Zekice

 

Zeki Hacı ibrahimoğlu  

Nasıl bir Türkiye?


Türkiye 1923’den bugüne önemli mesafeler almış, ekonomik ve sosyal göstergelere göre belirli bir gelişmişlik, üretim ve rekabet seviyesine ulaşmıştır. Ancak gelir dağılımındaki bozuklukları, kronik hale gelen sosyal yapıyı bozucu ve sosyal tesirler oluşturan krizi aşamamıştır.

Türkiye, Sovyetler’in dağılması ve dünyadaki hızlı değişmelerle yeni imkanlara kavuştuğu gibi, yeni zorluklarla da karşı karşıya gelmiştir.
Türkiye’nin 21. yüzyılda sahip olacağı vizyonu bozabilecek örnek ve engeller şöyle sıralanabilir:
Türk milletine mensup olma şuurunu reddeden bölücü siyasi Kürtçülük ve mikro ırkçılık, Türk milleti dışında millet ve halkların bulunduğu görüşü “kültürel haklar” ile kamufle edilmektedir.
İslam’ı kullanmak isteyen, vatan, bayrak ve sınır tanımayan millet ve milliyetçiliği reddeden, cumhuriyete karşı “radikal İslamcı” çevreler. (Bu çevreler çoğu kere bölücü akımlar ve fraksiyonlarla işbirliğine girmektedir.)
Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter millet ve devlet olarak yanlış kurulduğunu, demokrat olmadığını dile getiren, Türk kimliğine ve laikliğe soğuk bakan, Atatürk ve cumhuriyet düşmanlarına zemin hazırlayan ve kendilerini “ikinci cumhuriyetçi” olarak ilan eden çevreler.
Türkiye Cumhuriyetini kuran iradeye bağlı olanları statükocu ve muhafazakarlıkla suçlayan romantik bir özgürlükçülük, sınırsızlık, müdahalesizlik peşinde olup ferdi aşırı bir şekilde kutsallaştıran, misyonları itibariyle yukarıdaki gruplara adeta hayat hakkı tanımakla uğraşan bazı liberal çevreler.
Demokratik bir ülkede bu ve benzeri gruplar olabilir. Herkesin her şeyi aynı şekilde düşünmesi de gerekmeyebilir.
Ancak bunlar, Türkiye Cumhuriyeti için reddedilemez ortak temel esasları hedef almaktadırlar.
Çoğu kere de görüşlerini “insan hakları, demokratikleşme, kültürel çoğulculuk” örtüsü altına gizlemektedirler.
21. yüzyılda Türkiye’nin uygun bir vizyona sahip olabilmesi ve pazarlık gücünü artırabilmesi, en az bazı ciddi devletler kadar milliyetçi tezlerle hareket etmesine bağlıdır.
Milliyetçiliği 21. Yüzyılda sadece duygusal, dışa kapalı ve pratiği olmayan bir yaklaşım olarak zannetmek son derece yanlıştır.
Böyle bir dünyada “Önce Türkiye” diyenlere düşen görev, farklı görüş ve meslek sahibi kesimler arasındaki milli mutabakatları geliştirmek ve güçlendirmektir.


www.ufukotesi.com - 07 / 2002  

ufuk@ufukotesi.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.