen kaldırılması veya milletvekili sayısına göre değil, aldıkları oy sayısı dikkate alınarak yapılması gerekir.
3-Siyasi partiler tarafından gösterilecek milletvekili adaylarının belli bir organının örneğin yüzde 25Ninin sağlık ekonomi hukuk ve mühendis gibi devletin yönetim kadrolarına ihtiyaç duyduğu dallarda üniversite mezunu uzman olması şartı getirilip adayların yüzde 90’nını seçimle yargı gözetim ve denitimde partili üyeler tarafından seçilerek deleğeler tarafından seçilmesi gerekir. Ayrıca daha önce var olyan sonradan kaldırılan tercihli oy sistemi yeniden getirilmelidir.
4-İstiukrarlı bir meclis için ülke barajı yüzde 10’dan 15’e çıkarılmalıdır.
5-Milletvekili seçimi kanununun 6. Maddesinde yazılı seçimlerin 5 yılda bir yapılacağına ilişkin hüküm 4 yılda olarak değiştirilmeli. Çünkü bu 5 yıl 22 senedir hiç değiştirilmedi.
62954 sayısı TRT yasasında siyasi partilerle ilgili haberlerle partiler arasındaki ayrım kaldırılmalı.
7-Partiler arasındaki işbirliği yasağı kaldırılmalıb İki veya daha fazla partinin kimliklerini koruyarak seçimlere birlikte girme imkanı sağlanmalı
Siyasi parti liderleri artık vazgeçilmez olduklarına inanmaktan vaçgeçmelerini sağlayacak tedbirler alınmalı. Üç dönem genel başkanlık yapmış ve 70 yaşını dolduran genel başkanların bir daha seçilmememeleri için gerekli düzenlemelere acilen yapılmalıdır. Yoksa siyasi parti liderleri ölünceye kadar genel başkan; milletvkilleri de onun kulları millet te genel başkanların listsetini tastik eden noterlik haline dönüşür. “Her toplum layık olduğu yöneticiler tarafından yönetilir.”


www.ufukotesi.com - 08 / 2002  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.